Sele Kapılan Çift 1 Yıldır Bulunamadı
Antalya'da 1 yıl önce meydana gelen selde kaybolan yaşlı çift halen bulunamadı.
Antalya'nın Serik İlçesi'nde 1 yıl önce meydana gelen selde kaybolan 78 yaşındaki Meryem ile eşi 77 yaşındaki Süleyman Çelik halen bulunamadı. Çiftin mali müşavir oğulları Fevzi Çelik, "Devletin kudreti anne ve babamı bulmaya yetmedi" dedi.
Geçen yıl Serik'e bağlı Haskızılören Köyü'nde 9 ve 10 Ekim'de şiddetli yağış nedeniyle meydana gelen sel felaketinde, Pınargözü Mahallesi'nde dere kenarı ve dere yatağında bulunan evlerin büyük bölümü yıkıldı. Evlerde oturan 82 yaşındaki Hulusi Kutlu, eşi 81 yaşındaki Fatma Kutlu, kızları 56 yaşındaki Ayşe Beşbaş, 85 yaşındaki Hasan Bulut sel sularına kapılarak yaşamını yitirirken, Süleyman- Meryem Çelik çifti ise sele kapılarak kayboldu. Sel felaketinde can kayıplarının yanında 25 ev tamamen yıkılırken, 14 ahır, 9 işyeri, Gebiz Beldesi ve köyleri birbirine bağlayan 3 köprü de sel sularından yıkılarak zarar gördü.
Felaket sonrası evlerini kaybeden aileler, kalıcı konutlar yapılıncaya kadar Kızılay'ın kurmuş olduğu konteyner evlere yerleşti. Selzedeler çamaşır yıkamak ve yemek yapmak için Belek Belediyesi tarafından kurulan konteyner mutfak ve çamaşırhaneyi kullanıyor. İl Özel İdaresi ise Gebiz Beldesi'ni köylere bağlayan ana köprü konumundaki Akçapınar Köprüsü'nü yeniden inşa etti. Köprü kısa süre sonra açılacak. Yıkılan diğer 2 köprünün ise ihalesi yapıldı.
EVLER GEBİZ'E YAPILIYOR
Felaket sonrası yıkılan evlerin yeniden yapılması için bir komisyon kuruldu. Komisyonun yaptığı çalışmalar sonrasında öncelikle Haskızılören Köyü'nde inşaatlar için yer bakıldı. Fakat burada uygun yer bulunamayınca Gebiz Beldesi'nde hazineye ait bir arazi konutlar için belirlendi. Yapılacak yeni evler için hazırlanan proje, İl Afet İşleri Müdürlüğü tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderildi. Buradan alınan onay sonrası kalıcı konutların Gebiz Beldesi'ne yapılmasına karar verildi.
Evlerin ihalesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılacak. Kalıcı konutların ödeneği ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ayrıldı.
'ÇALIŞMALAR GECİKTİ'
Haskızılören Köyü Muhtarı Hüseyin Göde, felaketin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen halen kalıcı konutlara taşınamadıklarını anlattı. Göde, "9 Ekim 2011'de büyük bir felaket yaşadık. 4 kişi yaşamını kaybetti, 2 kişi ise halen kayıp. Evlerimiz, işyerlerimiz, köprülerimiz yıkıldı. Bunların yeniden yapılacağı söylendi. Yolumuzda sıkıntı var, selin bozmuş olduğu yolların bir an önce yapılması gerekir. Evlerini kaybedenler konteynerlerde kalıyor. Çalışmalar çok gecikti. Yeniden kış geliyor" diye konuştu.
KALICI KONUT İHALESİ YAPILACAK
Gebiz Belde Belediye Başkanı MHP'li Cengiz Büyükgebiz ise felaketin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bölgede halen çalışmaların sürdüğünü söyledi. Yıkılan köprülerden birinin tamamlanmak üzere olduğunu vurgulayan Başkan Büyükgebiz, "Kalıcı konutların yapılacağı yerler konusunda geç karar verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan projelerin ardından onay verilmiş ve önümüzdeki günlerde de ihalesi yapılacağını öğrendik. Umarım en kısa zamanda tamamlanır" dedi.
'ACIMIZI İÇİMİZE GÖMDÜK'
Sel sularına kapılarak kaybolan Meryem ve Süleyman Çelik çiftinin oğlu Fevzi Çelik ise acılarını içine gömdüklerini söyledi. Anne ve babasının bulunması için Antalya milletvekilleri AK Partili Menderes Türel ve Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştüğünü anlatan Çelik, "Bölgede geçen yıl yüzeysel aramalar yapıldı. Kış döneminde suların yükselmesi nedeniyle 16 bölgede arama yapılamaz diye işaretleme yapıldı. Yaz döneminde sular çekilmesine rağmen yeni bir arama-tarama çalışması yapılmadı. Valilikle defalarca görüşüldü. Her seferinde yapılan çalışmalarla ilgili raporlar sunuldu. Devletle kavga edecek değiliz. Devletin gücü bu kadarmış, acımızı içimize gömdük" diye konuştu.
ORADAKİ İNSANLARI ACISI DAHA BÜYÜK
Devletin kudretinin anne ve babasını bulmaya yetmediği vurgulayan Fevzi Çelik, şöyle dedi:
"Anne ve babamızı bulamamak içimizde bir yara haline geldi. Ama biz artık kendimizi değil orada kalan insanları düşünüyoruz. Yeniden kış geliyor. Zaman zaman orada kar yağar. İnsanlar halen barakalarda kalıyor. Küçük ısıtıcılarla ısınmaya çalışıyor. Onların acıları bizimkinden daha büyük. Kış gelmeden o insanların kalıcı konutlara yerleştirilmesi gerekiyor."