Seferihisar'da Muhteşem Kutlama
Seferihisar’ın kurtuluşunda Mazhar Fuat Özkan eşliğinde binlerce kişi tek yürek oldu.
Seferihisar'ın kurtuluşunda Mazhar Fuat Özkan eşliğinde binlerce kişi tek yürek oldu. Şarkılara büyük bir coşkuyla eşlik eden Seferihisarlılar, ellerindeki Türk bayraklarıyla muhteşem görüntüler oluşturdu. Gecede konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Cumhuriyet ortak paydası etrafında kenetlenmek ve gücümüzün kapasitesini yüzde 100'e çıkartmak zorundayız" dedi.
Seferihisar'ın 96. kurtuluş yıl dönümünde Seferihisar Belediyesinin hazırladığı kurtuluş programına on binin üzerinde vatandaş katıldı. İzzet Gül Stadyumu'nda düzenlenen kutlama öncesi programa katılanlara Türk bayrağı dağıtıldı. Gece DJ Ersin'in şovuyla başladı. Çalınan şarkılar eğlenceyi doruğa çıkardı. DJ Ersin'in ardından sahneye Türk Pop-Rock Müziği'nin efsane grubu Mazhar Fuat Özkan sahneye çıktı. Ele Güne Karşı isimli şarkılarıyla sahneye çıkan grup, unutulmaz şarkılarını seyircilerle birlikte söyledi. Gecede Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer bir konuşma gerçekleştirdi. Çocuk Belediye Başkanı Selin Ada'yla birlikte sahneye çıkan Başkan Soyer, "Cumhuriyet ortak paydası etrafında kenetlenmek ve gücümüzün kapasitesini yüzde 100'e çıkartmak zorundayız. Çok daha zor koşullarda, milleti tek yumruk olarak toplamış Mustafa kemal Atatürk'ün yolundan gitmeliyiz. Çünkü onun ışığı bugünkü karanlığı da aydınlatıyor" diye konuştu.
"Seferihisar'ın toplam değeri 9 yılda 9-10 kat arttı"
Seferihisar'ı hep istiridye kabuğu içinde bir inceye benzettiğini söyleyen Soyer, "2009'da belediye başkanı seçildiğim gün, istiridye kabuğu içinde inciye benzettiğim Seferihisar'ın güzelliklerini ortaya çıkartmanın büyük heyecanını yaşıyordum. Bugün, o hedefin büyük ölçüde gerçekleşmiş olduğunu görüyorum, hep birlikte görüyoruz. İzlediğimiz film, Seferihisar'da hep birlikte nelerin başarıldığını gösterdi. Bina ve arsaların metrekare satış fiyatları 9 yıl içinde 9-10 misli artış gösterdi. 2010 yılında emlak vergisi beyanında bulunan bina sayısı 19 bin 634 iken bugün 37 bin 63'e, arsa sayısı 9 bin 20 den 23 bin 946 ya çıktı. Seferihisar, çeşitli kurumların her yıl yaptığı gayrimenkul değer artış sıralamalarında sadece İzmir'de değil Türkiye'nin genelinde de en çok değer artışı gösteren ilçe oldu. Seferihisar'ın toplam değeri 9 yılda 9-10 kat arttı. Evet, bu değer artışı, muazzam bir göç ve yapılaşma hızıyla baş başa bıraktı bizi. 2010 yılında 20'li rakamlarla ifade edilebilecek emlakçı sayısı 200'lerin üzerine, müteahhit sayısı 30-40'lı rakamlardan 400'lü rakamlara çıktı" ifadelerini kullandı.
"Seferihisar, kabuğunu kırdı"
Nüfusun 10 yıl içinde ikiye katlandığını, Seferihisar'a bir Seferihisar daha eklendiğini kaydeden Soyer, şöyle devam etti: "Bu hızlı büyüme, eskiden bilmediğimiz yeni sorunlarla karşılaşmamıza yol açtı. Seferihisar Belediyesi olarak bir yandan bu sorunlara çözüm üretirken, bir yandan da Seferihisar'ın gelecek on yıllarını kurtaracak vizyon projeleri üretmeye devam ediyoruz. Bu sorunların hepsini aşıyoruz, aşacak güce sahibiz ve Seferihisar yepyeni ufuklara yelken açacak. Çünkü Seferihisar, kabuğunu kırdı ve göz kamaştıran güzelliği herkes tarafından görünür hale geldi. Çünkü bu büyüme sadece inşaat ve gayrimenkul sektörleriyle sınırlı kalmadı, tarım ve turizmde de rakamlar yükseldi. Seferihisar, lavanta ve karakılçık buğdayıyla tanıştı. 50 yıllık mandalina, coğrafi işaretle buluştu, mandalina, pestile, lokuma, mandalina kurusuna dönüştü. Sadece karakılçık buğdayı 500 dönüm üzerinde araziye dikildi, ekmek oldu, AŞ oldu, iş oldu. Bacasız sanayi, turizmin kapasitesi bin 500 yataktan 7 binlere çıktı. Onlarca, pansiyon, butik otel, agro turizmin, ekolojik turizmin en güzel tesisleri, memleketimizi bir cazibe merkezine dönüştürdü. Bu nedenlerle bu yolculuk hiç kuşkusuz sürecek ve Seferihisarlılar çok daha aydınlık bir gelecek görecek. 10 yıl önce, herkesin işini, aşını büyüteceğiz demiştim. Çok çalıştık, emek verdik, sözümüzü tuttuk, sofralardaki ekmeği büyüttük. Helal olsun Seferihisar'ın güzel insanlarına."
"Hiç kimse bir diğerinden daha fazla bu memleketin sahibi değildir"
Konuşmasında Türkiye gündeminden de bahseden Soyer şöyle konuştu: "Bu vatan hepimizin ve her birimiz bu vatanın asli evlatlarıyız. Birbirimizi dışlamadan, farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek aynı bu statta olduğu gibi kol kola, omuz omuza olmalıyız. Varlığını cumhuriyete borçlu olan kim varsa, önce onu ve onun kurumlarını, kültürünü, erdemlerini, demokrasiyi korumak zorunda olduğunu ve kol kola girmeden koruma mücadelesinin kazanılamayacağını anlamak zorundadır. Kısacası, cumhuriyeti korumanın kendi varlığımızı sürdürme meselesi haline geldiği zamanlardan geçiyoruz. Ortak ve güçlü bir cumhuriyet cephesinden başka çaremiz kalmamıştır. Bu cepheyi kurmak için, öncelikle kimsenin kimseyi küçümseme ya da görüşlerinden dolayı aşağılama, dışlama hakkı olmadığını kabul etmeliyiz. Asla unutmamalıyız ki, hiç kimse bir diğerinden daha fazla bu memleketin sahibi değildir. Ne bir profesör dağdaki bir çobandan daha fazla ne milliyetçiler ya da muhafazakarlar, solculardan daha fazla bu memleket üzerinde söz sahibidir. Bu topraklar hepimizin, yüzlerce yıldır olduğu gibi bir arada yaşamaya devam edeceğiz." - İZMİR