Şehit Oğlundan Geriye Kalanlarla Avunuyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'tan (26) geriye, tayin olduğu Van'da göl kenarında gezmek için satın aldığı bisikleti, spor ayakkabısı ve sadece babasıyla konuştuğu yeni cep telefonu kaldı.
LEVENT KİŞİ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'tan (26) geriye, tayin olduğu Van'da göl kenarında gezmek için satın aldığı bisikleti, spor ayakkabısı ve sadece babasıyla konuştuğu yeni cep telefonu kaldı.
Şehit polis memurunun kendisi gibi polis olan ve Antalya'da yaşayan babası Zeki Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun geçici olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Dairesinde görevli olduğunu söyledi.
Gündüz çalıştığı için gece izinli olan oğlunun 15 Temmuz gecesi çağrılması üzerine zaman kaybetmeden görev yerine gittiğini ifade eden Kılınç, arkadaşlarıyla birlikte İl Emniyet Müdürlüğünün çevresinde gerekli güvenlik önlemlerini alan oğlunun bu sırada kendisini aradığını kaydetti.
Oğluna telefonda "Orada durum nasıl?" diye sorduğunu ve karşılığında "Hem iyi, hem kötü baba ama merak etme. Allah'a emanet ol." diye cevap aldığını anlatan Kılınç, "Görüşmemizden bir süre sonra oğlum, ikmal şubesinin kapı kilidini kırarak uzun namlulu silah alıp darbecilerle çatışırken şehit düştü. Ne mutlu bizlere. Bu güzelim vatanımıza zarar vermek isteyenlere karşı, bizim yetiştirdiğimiz evladımız canından çok sevdiği vatan uğruna şehit oldu. Bizler ancak bununla gurur duyarız." dedi.
Başarılı bir polis olan oğlunun her zaman zor görevlere talip olduğunu ifade eden Kılınç, devletin en zor zamanında oğlunun kanını ve canını vererek bu zor görevi de başarıyla yerine getirdiğini vurguladı.
Kılınç, siyasi partilerin teferruatları bir kenara bırakıp, söz konusu vatan olunca bir araya gelmelerinin şehit ailelerini mutlu ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Allah bizim ömrümüzden alsın, onun ömrüne katsın. Çünkü bu topraklar İslamiyet'in son kalesidir. Mazlum insanlar Türkiye Cumhuriyeti'nden gelecek iyi haberleri bekliyor. Ne mutlu Türküm diyene."
Çantasından babasına yazdığı mektup çıktı
Oğlunun şehit olduktan sonra çantasından kendisine yazdığı bir mektubun çıktığını ifade eden Kılınç, söz konusu mektubu oğlunun 2011'de polis okulundan mezun dolduktan sonra kaleme aldığını söyledi.
Kılınç, mektupta oğlunun, "Babacığım, yıllardan beri arzu ettiğim polislik mesleğine çalışarak kavuşmuş bulunmaktayım. Ne mutlu bana ki devletime ve milletime hayırlı bir evlat olarak görev yapacağım." yazdığını aktardı.
Oğlunun Van'a tayininin çıktığını ve boş kalan zamanlarında Van Gölü kenarında gezmek için bir spor ayakkabı ve bisiklet satın aldığını dile getiren Kılınç, "Şehit olduğu gün oğlum kendine yeni bir telefon satın almıştı. Bu telefonda sadece benimle yaptığı bir görüşme var. Onun haricinde hiçbir görüşme yok." ifadesini kullandı.
Kılınç, oğlunun şehit olacağı içine doğmuşcasına bütün borçlarını kapattığını belirterek, şunları kaydetti:
"8 aylık mobilya taksitlerini vadesi gelmeden kapattı. Annesinden 6 yıl önce emanet olarak aldığı ancak kaybettiği bir kitap vardı. Kitabı bir türlü kitapçılarda bulamıyordu. En son geldiğinde annesinin boynuna sarılarak 'Sultanım kitabını buldum emanetini getirdim.' dedi. Kimseye borcu yoktu. Bir tek can borcu kalmıştı onu da şehit olarak devleti ve milleti için verdi."
"Oğlum bir kahraman"
Şehidin annesi Meltem Kılınç ise oğlunun şehitler ordusuna katıldığı için gururlu olduklarını söyledi.
Anne Kılınç, "Al bayrağımızın dalgalandığı her yerde, herkesin dualarının onunla olduğunu biliyorum. Bunu bilmek bile beni mutlu ediyor. Tek tesellim, onun şehitlik mertebesine yükselmiş olması. Bütün bu onur ve gururları yaşarken evladını kaybetmiş olmanın yüreğimdeki acısı da bir başka. Tüm şehitlerimiz gibi benim oğlum da Türk milletinin bir kahramanı. Nurlar içinde yatsın." diye konuştu.