Serinlik Isteyenlerin Adresi Uludağ
Kış turizminin gözde mekanlarından Uludağ, yaz aylarında da sıcaktan bunalan vatandaşlarca tercih ediliyor.
CEM ŞAN - Kış turizminin gözde mekanlarından Uludağ, yaz aylarında da sıcaktan bunalan vatandaşlarca tercih ediliyor.
Kent merkezlerinde yaz sıcağından bunalıp Uludağ'a gelenler, Çobankaya ve Sarıalan mevkisindeki kamp alanlarında çadır, baraka veya karavanlarında kalıyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığınca iki yıl önce inşa ettirilen ahşap evler de yaz tatilini burada geçirmek isteyenler için alternatif oluşturuyor.
Hava sıcaklığı Bursa merkezde 40 dereceye ulaşırken, Uludağ'da 27-28 dereceye kadar düşüyor. Akşamları ise sıcaklık farkı daha da artıyor.
Tatilini Uludağ'da geçiren Kazım Demir, AA muhabirine, kışın kayak yapmak, yazın da serinlemek için müdavimi olduğu Uludağ'a çıktığını söyledi.
Yaz tatilinde denizden ziyade doğayı tercih ettiğini belirten Demir, şöyle konuştu:
"Güzel bir ortam. Sıcaktan kaçıp buralara geldik. Bursa merkez ile Uludağ arasında gündüzleri 10, geceleri 12-15 derece sıcaklık farkı olabiliyor. Uludağ, sıcaktan bunalan, doğayı seven için ideal bir yer. Ramazanda iftarı ve sahuru burada yapmak için çıktık ancak bir akşam zor kaldık. Gece 5-6 dereceleri görünce tası tarağı toplayıp Bursa'ya döndük. Bazen öyle bir an oluyor ki ağustosta bile Uludağ'da dört mevsimi yaşayabilirsiniz. Sis gelir, yağmur yağar, hava birden soğur. Sonra bir bakmışsınız güneş açar."
Uludağ'da temmuz ve ağustosta havanın çok iyi olduğunu anlatan Demir, "Geceleri bazen serin olabiliyor. Gelenler tedarikli geliyor. Ağustosta dağa çıkarken bile 2-3 kazak alıyoruz yanımıza. Kamp hayatı, eğlenceli ve süper geçiyor. Gündüzleri yürüyüşe çıkıyoruz, değişik ortam oluyor. Bazıları hastalıktan, bazıları da 30-40 senedir müdavimi olmuş, her yıl Uludağ'a kampa geliyor. Kamptakiler artık akraba gibi olmuş." dedi.
"Yürüyüş yapıyoruz, şelaleye, dereye gidiyoruz"
Uludağ Çobankaya kamp alanına 15 yıldır çadır kuran 72 yaşındaki Abdülkadir Aslan, her yıl en az iki ay burada kaldığını kaydetti.
Aslan, Uludağ'ın havası ve suyunun çok güzel olduğunu vurgulayarak, "Burada 21 günde kan tazelenir. Alanı geniş, yürüyüş yerleri çok fazla. Burayı çok seviyorum. Memnunum. Allah ömür verirse her sene geleceğim." diye konuştu.
Uludağ'da iki gün önce çadır kurduğunu belirten Aslan, "Buradaki arkadaşlarla sohbet ediyoruz, diyaloğumuz iyi. Ailece tanışıyoruz. Yürüyüş yapıyoruz, şelaleye, dereye gidiyoruz. Uludağ'ın her tarafına gezmeye gidiyoruz. Bu sıcak havalarda şehir merkezinde olanlara Uludağ'ı tavsiye ederim. Gelsinler, burada kır evleri de var. Barakalar var, çadır yeri müsait. Buralar kalmak için güzel. Masraf da insanların korktuğu kadar değil." ifadelerini kullandı.
"Burası cennet bir mekan"
Mustafakemalpaşa ilçesinden Uludağ'a gelen İrfan Balat ise 1993'ten beri burada çadır kurduğunu söyledi.
Uludağ'ın havasının çok güzel olduğunu ve burada çok rahatladığını dile getiren Balat, şöyle devam etti:
"Burası cennet bir mekan. Karşımızdaki tepede şu anda kar var. Oralara yürüyüşe gidiyoruz. Yedigöller ve zirveye çıkıyoruz. Herkes burada birbiriyle arkadaş oluyor ve çok sıkı dostluklar ediniyor. Akşam olduğunda sobamızı yakıyoruz çünkü geceleri soğuk oluyor. Dün akşam soba yaktık. Buraya gelirken köyden odun getiriyorum. Sobayı kurar, yakarız çünkü başka türlü durulmaz. Köydeki akrabalarımla konuştum, 'Köy sıcaktan yanıyor. Gelme orada kal' dediler."
Diğer kampçı Kadir Kılıçarslan da 25 seneyi aşkın süredir Uludağ'a kampa çıktığını, her yıl yaklaşık 2 ay burada kaldığını vurgulayarak, "Yaşım 80. Beni, böyle genç ve dinç tutan bu dağdır. Onun için burayı tercih ederim. Herkese de buraya gelip yaşamalarını, bu havayı teneffüs etmelerini tavsiye ederim. Bursa yanıyor ama biz burada gölgede neredeyse üşüyoruz. Güneşe çıkıp ısınıyoruz, sonra tekrar gölgeye geçiyoruz. Dinlenmek, huzur bulmak, daha doğrusu yaşamak için bu dağa gelinmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.