Haberler

Şehit Oğlunun Mezarından Ayrı Kalmamak İçin 30 Yıllık Eşini Boşuyor

Abone Ol

Erzincan'ın Kemah İlçesi'nde 11 Ağustos 2008'de PKK'lı teröristler tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu 9 askerle birlikte şehit olan jandarma er Abdullah Aydın Emer'in annesi ev hanımı 49 yaşındaki Tülay Emer, oğlunun Adana'daki mezarından ayrı kalmamak için, emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşen 30 yıllık eşi 56 yaşındaki İsmail Emer'e boşanma davası açtı.

Erzincan'ın Kemah İlçesi'nde 11 Ağustos 2008'de PKK'lı teröristler tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu 9 askerle birlikte şehit olan jandarma er Abdullah Aydın Emer'in annesi ev hanımı 49 yaşındaki Tülay Emer, oğlunun Adana'daki mezarından ayrı kalmamak için, emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşen 30 yıllık eşi 56 yaşındaki İsmail Emer'e boşanma davası açtı.

Şehit Abdullah Aydın Emer'in annesi Tülay Emer, 27 yıl yaşadıkları İstanbul Pendik'ten Türk Telekom'da çalışan eşi İsmail Emer'in tayini nedeniyle Adana'ya taşındıklarını, taşındıktan 15 gün sonra da oğullarının şehit haberini aldıklarını söyledi. Oğlunun Kocaeli Üniversitesi İşletme Fakültesi 1'nci sınıftan okulu bırakıp askere gittiğini anlatan Tülay Emer, "Oğlum askerliği çok seviyordu. Sanki asker olarak doğduğunu anlatıyor. En son telefonla görüşmemizde Adana'daki adresimizi verdik. Evini göremeden şehit haberi geldi" dedi.

'İstanbul'DA DURAMADIM'

Adana Asri Mezarlığı'ndaki şehitlikte bulunan oğlunun mezarını, 'Fikri' isimli muhabbet kuşu ve Beşiktaş formasıyla ziyaret eden Tülay Emer şunları anlattı:

"Eşim, oğlum şehit olduktan 1,5 yıl sonra emekli oldu. 2009'un sonlarına doğru da İstanbul'a gitti. Benim de gelmemi istedi. İstanbul'a gittim, birkaç gün kaldım ama duramadım. Oğlumu yalnız bırakmış gibi hissettim. Ondan ayrı kalmaya dayanamadım. Adana'ya döndüm. Oğlum rüyalarıma giriyor. Eşimin Adana'ya dönmesini istedim. Ama o kabul etmedi."

'OĞLUMLA, ANILARIYLA BİRLİKTEYİM'

Oğlunun mezarının bulunduğu Adana'dan bir an olsun ayrılmak istemediğini belirten anne Emer, şunları söyledi:

"Ben oğlum için her şeyden vazgeçmeye hazırım. Eşim İstanbul'a dönmemi istedi, ama kabul etmedim. 5- 6 ay önce de boşanma davası açtım. Eşim de evini ayırıp, İstanbul'a taşındı. Ben burada oğlumla, anılarıyla birlikteyim. Şehit oğlumun cebinden çıkan sigara ve çakmağını dahi hiç bir şeye değişmem. Oğlumun cebinden çıkan son sigarasını, çakmağını, hatta çocukken oynadığı bilyelerini bile saklıyorum. Oğlum askere giderken, ben ona kına yaktım. O zaman elindeki Türk Bayrağı'nı bana vererek, 'Ben gelene kadar bu bayrağı indirme' dedi. O bayrağı hala indirmedim, indirmeyeceğim. İstanbul'a gidip, yaşamak eşimin tercihiyse, ona diyeceğim bir şey yok. Her bayramda oğlumun çok sevdiği kuşuyla mezarını ziyaret ediyorum. Öpmeye bile kıyamadığım oğlumun mezar taşını okşuyorum, soğuk mermerleri öperek, teselli buluyorum."

Şehit annesi, oğlunun adının Adana'da bir park ve bir Anadolu lisesine verildiğini, bununla da gurur duyduğunu ve bir nebze de olsa teselli bulduğunu sözlerine ekledi. - Adana

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Abdullah Aydın Erzincan Politika İstanbul Güncel Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title