Silvan'da ki 8 kişinin öldürülmesi
Diyarbakır'ın Silvan İlçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan olayda 8 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle Ek ailesinden 5'i tutuklu 9 şüpheli hakkında 8'er kez ömür boyu ile toplam 180 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır'ın Silvan İlçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan olayda 8 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle Ek ailesinden 5'i tutuklu 9 şüpheli hakkında 8'er kez ömür boyu ile toplam 180 yıl hapis istemiyle dava açılırken, dosyanın güvenlik gerekçesiyle Yargıtay tarafından Denizli Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği öğrenildi. Hazırlanan iddianamede, olaydan bir gün önce Üstün ailesinin karakola giderek Ek ailesi hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Başköy ile Karatepe köyleri arasında bulunan Ağdiz Ovası'nda 27 Temmuz 2013 tarihinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı kavgada aynı aileden Yümnü Ömer, Muzaffer, Mehmet, Faruk, İskan, Mustafa, Ahmet Berat ve Fuat Vecdi Üstün hayatını kaybetti. Arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan ve kalaşnikof marka uzun namlulu silahların kullanıldığı olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
9 SANIK İÇİN 8 KEZ ÖMÜR BOYU HAPİS
Soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet Savcısı, 8 kişinin öldürülmesi olayının firarda bulunan Halil Ek, Osman Ek, Mesut Ek ve Yaşar Ek ile tutuklu bulunan Mübarek Ek, Tevfik Ek, Nofel Ek, Bereket Ek ve Hayrettin Ek tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Savcı, Ek ailesinden 9 şüphelinin 'Kasten öldürme', 'Kasten öldürmeye azmettirme' ve 'Vahim nitelikte ruhsatsız silah ve mermileri bulundurma suçundan 8'er kez ömür boyu ve 27 ila 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Silahlı çatışmanın arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıktığını belirten Savcı, şüphelilerden Mübarek, Bereket, Tevfik ve Nofel Ek'in de olay sırasında yaralandığını vurguladı.
8 KİŞİYE 74 MERMİ SIKILDI
İddianamede olay yerine giden Savcı'nın yüzlerce kalaşnikof tüfeğe ait boş kovan, çivili sopa, av tüfeği, tabanca ve döner bıçağı bulduğu belirtildi. Olay yeri incelemesinin iki gün sürdüğü belirtilen iddianamede, araştırmalar sırasında metal detektörlerin de kullanıldığı ifade edildi. Cumhuriyet Savcısı, hayatını kaybedenlerden Fuat Vecdi Üstün'e 11, Yümnü Ömer Üstün'e 5, Mehmet Üstün'e 13, İskan Üstün'e 6, Muzaffer Üstün'e 7, Faruk Üstün'e 13, Ahmet Berat Üstün'e 12 ve Mustafa Üstün'e 7 adet mermi isabet ettiğinin tespit edildiği belirtildi. Otopsi raporlarında 8 kişinin ölüm sebebinin kafatası ve iç organ parçalanması olduğu kaydedildi. Savcı, olaydan sonra olay yerinde ve şüphelilerin evlerinde yapılan aramada ise 5 adet kalaşnikof marka otomatik tüfek, 6 adet av tüfeği, 3 adat tabanca, 7 adet kalaşnikof şarjörü, 6 adet tabanca şörjörü ve 467 adet değişik çap ve markada fişek ele geçirildiğini de belirtti.
YAKIN MESAFEDEN ÖLDÜRÜLDÜLER
Cumhuriyet Savcısı, hayatını kaybeden 8 kişinin elbiseleri üzerinde yapılan kriminal inceleme raporlarına da iddianamede yer verdi. İddianameye yansıyan raporda Ahmet Berat, Ömer, Mustafa, Fuat ve Faruk Üstün'ün yakın ve bitişik atış sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerin telefon baz istasyonu sinyallerini de toplayan Savcı, Ek kardeşlerin saldırı öncesi ve sonrası dikkat çeken yoğunlukta görüşme kayıtlarının olduğunu da iddianamede vurguladı.
SALDIRIDAN ÖNCE JANDARMA KOMUTANI İLE GÖRÜŞMÜŞ
İddianameye yansıyan baz istasyonu kayıtlarına göre şüphelilerden Tevfik Ek'in saat 18.30'da meydana gelen olaydan yaklaşık iki saat önce Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Kamışlı Jandarma Karakol Komutanı Hasan Savaş'ı telefonla aradığı ortaya çıktı. Saat 16.23'de başlayan telefon görüşmesinin 55 saniye sürdüğünü belirten Savcı, bu sırada şüpheli Tevfik Ek'in telefonunun Çavuşlu köyünden sinyal verdiğini ifade etti. Savcı, olay yerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarının bulduğu bir telefonun da Jandarma İstihbarat birimlerince incelendiğini, telefonun şüphelilerden Müberek Ek'e ait olduğunun tespit edildiğini belirtti.
ARAZİ İHTİLAFI NEDENİYLE ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Hazırlanan iddianamede hayatını kaybeden Muzaffer Üstün'ün 2012 yılında Ek ailesinin kendilerine ait araziyi işgal ettiği ve sürdüğü iddiasıyla Savcılığa şikayetçi olduğu belirtildi. İddianameye göre şikayetin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı Bismil ilçe Jandarma Komutanlığı'na yazı yazarak Kadastro ekipleriyle birlikte tespit yapılmasını istedi. Soruşturma kapsamında ifade veren Muzaffer Üstün Başköy Ağdi mevkiinde ki arazilerin hissedarı olduğunu, Ek ailesinin haksız yere arazilerini işgal ettiğini ve şikayetçi olduğunu söyledi. Diyarbakır Kadastro İl Müdürlüğünce yapılan incelemede, arazinin ihtilaflı parsellerinin taraflarca ortak kullanıldığı ve Üstün ailesinin tapu kayıtlarına göre arazinin müşterek mülkiyet durumunda olduğu ifade edildi. Bunun üzerine şikayetle ilgili karar veren Savcılık ihtilafın hukuki mahiyette olduğu ve hukuk mahkemeleri yoluyla ortaklığın giderilmesi davası açılabileceğini belirtti.
