Haberler

Şimşek: Türkiye'de Tasarruf Açığı Bu Boyutlarda Olmasaydı, Faizler Biraz Daha Düşük Olabilirdi

Abone Ol

7'lik bir büyümeyi 20-30 yıl sürdürüp, geçmişte Japonya'nın, bugün Kore'nin başardığını rahat bir şekilde başarabilirdik.

7'lik bir büyümeyi 20-30 yıl sürdürüp, geçmişte Japonya'nın, bugün Kore'nin başardığını rahat bir şekilde başarabilirdik. Nitekim neden başaramıyoruz? Çünkü biz şu anda yeterince tasarruf etmiyoruz" dedi. Şimşek,

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Borsa İstanbul ve Boğaziçi Üniversitesi ortaklığı ile kurulan Finans Teknopark AŞ ile İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) arasında yapılan mali destek sözleşmesi imza törenine katıldı.

Finans Teknopark ile İSTKA arasında gerçekleştirilen mali destek sözleşmesi için temsilen yapılan gong töreni, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever, Finans Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı, Borsa İstanbul Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi (CEO) Tuncay Dinç, Finans Teknopark Başkan Vekili ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi.

"BİZ ŞU ANDA YETERİNCE TASARRUF ETMİYORUZ"

Mehmet şimşek törende bir konuşma yaparak, " Türkiye'nin en temel sorunumuz tasarruflarımızın düşük olmasıdır. Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir. yatırım ihtiyacı yüksek olan bir ülkedir. Bu yatırımları yurtiçi tasarruflarla yani sağlıklı kaynaklarla finanse etmek çok kritik bir öneme sahiptir. Çünkü öbür türlü yüksek cari açık veriyorsunuz. o da dış borcun birikmesine yol açıyor, zamanla borçlar büyümeyi sınırlayıcı bir faktör haline geliyor. Bugün gelişmiş ülkelerde büyüme son derece cılız, bir talep problemi var. Çünkü 2007'ye kadar olan dönemde hane halkı borcu hızla arttı, krizden sonra devletlerin borcunda patlama olduğunu, şirketlerin yatırım iştahı yok çünkü talep zayıf ya da başka faktörler etkili. Yatırım yapılmadığınız zaman verimlilik artmıyor, büyüme potansiyelinin düşük kalıyor.

Bu aslında bir kısır döndü. Halbuki Türkiye'nin çok farklı bir konjonktürde, çok farklı bir noktada. Türkiye'nin ciddi bir yatırım iştahı, yatırım ihtiyacı olan, aslında genç nüfusu nedeniyle ciddi bir tüketim talebi olan bir ülke. Dolayısıyla yurtiçi tasarruflarımız yeterli olsaydı, çok rahat bir şekilde yüzde 6-7'lik bir büyümeyi 20-30 yıl sürdürüp, geçmişte Japonya'nın, bugün Kore'nin başardığını rahat bir şekilde başarabilirdik. Nitekim neden başaramıyoruz? Çünkü biz şu anda yeterince tasarruf etmiyoruz. Bu tasarrufları artırmak için şu anda her boyutuyla ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sermaye piyasalarının gelişmesi, enstrüman çeşitliliği, alternatiflerin çoğalması, örneğin sukuk gibi…. Bu konularda ne gerekiyorsa yaptık. Önünü açtık. Yakın dönemde faizsiz finans kuruluşlarının koordinasyon kurulunu oluşturduk, toplantısını yaptık, yol haritası belirledik, çalışma grupları oluşturduk… Bu alanın geliştirilmesi için önemli adımlar atacağız" dedi.

"TASARRUF EN ÖNEMLİ BİLEŞENDİR"

Bu yılın ilk reform paketinin Ar-Ge Reform Paketi olduğunu belirten Mehmet Şimşek, "Amacı Türkiye katma değer zincirinde yukarı çıksın çünkü bizim bilgi yoğun, teknoloji yoğun ürün üreteceğiz ki kar marjımız yüksek olsun. Kar marjımız yüksek olunca, şirketlerimizin sermaye yapısı güçlenir yani tasarruflar artar. Firmaların tasarruflarını artırmak için muazzam teşvik veriyoruz. Hane halkının tasarruflarını artırmak için dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan cömert teşvikler veriyoruz. Kamu zaten kendi evini bir anlamda düzene koydu. Bugün kamu, milli gelire orana olarak eksi yüzde 5'lerde, artı yüzde 3'e çıktı. Yani muazzam bir şekilde kamu evini düzene koymuş ve dengelerini iyileştirmiş. Orada da reforma ihtiyaç var ama o reformun amacı gelirlerin kalitesini artırması, harcamaların rasyonelleştirilmesi ve bugünkü performansın kalıcı, sürdürülebilir bir noktaya getirilmesi. Bunların hepsi çok önemlidir ama tasarruf en önemli bileşendir" şeklinde konuştu.

"FAİZLER BİRAZ DAHA DÜŞÜK OLABİLİRDİ"

Mehmet Şimşek, "Sermaye piyasalarının gelişmesi aslında atıl duran bazı kaynakların sisteme girmesini sağlayabilir. Sisteme sokabilirsek, bu durumda da bizim bir anlamda, kaynak havuzunun büyümüş olur ve bugünkü bazı tartışmalarda olmaz. Türkiye'de tasarruf açığı bu boyutlarda olmasaydı, tasarruflar bu kadar düşük olmasaydı, kamu maliyesindeki bu güçlü performansla, bu reform çabasıyla bu enflasyona rağmen faizler biraz daha düşük olabilirdi. Ama sistem çok sığ. Bugün kredilerin mevduata oranı ortada. Mevduat belirleyici, çünkü diğer kaynaklar sınırlı. Mevduat belirleyici olunca, o zaman mevduatın faizi yüksek olunca ne oluyor, faizler de yüksek oluyor. Son toplanan mevduat faizleri, vadeli mevduat yüzde 14'lere dayanmış durumda. Bunu yüzde 16-17'nin altına satarsanız anlamlı değil. Tartışmaların kaynağı da bu. Ama açık ve net olarak söylüyorum; kolaycı bir çözüm yok. Olsaydı, zaten çoktan bulur, o çözümü uygulamaya koyardık" dedi.

Programın sonunda, Türkiye'de borsacılık faaliyetlerinin başlamasının 142. yılı olması dolayısıyla Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever tarafından Başbakan Yardımcısı Şimşek ile İstanbul Valisi Vasip Şahin'e, adlarına 142'şer fidan dikildiğine dair sertifikaları takdim edildi.

- İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mehmet Şimşek Türkiye Japonya Kore Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title