Siirt'e uyum sağlayan Romanov ırkı koyunlar bu yıl 92 kuzu dünyaya getirdi
Siirt Üniversitesince (SİÜ) Ukrayna'dan getirilen Romanov ırkı koyunlar, bölgeye uyum sağlayarak 6 yılı geride bıraktı.
Siirt Üniversitesince (SİÜ) Ukrayna'dan getirilen Romanov ırkı koyunlar, bölgeye uyum sağlayarak 6 yılı geride bıraktı.
Tarım ve hayvancılık alanında pilot üniversite olan SİÜ'de, Ukrayna'dan ithal edilen ve bir doğumda 6'ya kadar yavru verebilen Romanov ırkı koyun ve bunlardan elde edilen kuzular, Rektör Prof. Dr. Nihat Şındak'ın öncülüğünde yapılan bilimsel çalışmalar kapsamında akademisyen ve personelin ilgisiyle büyüyor.
Kezer yerleşkesinde bakılan ve soğuk iklime dayanıklılıklarıyla bilinen 76 hayvandan yaklaşık 60'ı doğum yaptı. Bu sezon 44'ü dişi olmak üzere 92 kuzu dünyaya geldi.
Üniversite tarafından bu ırkın yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla 6 yıl içerisinde yaklaşık 700 koyunun damızlık olarak satışı sağlandı.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tekin Şahin, AA muhabirine, bir doğumda birden fazla yavru dünyaya getiren koyunların bölgeye adaptasyon çalışmalarının gerçekleştirildiğini söyledi.
Adaptasyon sürecinin başlarda büyük vantilatörlerin desteğiyle yapıldığını aktaran Şahin, bunun kolaylık sağladığını belirtti.
Doğan yavruların daha iyi uyum sağladığını ifade eden Şahin, "Sıcaklar bunlar için uygun değil. Bunlar yaylalarda, serin ortamda olursa çok daha iyi gelişir. Sıcaklık, bunların gelişimini engelliyor. Bölgede iyi bakıldığında hiçbir sıkıntı yaşamadan büyüyebilirler." dedi.
Bu koyunların yılda 2 defa doğum yaptığına dikkati çeken Şahin, bir doğumda 6'ya kadar yavru alınabildiğini anlattı.
Kuzular renk değiştiriyor
Şahin, doğan kuzuların renk konusunda tipik bir özelliğe sahip olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Kuzuların renginin koyu ve siyaha yakın olması, sonra renklerinin açılması tipik özellikleridir. Bunlar çok süt veren koyun değil, daha çok et yönü önemli ve yavru sayısı fazla. Özellikle doğum zamanında vatandaşların anne hayvanlara destek olması ve belki de yavruları mama ile beslemesi gerekir. Çünkü bir anne 4 kuzuyu zor doyuruyor ve yıl geçtikçe doğurganlık sayısı artıyor."
Koyunların kuyruksuz olmasıyla diğerlerinden ayrıldığını aktaran Şahin, yağların vücutlarına yayıldığını, bunun da etinin lezzetli olmasını sağladığını bildirdi.
Şahin, talep üzerine koyunların bazılarını damızlık verdiklerini, ayrıca et olarak piyasaya sürdüklerini anlattı.
SİÜ Küçük ve Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Irmak da renk değiştirmeleriyle ilgi gören kuzuların bakımını özenle yaptıklarını söyledi.
Sayısı fazla olduğu için annelerin yavruları beslemede yetersiz kaldığını, bu nedenle bakımlarına yardımcı olduklarını kaydeden Irmak, şöyle devam etti:
"Doğum sürecinde burada gece öğrencilerimizi de görevlendirebiliyoruz. Doğum yapan annelere yardımcı oluyorlar. İlk doğumda bireysel kafeslere alıyoruz. Beslenmesine yardımcı oluyoruz. Çoğu zaman anne yavrulara bakabiliyor. İlk defa doğum yapan koyunlar bazen yavrularını reddedebiliyor. Anneyi tutarak yavruya yardımcı oluyoruz."