OLAYDAN BİR GÜN ÖNCE KARAKOLA GİTMİŞLER
Saldırıda 3 kardeşi ve 5 yeğeni öldürülen Muharrem Üstün iddianameye yansıyan ifadelerinde toplam 5 bin 400 dönüm arazileri olduğunu belirterek, "Ek ailesi her sürüm döneminde bizim arazilerimize girerek tecavüz ettiler. Kardeşim bunun için şikayetçi oldu. Keşif yapıldığı sırada kardeşime saldırıda bulundular. Olaydan 20 gün önce bölgede sözü geçen kişileri görüşmek üzere Ek ailesine gönderdik. Ancak bir sonuç alamadık. Biz görüşmeden bayram sonrasına kadar arazilerin sürülmeyeceği sonucunu çıkardık. Olaydan bir gün önce kardeşim Mustafa arayarak Ek ailesinin yine arazilere tecavüz ettiğini söyledi. Bunun üzerine bizim aile ve Ek ailesi birlikte karakola gitmişler. Meselenin hukuk davasına konu olacağı belirtildiğinden karakoldan ayrılmışlar. Ben o sırada Hazar gölündeydim. Yanımda çalışan işçinin telefonu üzerine olayı öğrendim" dedi.
KATLİAMI GERÇEKLEŞTİRENLER HAZIRLIKLI
Saldırıda hayatını kaybeden Fuat Vecdi Üstün'ün eşi Sara Üstün ise, "Olay günü Ek ailesinin traktörlerle araziyi sürmeye geldiğini gördük. Ailenin erkekleri ikindi namazını kıldıktan sonra konuşmak için traktörün bulunduğu yere gitti. 5 dakika sonra Faruk Üstün eşim Fuat'ı arayarak, 'Bunlar hazırlıklı gelmişler. Siz de gelin.'dedi. Bunun üzerine eşim ve diğer erkekler yanlarına sopa alarak tarlaya gitti. 5 dakika sonra seri şekilde silah sesleri geldi. Silah sesleri beş dakika kadar sürdü. Daha sonra işçimiz araçla olay yerine gitti. İşçimiz bir süre sonra geri gelerek tarladaki herkesin öldürüldüğünü söyledi. Bunun üzerine yaya olarak olay yerine gittim. Tarlaya vardığımda jandarma ve sağlık ekipleri vardı. Tarlada ailemizin erkeklerinin cesetleriyle karşılaştım. Ömer Üstün traktörün üzerinde öldürülmüştü." dedi.
YARALILARI BİLE ÖLDÜRDÜLER
İddianamede yer alan ve olay yerine 400 metre yakınlıkta olduğunu söyleyen X-1 kod adlı gizli tanık ise olay günü iki ailenin de arazileri sürdüğünü belirterek, "Üstün ailesinden olay yerinde bulunan herkes öldürüldü. İlk olarak iki kişi arasında tartışma çıktı. Bu sırada kalaşnikof, aç tüfeği ve tabanca sesleri gelmeye başladı. Ek ailesinden 3 kişi kalaşnikof tüfeklerle sağı solu tarıyordu. Üstün ailesinden hiç kimse kalmayana kadar ateş ettiler. Faruk Üstün Karatepe köyüne doğru kaçmak isterken onu da arkadan vurdular. Bu sırada Yümnü Ömer Üstün traktörle araziyi sürmeye devam ediyordu. Traktör kabinli olduğu için dışarıdaki sesleri duymamış olabilir. 2 dakika sonra Yümnü traktörle olay yerine gelmeye başladı. Bu sırada av tüfeği ile bir el ateş etti ve traktörle kaçmaya başladı. Ek ailesinden 3 kişi 3 kalaşnikof tüfekle Yümnü'ye ateş etti. Ateş etme sonucu traktör durdu. Ek ailesinden 3 kişinin duran traktörün yanına giderek tekrar ateş ettiğini gördüm. Ek ailesinin mensupları vurularak yere düşenlerin yanına gidip hepsine ayrı ayrı tekrar ateş ediyordu. Beni olay yerinde fark etmemişlerdi. Fark etseydiler beni de öldürürlerdi."dedi.
ŞÜPHELİLER İFADE VERMEDİ
İddianamede yakalanan şüpheliler Mübarek Ek, Tevfik Ek, Nofel Ek, Bereket Ek ve Hayrettin Ek'in Cumhuriyet Savcılığında susma hakkını kullandıkları ve tutuklandıkları da kaydedildi. Cumhuriyet Savcısı, elde edilen baz istasyonu kayıtları ve ev aramalarında ele geçirilen silahların kriminal raporlarının birlikte değerlendirilmesinde, sanıkların eyleme katıldıklarının doğrulandığını ifade etti.
Cumhuriyet Savcısının hazırladığı ve daha önce eksikleri olduğu gerekçesiyle mahkemece iade ettiği iddianame, tamamlanmasının ardından Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamenin kabul duruşmasında mahkeme davanın güvenlik gerekçesiyle nakledilmesi için dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Adalet Bakanlığının dosyayı gönderdiği Yargıtay, davanın güvenlik gerekçesiyle Denizli'de görülmesine karar verdi. Bunun üzerine dosyanın Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği ve önümüzdeki günlerde yargılamanın başlayacağı öğrenildi.