Şemdin Sakık'tan Başbakan'a Övgü: Kobani'nin Tek Muzaffer Komutanı
Bir dönem PKK'nın iki numaralı ismi olan Şemdin Sakık cezaevinden yazdığı mektupta Davutoğlu'nu Özal'a benzetti, 'Kobani'nin tek muzaffer komutanı' dedi.
BAŞBAKAN'A MEKTUP GÖNDERDİ
"BAŞBAKAN KOBANİ'NİN TEK MUZAFFER KOMUTANI"
Mektubunda iç çatışmalarla ülkelerini terk eden Suriyelilerden sonra Kobanili sığınmacılar için verilen Türkiye'ye giriş izninin siyasi ve insani açıdan tarihsel bir gelişme olduğunu aktaran Sakık'ın kaleminden şu satırlar döküldü: "Sayın Başbakan sadece insani dürtülerine dayanarak 'onları içeri alın' dediği için hiç kimsenin hatta belki kendisinin bile farkında olmadığı bir tarihi karar vermiş oldu. Aslında bu kararla Kobani muharebesinin tek muzaffer komutanının kendisi olduğunu tarih er geç yazacaktır. Özal'ın Halepçe'nin tek muzaffer komutanı olduğunu gibi."
HALEPÇE'DEKİ ÖZAL BENZETMESİ
Sakık, 1988 yılında Kuzey Irak'ın Halepçe kentinde Saddam Hüseyin'in kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği saldırıda binlerce kişinin öldüğü on binlerce kişinin ise ağır derecede yaralandığı 'Halepçe Katliamı'ndan kaçanların Türkiye'ye sığındığını hatırlattığı mektubunda Başbakan Davutoğlu'nu Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal' a benzettiği satırlarda ise şu ifadeler yer alıyor: " Sayın Başbakanım siz de merhum Özal'ın aynısını hatta biraz daha fazlasını yahtınıs. Merhum Özal döneminde katliamdan arta kalan Kürtler, Türkiye'ye sığınmışlardı. Siz ise hem IŞİD'in hem de PKK'nin katliam planlarını ikinci bir Halepçe ya da Şengal yaratma arzularını boşa çıkardınız. Sizin bu insani yaklaşımınız olmasaydı, IŞİD büyük bir katliam yapıp kirli amaçlarına ulaşacak, PKK ise mağdura oynayarak bunun üzerinden meşruiyet kazanmaya çalışacaktı. Amaçları buydu, siz bu amaçlarını kursaklarında bıraktınız."
"KÜRTLERİN TARİHİNE GEÇTİNİZ"
Sakık, PKK ve IŞİD'in Suriye'de katliam yapılanması içerisinde olduklarını bu yapının Kürt -Türk savaşı çıkarmak istediğini ancak Başbakan Davutoğlu'nun bunu isteyenleri yenilgiye uğrattığını dile getirdiği mektubunu şu satırlarla sonlandırdı: "Hem IŞİD hem de PKK'nin Suriye'de bir katliam gerçekleştirmek için yıllardır nasıl çalıştıklarını anlatmayacağım. Türklere kucak açarak hem IŞİD'i hem PKK'yı hem de Türk - Kürt savaşı çıkarmak isteyenleri yenilgiye uğrattınız demekle yetineceğim. Sayın Başbakanım kim ne derse desin hem büyük bir katliamı önleyen hem de yüzbinlerce Kürt'e kucak açan sizler de Merhum Özal gibi Kürtlerin yazılı olmayan tarihine geçtiniz bile. "