Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş: İsimlerini verdiğimiz şahısların dosyada yer almaması siyasi bir el demektir
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi davasında savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Sanıklar Eray Özyağci, Vedat Balkaya, Suat Kurt, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş hakkında, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Karar sonrası konuşan Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, "İsimlerini verdiğimiz şahısların, mahkeme dosyasında yer almaması siyasi bir el demektir." dedi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada, savcılık esas hakkında mütalaasını açıkladı. Karar sonrası konuşan Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Meclis'te cinayetin araştırılması için komisyon kurulması talebini tekrarlarken, Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, "İsimlerini verdiğimiz şahısların, mahkeme dosyasında yer almaması siyasi bir el demektir. Görüyoruz, el pençe divan durulan bir ülkede adalet diye bir şey yok. Demek ki Özel Harekat Polisleri, bu kadar rahat el pençe divan durabiliyorsa, Ateş ailesi ne yapsın?" dedi.
Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada bugün savcılık esas hakkında mütalaasını açıkladı. Bir sonraki duruşma 30 Eylül 2024'e ertendi. Karar sonrası Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş açıklama yapmıştı. Ayşe Ateş'ten sonra aile avukatı Şeyda Şahin, anne Saniye Ateş ve abla Selam Ateş de basın açıklaması yaptı.
"İSİMLERİNİ VERDİĞİMİZ ŞAHISLARIN, MAHKEME DOSYASINDA YER ALMAMASI SİYASİ BİR EL DEMEKTİR"
Duruşmanın ertelenmesine tepki gösteren abla Selma Ateş ise "Hakimin karara bağlaması tam iki dakika sürdü. Bizler gerçek azmettiricileri istiyoruz. İsimlerini verdiğimiz şahısların, mahkeme dosyasında yer almaması siyasi bir el demektir. Görüyoruz, el pençe divan durulan bir ülkede adalet diye bir şey yok. Demek ki özel harekat polisleri, bu kadar rahat el pençe divan durabiliyorsa, Ateş ailesi ne yapsın? Biz hep birlikte ölelim. Bugün Sinan Ateş ölür, yarın bir gazeteci ölür, bir kadın sokakta ölür. Eğer ki hep birlikte bu karanlıktan aydınlığa çıkmazsak, hepimizin sonu belli. Suç, cezasız kaldığı sürece faillerini azdıracaktır. Bunların azgınlaştığını hepimiz birlikte görüyoruz. Türkiye hukuk devleti olduğunu göstermek zorunda. İçeride oynanan bir tiyatro. Bir sinema oyunu gibi izledik ve çıktık. Biz de kimseyle helalleşmiyoruz. Türk yargısına olan güvenimizin kırılmasını istemiyoruz." dedi.
"SUİKASTI ÖRTBAS ETMEK İSTEYEN BİR YARGI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Hukuki süreç hakkında bilgi veren Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin, "19 ay süren bir soruşturma ve 19 gün içerisinde karara çıkarılmak istenen bir yargı süreci var. Bugün mütalaa almaya geldik. Üç dakika bile sürmedi. İçeriği bire bir basının da elinde olan iddianameye uyumlu bir şekilde Tolgahan Demirbaş'ın ve Doğukan Cep'in azmettiricisi olduğu yanılgısıyla değerlendirilmiş. Tetikçi, gözlem yapan Suat Kurt ve Vedat Balkaya gibi kişilerin de eylemleri işledikleri iddiası. Diğer şahısların da yardım eden kişi oldukları yönünde bir değerlendirme ile gün sonunda bu mütalaa neticesinde yeni bir tahliye çıkmış değil. Mevcut tahliyelerle ilgili olarak da adli kontrollerin devamına karar verildi. Bizlere 30 Eylül tarihinde beyanda bulunmamız için süre verildi. Delillerimizin, taleplerimizin hiçbiri değerlendirilmedi. Bu cinayet, 19 gün içerisinde karara bağlanmaya çalışılmakta. Basit bir tokat atma olayı bile senelerce sürerken, bu suikastı örtbas etmek isteyen bir yargı ile karşı karşıyayız." dedi.
"YOK MU KANUN? VAR DA BİZE Mİ YOK?"
Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş ise "Bu mahkemeden memnun musunuz?' derseniz, değilim. Katiller dışarıda. Sadece onlar göstermelik tiyatro. Benim iki tane yavrumu yetim bıraktılar. Benim oğlumun öldürülmesi sebebini açıklayacaklar. Bana katilleri verecekler. Ben katilleri istiyorum. Bunlar katillerin maşası. Ben istiyorum ki kim azmettirdiyse o gelsin, bir sebep söylesinler. Ekmek çalan yedi yıl yatıyor. Mahalle kavgası bir sene sürüyor. Benim oğlumu iki sene boyunca takip ettiler. Bu kadar kısa sürede bu mahkeme biter mi? Yok mu kanun? Var da bize mi yok? Hala benim yavrularıma, kızıma, gelinime tehdit savuracak kadar alçaklar. Ben oğlumun katillerini istiyorum, bunları değil. Yanımızda olan herkesten Allah razı olsun. Yarın başka Sinan'lar ölmesin. Bir oğlu benden aldılar. Başka Sinan'lara kıyılmasın. Bize yardım edin." diye konuştu.