Selam Tevhid"De Kumpas Davası Yargıtayda
Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın dördüncü duruşması tamamlandı.
Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın dördüncü duruşması tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince görülen davanın dördüncü duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtay'daki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.
Heyete, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık ettiği duruşmaya, sanıklar, avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, kamuoyunda eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u tutuklayan hakim olarak bilinen eski Savcı Vedat Dalda, savunmasına devam etti.
Dalda, FETÖ soruşturması kapsamındaki şüpheli Ömer Çetin ile ilgili bilgi verirken, "Ömer Çetin hukuk fakültesindeyken, üst sınıfta okuyan biriydi. Hatta, aynı okulda olduğumuzu müşteki avukatlarından Mehmet Said Kurt da bilir." dedi.
Dalda'nın savunmasını tamamlamasının ardından söz alan müşteki Başbakanlık avukatı Mehmet Said Kurt'un, "Dalda aynı okulda okuduğumuz ayrıntısını neden verdi bilmiyorum. Evet, aynı okuldaydık. Hatta sanıklardan Muzaffer İren, Seyfettin Mermerci ve Vedat Dalda'nın, o dönemde bugün artık terör örgütü olduğu açık olan FETÖ'nün evlerinde kaldıklarını biliyorum." demesi üzerine, sanıklar ve avukatları Kurt'a itiraz etti.
Mahkeme Başkanı Öztunç'un uyarılarına rağmen sanıklardan Muzaffer İren, Kurt'a, "Sen hangi evlerde kalıyordun?" diye bağırdı. Kurt'un "Sana ne" diye karşılık verdiği sanık İren, "ısrarla söz kesip, uyarılara uymadığı" gerekçesiyle Başkan Öztunç'un isteği üzerine jandarmalar tarafından salondan çıkarıldı.
Daha sonra söz alan Dalda, avukat Kurt hakkında herhangi bir ithamda bulunmadığını belirterek, "Yalnızca ilişkilendirildiğim bir kişiyle okul arkadaşı olduğumu onun da bildiğini söyledim. Burada görünce aklıma geldi. Ayrıca o evlerde kalmadım." diye konuştu.
Başbakanlık avukatı Mehmet Said Kurt, Mahkeme Başkanı'na, "Bu kişilere savcı veya hakim demeyin, ihraç edildiler, sonuçta sanıklar." dedi. Kurt'un bu sözlerine sanık avukatları itiraz etti, Başkan Öztunç da Kurt'a, "Ağız alışkanlığı, abartmayın." diye karşılık verdi.
Sanık Dalda, müşteki avukatı Kurt'un kendisiyle ilgili suçlayıcı sözlerine itibar edilmemesini, bu sözlerin kayıtlardan çıkarılmasını istedi.
Yapılan itirazlar üzerine, duruşmaya ara verildi.
Rüstem Eryılmaz'ın savunması
Aranın ardından savunma yapan Hrant Dink davasını karara bağlayan eski hakim Rüstem Eryılmaz, soruşturma sürecinin usule uygun yürümediğini savundu.
Verdiği hiçbir kararda talimatla hareket etmediğini ileri süren Eryılmaz, talimatla hareket edenlerin "hakim-savcı" sıfatı taşıyamayacağını belirtti.
Mesleğin şeref ve itibarına zarar verebilecek hiçbir eylemi bulunmadığını iddia eden Eryılmaz, dünya görüşü nedeniyle cemaat ve benzeri yapılarla ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını öne sürdü.
Duruşma, Eryılmaz ve diğer sanıkların savunmalarıyla yarın devam edecek.