Şehit Haberini Kameralar Önünde Veren Heyetteki Başkan: Safça Davrandık
Şehit haberini kameralar önünde veren ve ülkenin gündemine oturan heyette bulunan Hassa Belediye Başkanı Abdurrahman Demirel, "Biz tamamen safça davrandık." dedi.
Şehit ailesine acı haberi vermeye basın ordusu eşliğinde giden heyet, imza attığı skandalla Türkiye'nin gündemine oturdu. Heyette bulunan Belediye Başkanı Abdurrahman Demirel, RS FM canlı yayında Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtladı. Demirel, 'safiyane duygularla hareket ettik' dedi ama medyayı suçladı.
GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞTÜ
Hassa Kaymakamı Mustafa Pala'nın, Hakkari'de PKK saldırısında şehit düşen polis memuru Mehmet Turhal'ın ailesine kameralar eşliğinde oğullarının şehit olduğunu söylemesi gündeme oturdu.
"TAMAMEN SAFÇA DAVRANDIK"
Heyette bulunan Hassa Belediye Başkanı Abdurrahman Demirel, ortaya çıkan skandal görüntüleri değerlendirirken şöyle konuştu: "Kaymakam Bey, mahalle muhtarından aileye haber vermesini istedi. Muhtar, şehit babasına haber vermek için eve geçtiğinde curcunadan faydalanan basın mensupları Kaymakam ile benim arkamdan içeriye doluştular. Biz tamamen safça davrandık."
"TASVİP ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Hassa Belediye Başkanı Abdurrahman Demirel görüntüleri izlediniz mi sorusuna "izledim" yanıtını verirken, "Böyle bir şeyi insan olarak bizim de tasvip etmemiz mümkün değil. Yaşananlar önceden düşünülmüş şeyler değildi. Böyle bir şey çıkacağını düşünemedik" dedi.
"ŞEHİT HABERİ SEYİRLİK OYUNA DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ"
Skandala ilişkin konuşan Psikiyatri Derneği Başkanı Gencay Gürsoy, şehit haberini siyasi araç olarak kullanmak istismardır, yapılan şey insan haklarına aykırıdır, değerlendirmesinde bulundu. "İnsanlar böyle bir haber alınca, o acıyı yaşadıklarında kontrol edemeyecekleri tepkiler verebilirler, çığlık atabilirler, nöbet geçirebilirler ve bu durumlarının milyonlarca insan tarafından görülmesini isterler mi? Bunu kim ister? Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu tür haberleri vermenin usulü vardır. Seyirlik oyuna dönüştürülmemesi gerekir. Yapılan hem etik bir ihlaldir hem de temel insan haklarına, insanların ruh sağlıklarına zarar veren bir yaklaşımdır." (Kaynak: Sputnik Türkiye)