Sendikacı Süleyman Yeter'in İşkence ile Öldürülmesi Davası
Sendikacı Süleyman Yeter’in, 1999 yılında bir operasyon kapsamında gözaltına alındığı sırada işkence ile öldürülmesinin bir numaralı faili olarak 13 yıldır aranan ve bir süre önce yakalanan eski komiser yardımcısı Ahmet Okuducu’nın yargılandığı davada, Okuducu'nun 22,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi
Sendikacı Süleyman Yeter'in, 1999 yılında bir operasyon kapsamında gözaltına alındığı sırada işkence ile öldürülmesinin bir numaralı faili olarak 13 yıldır aranan ve bir süre önce yakalanan eski komiser yardımcısı Ahmet Okuducu'nın yargılandığı davada, Okuducu'nun 22,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Okuducu ile tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı İsmail Hakkı Yolmaz, sanığın celse arasında yakalandığını ve savunmasının alındığını açıkladı. Bunun üzerine, maktül Süleyman Yeter'in ailesinin avukatları, sanığın ifadesinin kendilerinin olmadığı celsede alındığı gerekçesiyle sanığa soru sormak istediler.
Avukatların sorularını cevaplayan sanık Ahmet Okuducu, Süleyman Yeter'in gözaltına alındığı operasyona katılmadığını söyledi.
Bunun üzerine avukatlar, Yeter'in gözaltına alındığı 5 Mart 1999 tarihli yakalama tutanağını mahkemeye sundu. Sanık Okuducu, tutanaktaki "komiser yardımcısı" sıfatı altında bulunan birinci imzanın kendisine ait olduğunu söyledi.
Duruşmada, Yeter ailesinin avukatlarından İbrahim Ergün söz alarak, olayla ilgili olarak diğer sanıkların işkence suçundan yargılandığını, ancak davanın zaman aşımına uğradığını, sanık Ahmet Okuducu'nun ise firari olması nedeniyle yargılanamadığını söyledi.
Avukat Ergün, sanık Okuducu'nun arandığı sırada İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden İskender Arıcı adına pasaport aldığını ifade ederek, İskender Arıcı'nın ise Ankara Nallıhan da görevli muhtar olduğunu söyledi. Ahmet Okuducu'nun polis tarafından korunduğunu ve kollandığını ifade eden avukat İbrahim Ergün, görevlerini kötüye kullanan polislerle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Duruşmada esas hakkaındaki mütalasının hazır olduğunu ifade eden Cumhuriyet Savcısı İsmail Güler, mütaalasını mahkemeye sundu.
Savcı mütalaasında, olay tarihinde faaliyetini sürdüren "sömürüsüz bir dünya" adlı gazetede yapılan arama sırasında, aralarında Süleyman Yeter'in de bulunduğu 5 kişinin gözaltına alındığını, gözaltı öncesi doktor raporuna göre vücudunda hiç bir darp izi bulunmayan maktulün, nezarette bulunduğu süre içerisinde 4 kez sorgulama için çıkartıldığını, 3 sorguda hiç bir belge düzenlenmediğini, 4. kez çıkarıldığında ise özgeçmişine ait bilgiler yazılırken fenalaşarak öldüğünü belirtti.
Savcı Güler, Adli Tıp raporuna göre, öldüğünde vücudunda bir çok darp izi bulunan Süleyman Yeter'in işkence yapılarak öldürüldüğünün anlaşıldığını, sanıklar Erol Erşan ve Mehmet Yutar'ın bu suçtan 1 Nisan 2003 tarihinde mahkum olduğu, Ahmet Okuducu'nun ise kaçak olması nedeniyle gıyabi tutuklama ile dosyanın ayrıldığını hatırlattı.
Savcı İsmail Güler, olay tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli komiser yardımcısı olan sanığın, Süleyman Yeter'in sorgulamasında görevli olduğu, maktulü konuşturmak için darp ettiğinin belgelerden anlaşıldığını ifade etti. Savcı Güler, sanık Ahmet Okuducu'nun "bir kişiye suçunu söyletmek için yapılan işkence neticesi ölümüne neden olmak" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve sanığın kaçması nedeniyle indirim maddelerinin uygulanmamasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığın uzun süre kaçmış olması ve suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. - İstanbul
