SBS puanlar düşebilir! (MEB 2013 SBS)
8 Haziran Cumartesi günü düzenlenen ve 1 milyon 127 bin 211 öğrencinin katıldığı Seviye Belirleme Sınavı (SBS) öğrencilerin moralini bozdu.
Beklediğinden daha fazla yanlış yapan öğrenciler, umutsuzluğa kapıldı. Uzmanlar ise son Sbs'nin zor olduğunu kabul ederken, öğrencilerin moralini bozmaması gerektiğini söyleyerek, "Sınav zor olsa da önemli olan sıralamadır. Tam yapan öğrenci sayısının 100'ü bulacağını düşünmüyoruz. Bu durumda sıralamalar da değişecektir" dediler.
Çocukları bu kadar zorlamaya mecbur muyduk
Cem Gülan ( Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı): En zor SBS olduğu söyleniyor. Bu kadar zor yapıp çocukların moralini bozmaya ne gerek vardı onu yadırgadım. Bu bir sıralama sınavı, kolay da olsa, zor da olsa sıralanacak. Yerleştirme açısından tabii ki bir parça kolaylık olur, yukarılarda öğrenciler seyrek olur. Ortalarda sıklaşma olur. Yalnız hem sınav zor hem de puanlama sistemi değişti, yani 700'lük bir sınav. Toplu sonuçları görmeden taban puan açıklamak çok zor. Robert Kolej geçen sene 498 ile aldı. Bu yıl 493 puana düşebilir. Hepsinden önemlisi çocuklar perişan halde geziyor, mecbur muyduk çocukların bu kadar moralini bozmaya? Sanki biz özel okullar olarak sınavı yapmak zorundayız diye düşünüyorum. Neticede benim de bir oyum var, özel okullar sınav yapsın derim.
2 yanlış yapan da Robert için ümitlenebilir
Nurşen Kayatürk (Bilfen İlköğretim Okulları Genel Müdür Yardımcısı): Türkçe ve matematik sorularının çeldiricileri çok yüksekti. Sosyal bilgiler ile fen ve teknoloji derslerinde de oldukça zor sorularla karşı karşıya geldi öğrenciler. Bunlar bize geçmiş dönemdeki OKS'yi hatırlatıyor. SBS'lerdeki gibi çok full yapan öğrenci çıkmayacaktır. Kaldı ki, bu SBS'ye 6, 7 ve 8'inci sınıfın Yılsonu Başarı Puanları (YBP) da sisteme girdiğinde tam yapan öğrencilerin başarı oranı daha da düşecektir. Yerleştirmelerde puandan çok yüzdelik dilim ön plana çıkacak. Bundan önceki senelerde bütün soruları yapanlar Robert ve İstanbul Erkek'e girerken, bu yıl 2 yanlış yapanlar da Robert ve İstanbul Erkek'e girmek için ümitlenebilirler. Sınavların çeldiricilerinin böyle olması gayet doğal bir sonuç. Öğrenciler her zaman zor sınavlara hazırlıklı olmalı.
PANİĞE KAPILMAYA GEREK YOK
Hatice Yılmaz (Final Dergisi Dershanesi Rehberlik Koordinatörü): Sınav zorsa herkese zor, kolaysa herkese kolaydır. Bu tür sınavların sonucu sıralamayla bittiğinden, zor ya da kolay olması sonuçları değiştirmez. Örneğin, 2004'te yapılan sınav liseye geçiş sınavlarının en zorudur. O sene 83 net yapan öğrenci asıl listeden İstanbul Lisesi'ne girdi. Ama ondan sonraki yıllarda İstanbul Lisesi'ne 2, 3 hata yapanlar girebildi. Öğrencilerin morallerini bozmalarına hiç ama hiç gerek yok. Her zaman sıralama önemli. Örneğin, İstanbul Lisesi'ne girecek öğrencinin puanı değil Türkiye çapında ilk 700'e girmiş olması önemli. Okulların puanını belirleyen de 700'üncü öğrencinin puanıdır. Örneğin geçen yıl Galatasaray'a 330'uncu öğrenci girdi. O öğrencinin bu seneki 330'uncu öğrencinin puanı neyse yeni puan o olacaktır. Geçen yıl 900 civarında tam yapan öğrenci vardı. Bu seneki sınavda 900 tam yapan öğrenci çıkması ihtimali yok. Diyelim ki 100 tane tam yapan çıktı, ama bu kadar öğrencinin çıkacağını sanmıyorum. Bu durumda da Robert Kolej'in geçen seneki puanıyla, bu seneki puanı bir olamaz. Zor sınavlar her zaman kolay sınavlardan daha iyidir, çünkü bilenle bilmeyeni ayırır. Öğrencilerin paniğe kapılmalarını gerektiren hiçbir neden yok.
Taban puanlar düşebilir
Sabriye Dedeoğlu (Kültür Koleji PDR Koordinatörü): Okulların taban puanları adayların performansına göre değişiyor. Ama başarı sırası önemli. Puanlar düşse de bu çocuklara fazla bir şey kazandırmayacak, sıralamaları etkili olacak. Geçen sene 'X' okuluna 1000'inci çocuk gittiyse bu yılda o civardaki öğrenci gidecektir. Türkiye genelindeki sonuçları da, tamamını yapan kaç öğrenci olduğunu da bilmiyoruz ama bunun sayısına bağlı olarak puanlar değişir. Matematik testi zorladığı için bu durum puanlara bir miktar yansır ama başarı sırasında çok ciddi bir oynama olmaz. Sonuç açıklanmadan moral bozmaya gerek yok. Çünkü Türkiye'deki 1 milyon 200 bin adayın ne yaptığını kimse bilmiyor. Bu bir sıralama sınavı bir şekilde ayırt edilmesi gerekiyor.
Sıralamalar çok önemlİ
Nazik Kösegil (Uğur Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü): Geçmişteki SBS'de sınavlar kolaydı, tam yapanların sayısı çoktu. Daha önceki sınavlar zordu. Bu seneki sınav da biraz onları andırıyor. Sıralamalar açıklanmadan puan konusunda birşey söylemek onları doğru yönlendirmez. Ama eğer söylendiği gibi hepsi zorlandıysa puanlarda düşme olur. Çocukların şu anda benim puanım geçen seneye göre şöyle, bu okula giremem diye düşünmek yerine sıralamalarını beklemeleri gerekir. Şu anda, sonuçlar açıklanana kadar girmek istedikleri okulları araştırsınlar. Tercih süresi çok kısa. Geçen yılki puan ve sıralamalara göre bir liste oluşturabilir. Tabii kötüyü düşünmek lazım. "Sıralamam geçen senenin altında gelirse ne yapabilirim?" diye düşünerek bir liste oluşturabilirler. Tam yapanların sayısı düşerse Robert, Galatasaray, Alman, İstanbul Erkek gibi okullara girecek öğrencilerin puanları da değişir. Gönül KOCA
Beyaz önlük korkusuna sergi
Üniversiteliler 'Diş Hekimim Aynı Ben' konulu fotoğraf sergisi açtı. Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin hazırladığı serginin amacı, çocuklardaki diş hekimi korkusunun önlenmesini sağlamak. Onların da çocuklar gibi aynı hobi ve etkinlikleri yapabileceğini anlatmak, aynı zamanda çocuklardaki beyaz önlük korkusunun giderilmesine katkıda bulunmak. Sergide 18 ay-14 yaş arasındaki 51 çocuk ve 50 diş hekimi ile yapılan çekimler sonucunda 39 fotoğraf yer alıyor.