Sinan Yağmur Pendiklilerle Buluştu
'Aşkın Göz Yaşları' adlı kitabın yazarı Sinan Yağmur, Pendik Belediyesinin düzenlediği 'Tasavvufta Aşk ve Dostluk Anlayışı' adlı söyleşiye konuk oldu.
Yağmur: Cevabı 30 yılda buldum
Türkiye'nin en sevilen yazarlarının başında gelen ve çok okunan 'Aşkın Göz Yaşları' adlı kitabın yazarı Sinan Yağmur, Pendik Belediyesinin düzenlediği 'Tasavvufta Aşk ve Dostluk Anlayışı' adlı söyleşiye konuk oldu. Yazar, 30 yıldır merak ettiği sorunun cevabını da Pendiklilerle paylaştı.
Yazar Sinan Yağmur, Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve Pendiklilerin büyük ilgi gösterdiği söyleşide tasavvuf, ilahi aşk, Mevlana, Şems ve Peygamberimiz Hz. Muhammed S.A.V.'in yüce ahlakı hakkında konuştu. Söyleşide 1984 yılından bu yana tasavvufla hemhal olduğunu belirten Sinan Yağmur, 30 yıl önce gördüğü bir rüya ile Kırşehir'den Konya'ya gittiğini ve burada Mevlana-Şems ilahi aşkını teneffüs ettiğini söyledi. Tasavvufu insanı insanda görmek, bilmek, bulmak ve anlamak olarak niteleyen Yazar Yağmur, "Tasavvuf bir moda yaşam değil, Kuran'ın özüne inerek ilahi aşkla hayatı yaşamaktır" dedi. Yaşadığı ilginç olaylara da değinen Yağmur, yıllar önce bir ziyareti sırasında kendisin tanımadığı bir sırlı adamın elindeki çubuğu kalbine değdirerek "Burayı her şeyden temizlemeden Mevlana ve Şems hakkında ne konuş ne de yaz" deyip gittiğini söyledi. Yıllar sonra 4 buçuk milyon baskı yapan 'Aşkın Göz Yaşları' adlı kitabı yazdığında da ilginç ve bir o kadar da sırlı olaylar yaşadığını belirten Yağmur, akıcı üslubu ve irfani söyleşisiyle okurlarına güzel bir gece yaşattı.
"30 yıllık sorumun cevabını nihayet buldum"
Kendi hayatından yaşadığı bazı kesitleri de dinleyicilerle paylaşan Yazar Yağmur, tam 30 yıldır kendisine bir soru sorduğunu; dünyada her kesimden, her dinden ve her milletten ziyaretine gelinen en rağbetli türbenin Mevlana'nın türbesi olduğunu belirterek, "Neden bir başkası değil de Mevlana'nın türbesinin bu kadar rağbet gördüğünü anlamaya çalıştım yıllarca. Birçok kişiye de bu soruyu sormuşumdur. Sorumun cevabını nihayet David isimli Müslüman olup Davut ismini alan bir Mevlevide buldum. Cevabı şuydu: 'Biz ve bütün insanlar aslında Mevlana'da, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in merhametini ve yüce ahlakını gördüğümüz için akın akın geliyoruz' dedi. Ürperdim ve Mevlana'nın 'Ben Hz. Muhammed'in ayağının tozuyum' sözünü bir kez daha idrak ettim" şeklinde konuştu. Sinan Yağmur söyleşi sonrası Okurlarının kendisine uzattığı kitapları imzalayarak onlarla bir süre sohbet etti.
