Şiddet Mağduru Kadınlar, Gülşah Öğretmen'in Öldürüldüğü Yere Karanfil Bıraktılar
Konya merkezli Şefkat-Der üyeleri geçtiğimiz perşembe günü eski erkek arkadaşı 36 yaşındaki Hakan Başar tarafından tabancayla vurularak öldürülen sınıf öğretmeni 27 yaşındaki Gülşah Aktürk'ün öldürüldüğü yere karanfil bırakarak kadın...
Konya merkezli Şefkat-Der üyeleri geçtiğimiz perşembe günü eski erkek arkadaşı 36 yaşındaki Hakan Başar tarafından tabancayla vurularak öldürülen sınıf öğretmeni 27 yaşındaki Gülşah Aktürk'ün öldürüldüğü yere karanfil bırakarak kadın cinayetlerini protesto etti.
Yüzlerini eşarpla kapatan ve Şefkat-Der Sığınma Evi'nde kalan şiddet mağduru kadınlarla bilikte sınıf öğretmeni Gülşah Aktürk'ün öldürüldüğü merkez Selçuklu İlçesi Şeyh Şamil Mahallesi Eylül Sokak'ta basın açıklaması yapan Dernek Başkanı Hayrettin Bulan, yeni yasaya rağmen kadın cinayetlerinin halen devam ettiğini söyledi. Bulan "Gülşah öğretmenimiz katledildi. O da savcılığa başvurmuştu ve 'Öldürüleceğim' demişti. Yetkililer ne yaptı? Koruma kararı çıkardı. Koruma kararı ile potansiyel katile, şiddet uygulayan kişiye 'O kızın yanına gitme. Sokağına gitme. Telefon açma' deniliyor. Peki o kişi elinde silahla yaklaştığı zaman kurbanın yanında tıpkı vali korunur gibi, bakan korunur gibi polis var mı? Yok. Önlemler alınmadıkça 81 ilin 81'inde de bu cinayetler olmaya devam edecek" dedi.
KATİLLERİN SUÇ ORTAKLARI HAKİMLERDİR
Öldürülecek kadınların savcılıkta ve poliste isimlerinin belli olduğunu belirten Bulan şunları söyledi:
"Öldürülecek kadınlar piyangodan çıkmıyor. Cumhuriyet Savcılıklarında, poliste isimleri var. Tek tek belli. 'Öldüreceğim' diyenler de tek tek belli. Cumhuriyet Başsavcısı şehit edildiğinde devlet 'Yeteri kadar polisimiz yok. Size silah verelim. Kendinizi koruyun' dedi. 10 bin savcı silah almak için Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptı. Peki risk altındaki kadınlar ne yapacak. Potansiyel katil dışarıda elinde silahla geldiği zaman kendini nasıl savunacak. Poliste yoksa sonu ne olacak. Öldürülecek maalesef. Bu haberleri izleyen risk altındaki kadınlar, 'Sıra bana mı gelecek' diyor. Maalesef sıra size de geliyor. Hepimize gelecek. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bundan daha büyük bir terör var mı? Daha neyi bekliyorsunuz? Gerekirse kendi korumanızı vereceksiniz. Bu masumları koruyacaksınız. Devlet bunun için var. Kadınları katledenlerin suç ortağı devlettir. Bir kişi Cumhuriyet Savcılığı'na defalarca başvuru yapmasına rağmen korunmuyorsa, öldürülüyorsa bunda katil kadar devlet de suçludur. Katillerin suç ortakları tahrik indirimi yapan hakimleridir savcılardır."
SİLAHLA GELENE PAPATYA ÇAYI MI İKRAM EDECEKSİN
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'i de eleştiren Bulan, "Biz bu insanlara gerekirse silahlanın meşru savunma hakkınızı kullanın dediğimiz de Devlet Bakanı Fatma Şahin 'Şiddet şiddetle bastırılmaz' diye açıklama yapıyor. Elinde silahla, tüfekle, bıçakla geleni çiçeklerle mi karşılayacaksın? Papatya çayı mı ikram edeceksin? Bu meşru savunmadır. Kendinizi sağlama almışsınız, bu masumları korumuyorsunuz. Panik butonu denen göz boyamalı bir şey çıkardınız. Potansiyel katil geldi. Kapıya dayandı. Panik butonuna basıldı. Kaç dakika da polis gelecek. Panik butonuna basıp ta polis gelene kadar kaç yerimden kurşunlanacağım. Kandırmayın bu milleti" diye konuştu.
HD-ÖÇ(İA/AAA) - Konya / Merkez
