Sinemanın Gözünden Darbeler' Paneli
Senarist ve yönetmen Sabahattin Çetin, 27 Mayıs darbesinde halkın tankların üstüne çıkarak kutlama yaptığını, 15 Temmuz darbe girişiminde insanların tankların önüne yatarak darbeyi engellemeye çalıştığını söyledi.
Senarist ve yönetmen Sabahattin Çetin, 27 Mayıs darbesinde halkın tankların üstüne çıkarak kutlama yaptığını, 15 Temmuz darbe girişiminde insanların tankların önüne yatarak darbeyi engellemeye çalıştığını söyledi. Çetin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teknolojiyle halkı sokağa davet etmemiş olmaması durumunda halkın yine darbenin, gücün yanında duracağını iddia etti.
Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında Cam Piramit'te düzenlenen 'Güneş Tutulması; Sinemanın Gözünden Darbeler' adlı panele senarist ve yönetmen Şerif Gören, Yüksel Aksu ve Sabahattin Çetin konuşmacı olarak katıldı. Şerif Gören, 16 Eylül 1980 tarihinde 96 gün gözaltında tutulduğunu daha sonra tutuklandığını kaydetti. İçeride parçalanmış yürekler bıraktıklarını, dışarıda sevdalarını kapı eşiklerinde bırakarak büyük acılar yaşadıklarını belirten Gören, 'Sistematik işkenceler gördük ve bu işkenceler insan kimliğini yok etmeye yönelikti" dedi.
SABAHATTİN ÇETİN
Senarist ve yönetmen Sabahattin Çetin Türkiye'de darbenin mekaniğinin belli olduğunu söyledi. Ordunun toplumu bir çocuk gibi kabul edip onun yanlış yollara düşmemesi için daha çok zulümle darbeler yaptığını dile getiren Çetin, ordunun yaptığı darbelerin esas itibariyle sola karşı yapıldığını kaydetti. Çetin, şöyle konuştu:
"27 Mayıs darbesinde halk tankların üstüne çıkarak kutlama yaparken, 15 Temmuz'da insanlar tankların önüne yatarak darbeyi engellemeye çalıştı. 12 Eylül'de ahali yine sevinçliydi. Bence toplumumuzun bu durumunun sosyolojik olarak irdelenmesi gerekiyor. Bu travmatik bir durum. Bunları araştırarak sinemalar yapmamız gerekiyor. Eğer Cumhurbaşkanı 15 Temmuz'da teknolojiyle halkı sokağa davet etmeseydi halk yine darbenin, gücün yanında duracaktı."
DARBENİN ETKİSİNİ ANLATAN FİLM YAPILMADI
Sabahattin Çetin 25'e yakın filmin darbeleri anlattığını belirterek, bu filmlerin hiçbirinde darbelerin yarattığı etkiyi görmediğini söyledi. Darbelerin baskısını her zaman hissettiklerini ifade eden Çetin, 'Devlet sansürle sinemayı terbiye etti. Henüz darbelerle hesaplaşan bir film yapmadık. İşkenceyi anlatarak darbe filmi olmaz. Darbenin sosyolojisini filmlerde görmedik. Türk sineması darbeyle henüz hesaplaşmadı" diye konuştu.
YÜKSEL AKSU
Yönetmen Yüksel Aksu da kavram olarak 1980 darbesinin çok eskitildiği için insanlarda bir bıkkınlık yarattığını söyledi. Bu konuda doğru dürüst bir sinema külliyatı oluşturulamadığını vurgulayan Aksu, 'Türkiye'de aydınlanmanın yaşandığı yıllar 1960 ve 1970'li yıllardır. O yıllarda her kasabada bir şair yetişiyordu. O dönemde tiyatro biletleri Türkiye'de rekor kırdı. Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Oğuz Atay bu dönemde yetişti. Ondan önceki yıllar genelde taşıma yıllarıdır" dedi.