Şehit Evlatlarının Hatıralarıyla Hayata Tutunuyorlar
Kırşehir'in Mucur ilçesi yakınlarında üç yıl önce çevik kuvvet otobüsünün devrilmesi sonucu şehit olan polis memuru Gökhan Emre Örül'ün ailesi, yaşamlarının her alanında oğullarının hatıralarını yaşatarak acılarını dindirmeye çalışıyor.
ABDULLAH YILDIZ - Kırşehir'in Mucur ilçesi yakınlarında üç yıl önce çevik kuvvet otobüsünün devrilmesi sonucu şehit olan polis memuru Gökhan Emre Örül'ün ailesi, yaşamlarının her alanında oğullarının hatıralarını yaşatarak acılarını dindirmeye çalışıyor.
Şehidin annesi Seniha ve babası Selçuk Örül, şehit evlatlarının üniforması, botları ve diğer eşyalarını özel sandıkta muhafaza ediyor.
Evlerinin ve berber olan babanın iş yerinin dört bir köşesini de Gökhan Emre Örül'ün fotoğrafları süslüyor. Aile, oğullarının sağlığında aldığı ancak şehit olması nedeniyle ilgilenemediği bahçesini de onun istediği şekilde renkli taşlarla ördü.
Oğullarının küçükken bahçesinde top oynadığı Başbağı TOKİ konutları arazisine yapılan imam hatip ortaokuluna Gökhan Emre Örül'ün isminin verilmesinin mutluluğu ile gururunu da yaşayan Seniha ve Selçuk Örül, kendilerine bu onuru yaşatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm yetkililere teşekkür etti.
Anne Seniha Örül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl mart ayında evlatlarının şehadetinin yıl dönümünü yad ettiklerini belirterek, her hafta cuma günleri de başta Gökhan Emre Örül olmak üzere tüm şehitlerin ruhuna Yasin suresi okuduğunu söyledi.
Oğullarının hatıralarını ve vasiyetini yerine getirerek hayata tutunduklarını anlatan Örül, onun montunu, botlarını ve özel eşyalarını bir sandıkta sakladığını, evlerini ve eşinin berber dükkanını fotoğraflarıyla süslediklerini belirtti.
Gökhan Emre Örül'ün şehit olmadan önce bir bahçe aldığını dile getiren Örül, şunları dile getirdi:
"Emre'm şehit olmadan önce bir bahçe alıp bir göz oda yapmıştı. Duvarına bir metre yüksekliğinde renkli taş döşedik. Onun hatırasını yaşatmaya çalışıyoruz. Biz şimdi rengarenk taşları onun için topladık, duvarlarına yapıştırdık. Taş duvarları yaparken Emre'm çok çalışmıştı orada. Renkli taşları çok severdi. Ufak fidanlar dikti. 'Ağaçların da annen gibi ufak ufakmış.' dedim. 'Anne bunlar bodur, sonra büyüyecek, bunlara isimlerinizi koyacağım, torunlarınız olacak.' dedi ama hiç göremedi o ağaçların büyüdüğünü."
Karşılaştığı her poliste evladının bir özelliğini görür gibi olduğunu ifade eden Örül, "Kiminin kaşı, kiminin gözü, kiminin yürüyüşü Emre'ye benziyor. Muhakkak benzer bir yanları var. 'Gel bir öpeyim.' diyerek Emre'min yerine öpüyorum onları." dedi.
"Sanki yanımdaymış gibi konuşurum, fotoğraflarını öperim"
Baba Selçuk Örül de Ahi Evran Mahallesi'ndeki dükkanının her yanını oğlunun fotoğrafları ve eşyalarıyla süslediğini, dükkana her girişinde sanki o yaşıyormuş gibi hissettiğini söyledi.
Örül, "Sanki yanımdaymış gibi konuşurum, fotoğraflarını öperim. Son zamanlarımızı onun aldığı ama göremediği bahçesinde geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.
