Sertel: Tutuklu Gazeteciler Artık Tahliye Edilsin
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, cezaevinde bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyerek, "3 yıldır tutuklu bulunan arkadaşlarımızın kaçmayacağına biz kefiliz" dedi.
Mustafa Balbay'ın, Silivri'deki tutukluluğunun 1000'inci günü nedeniyle basın toplantısı düzenlenen Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, cezaevinde bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyerek, "Karartacak delili kalmamış bir davada 3 yıldır tutuklu bulunan arkadaşlarımızın kaçmayacağına biz kefiliz" dedi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısına İGC Yönetim Kurulu üyeleri ve Balbay ile çalışmış olan gazeteciler katıldı. Balbay'ın, Türkiye'de bulunan tutuklu gazetecileri simgelediğini dile getiren Sertel, "Neyle suçlandığını bilmeden hayattan kopartılarak cezaevine giren Balbay, doğan oğlunun büyüyüşünü göremedi. Mustafa Balbay, Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul ve diğer gazeteci arkadaşlarımızın tamamı aynı durumdalar. Çok sayıda gazetecinin hapis yatması, çok sayıda gazetecinin yargılanıyor olması Türkiye'nin yüzünü kızartan bir hadise olarak tarihe geçiyor. Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nun basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelerinden dolayı bugün 64 gazeteci cezaevinde. Yargılanan özgür basın ve gazeteciliktir" dedi.
YARGIDA ÇİFTE STANDART
Kamu vicdanının yara aldığını söyleyen Sertel, "Başka bir davada 100 günlük tutukluluk süresi uzun tutukluluk süresi olarak görülüp o insanlar serbest bırakılıyor da 1000 günlük tutukluluk uzun görülmüyorsa, hukuktaki çifte standardın bizim yüzümüze bir şamar gibi çarptığının göstergesidir. Bu şamar, Türk adaletinin, hukuk sisteminin ve yargıdaki çifte standardın yüzüne çarpıyor" diye konuştu.
Cezaevindeki gazetecilerin durumunu çeşitli vesilelerle başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere bakanlara ilettiklerini anlatan Sertel, onların da bu konudan sıkıntı duyduklarını, ancak sıkıntı duymanın yetmediğini belirterek, "Yasal düzenlemeler yapılmadığı takdirde bu konuda samimiyet noktasında insanların değerlendirme yapacağını düşünüyorum. AB uyum yasaları çerçevesinde kurulan özel yetkili mahkemelerin devamından yana olmadıklarını, bu mahkemelerin Türkiye'deki demokrasiyi tartışılır hale getirdiğini söylemek istiyorum" dedi.
"KEFİLİZ"
Türkiye'deki gazetecilerin başta iş ve sosyal güvence olmak üzere pek çok hakkından yoksun olarak görev yapmaya çalıştığını ifade eden Sertel, "Özlük haklarımızı kaybede kaybede bugünlere geldik en son yıpranma hakkımızı kaybettik. Biz toplumun avukatıyız. Her konuda toplumun sesi olan, hakkını koruyan gazeteciler kendi hak ve hukukları konusunda geri kalıyor" diye konuştu.
Balbay ve diğer gazetecilerin darbe yapmak amacıyla silahlı terör örgütü kurmak suçundan yargılandıklarını sözlerine ekleyen Sertel, "Arkadaşlarımızın silahlı terör örgütüne üye olmaktan birlikte yargılandıkları Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, yani sözde terör örgütünün silahlı kuvvetleri tahliye edilmişken, sözde örgütün kalemli kuvvetleri halen tutuklu bulunuyor. Sözde örgütün silahlı kuvvetleri tahliye edildikten sonra doğuda Güneydoğu'da terörle mücadele etmeye gitmişlerdir. Darbeler kalemle yapılmaz, silahla yapılır. Artık karartacak delilleri kalmamış, dosyaya yeni delillerin konmadığı bir davada, serbest bırakılmayan arkadaşlarımız tahliye edildiklerinde kaçmayacaklarına, biz kefiliz" dedi.
Sertel, konuşmasının ardından Mustafa Balbay'ın Silivri'den yazdığı mektubu okudu.