Saruhan Oluç: Deniz Poyraz'ın Katili Belli, Onun Önemi Yok. Azmettirenler Kimler, Neyi Gizliyorsunuz, Neyi Koruyorsunuz
İzmir'de, Deniz Poyraz Davası'nın üçüncü duruşması öncesi adliye önünde açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "İlk gün, 'Tetikçi belli, katil belli; o, alçağın teki. Onun önemi yok. Esas önemli olan, o tetikçiyi azmettirmiş olanlar kimlerdir’ dedik… Mahkeme heyeti bugüne kadar bu konuda herhangi bir adım atılması doğrultusunda gereken işlemleri yapmadı. Neden, neyi gizliyorsunuz, neyi koruyorsunuz, neyi kolluyorsunuz? Bu soruları sormaya devam edeceğiz" dedi.
İzmir'de, Deniz Poyraz Davası'nın üçüncü duruşması öncesi adliye önünde açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "İlk gün, 'Tetikçi belli, katil belli; o, alçağın teki. Onun önemi yok. Esas önemli olan, o tetikçiyi azmettirmiş olanlar kimlerdir' dedik… Mahkeme heyeti bugüne kadar bu konuda herhangi bir adım atılması doğrultusunda gereken işlemleri yapmadı. Neden, neyi gizliyorsunuz, neyi koruyorsunuz, neyi kolluyorsunuz? Bu soruları sormaya devam edeceğiz" dedi.
HDP İzmir İl Başkanlığı'nı 17 Haziran 2021'de silahla basarak parti üyesi Deniz Poyraz'ı öldüren Onur Gencer'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması öncesi İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç'un yanı sıra HDP İzmir milletvekilleri Murat Çepni ve Serpil Kemalbay, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile HDP'liler katıldı.
"Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek, biz kazanacağız" yazılı pankart açan HDP'liler, "Deniz Poyraz ölümsüzdür" sloganı attı.
"HUKUK VE YARGI İKTİDARIN SOPASI HALİNE GELDİ"
Oluç, duruşma öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ne yazık ki Türkiye'deki hukuk sistemi ve yargı iktidarın tam bir sopası ve oyuncağı haline geldiği için söylediklerimizin karşılığını bulamıyoruz. 'Tek kişinin hazırlayıp yaptığı bir cinayet, katliam girişimi değildir' dedik. Türkiye'de her zaman bu siyasi saldırıların ve katliamların arkasında devletin içinde odaklanmış olan çeşitli çetelerin ve karanlık odakların organizasyonu olduğu bilinir. İlk kez değildir bu. Devletin içinde odaklanmış olan o karanlık çeteler, her türlü koruma ve kollama faaliyetini, eğitim, azmettirme ve planlamayı gerçekleştirmişlerdir. Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi de böyle bir iştir. İlk gün, 'Tetikçi belli, katil belli; o, alçağın teki. Onun önemi yok. Esas önemli olan, o tetikçiyi azmettirmiş olanlar kimlerdir? Suikastı planlamış olanlar kimlerdir? O tetikçiyi eğitmiş olanlar kimlerdir? O tetikçiyi azmettirenlerin içindeki siyasi ve bürokratik odaklar kimlerdir? Bunların açığa çıkarılması gerekir' dedik. Bugüne kadar aynı talebimizi ileri sürdük. Mahkeme heyeti bugüne kadar bu konuda herhangi bir adım atılması doğrultusunda gereken işlemleri yapmadı. Neden, neyi gizliyorsunuz, neyi koruyorsunuz, neyi kolluyorsunuz? Bu soruları sormaya devam edeceğiz."
GEZİ PARKI DAVASI'NDAKİ MAHKUMİYET KARARLARINA TEPKİ
İktidarın korku ve yalan imparatorluğu kurmaya çalıştığını savunan ve Gezi Parkı Davası'nda verilen mahkumiyet kararlarına tepki gösteren Oluç, şöyle devam etti:
"Hukuk diye bir şey bırakmadılar. Geçtiğimiz gün Osman Kavala hakkında ve Gezi Davası denilen tiyatroda bir karara vardılar. Ortada delil yok ama Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiler. Arkadaşlarımız hakkında 18'er yıl ceza verdiler. O ağır ceza mahkeme heyetinde daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi'nden milletvekili aday adayı olmuş biri var. Her türlü hukuku çiğnediler. Daha önce iki kez yargılandığı ve beraat ettiği davadan üçüncü kez tekrar yargılayıp ağırlaştırılmış müebbet cezası verecek kadar hukuksuzluk yaptılar. Çünkü onlar cüppelerine ilik açmışlar. Onlar, açtıkları ilik sayesinde iktidarın karşısında el pençe divan duruyorlar. Yaptıkları kumpas davaları, açtıkları kapatma davalarının bir tek sebebi var. Toplumsal ve siyasal muhalefeti sindirmek. Bunun örgütlü bir parçası olan Halkların Demokratik Partisi'ni demokratik siyasetten tasfiye etmek. Kadrolarını, milletvekillerini, seçilmişlerini cezalı ve yasaklı haline getirmek. Zannediyor ki iktidarını sürdürebilirler. Hayır, böyle olmadı ve olmayacak. İzmir'de adliyenin önünden sesleniyoruz. Asla ve asla hukuksuzluklarınız, baskılarınız, saldırılarınız, talan politikalarınız karşısında boyun eğmeyeceğiz, asla diz çökmeyeceğiz."
Oluç'un açıklaması sonrası adliye önünde kadınlar da eylem yaptı. "Kadın mücadelesi her yerde" yazılı pankart açan kadınlar, sloganlar atarak AKP hükümetine tepki gösterdi.