Şırnak Hdp'li Buldan: Uzun Süredir Öcalan'dan Haberimiz Yok
Hdp'li Buldan: Uzun süredir Öcalan'dan haberimiz yokHDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, "Uzun süredir Öcalan'dan haberimiz yok. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamanın bizler tarafından tatmin edici hiçbir tarafı yok.
Hdp'li Buldan: Uzun süredir Öcalan'dan haberimiz yok
HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, "Uzun süredir Öcalan'dan haberimiz yok. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamanın bizler tarafından tatmin edici hiçbir tarafı yok. Öcalan'ın yanına gitmek için Adalet Bakanlığı'nın, hükümetin, devletin bir adım atması gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyoruz" dedi. HDP Şırnak İl Başkanlığı 2'nci Olağan Kongresi, TBMM Başkanvekili ve HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, parti yetkilileri ve çok sayıda partilinin katımıyla il başkanlığı binasında yapıldı. Kongre, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın tutuklu bulundukları cezaevlerinden gönderdikleri mesajların okunmasıyla başladı. Demirtaş, kongreye gönderdiği mesajında, "Fiziken birlikte değilsek de kalben birlikte olduğumuzu biliyor, hissediyorum. Yolumuz zorludur. Zaten kolay olduğunu hiç söylemedik. Partimiz, kendini eşitlik ve özgürlük mücadelesine adamış milyonların partisidir ve bizler, başkaları gibi güller arasında değil; dikenli yollarda yürüyoruz. Ancak yolumuzun sonunda bir gül bahçesi olduğunu da bilerek, yürüyoruz" dedi.
BULDAN: ADALET BAKANI'NA TALEBİMİZİ İLETTİM
HDP İstanbul Milletvekili Buldan, kongrede yaptığı konuşmada, İmralı Adası'nda ağırlaştırılmış hapis cezasını çeken PKK elebaşı Öcalan'ın öldüğüne dair son günlerde, sosyal medyada yer alan paylaşımlara değindi. Bu paylaşımları yakından takip ettiklerini söyleyen Buldan, şöyle konuştu: "Sosyal medyadaki paylaşımların, çok masumane bir paylaşım olmadığını özellikle belirtmek isterim. Uzun süredir aslında Öcalan'dan haberimiz yok. Öcalan ile en son görüşme yapan bir heyet üyesi olarak 5 Nisan 2015 tarihinde yanına giden, onunla görüşen İmralı heyeti üyesi olarak bizden sonra 11 Eylül 2016 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan'ın yaptığı görüşmeden sonra yaklaşık 1 yıldan fazladır hiçbir şekilde haber alınmıyor. Şunu özellikle belirtmek isterim ki Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yapmış olduğu açıklama, yani Öcalan'ın yaşamını yitirdiğine dair haberlerin yalan olduğuna dair yapılan açıklamanın bizler tarafından tatmin edici hiçbir tarafı yoktur. Talebimiz, acilen Öcalan'ın yanına, İmralı Adası'na ya ailesinden ya avukatlarından ya da İmralı heyetinden birkaç kişinin gitmesi. Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmesi ve bunu kamuoyuna duyurmasıdır. Bu talebimizi sadece burada değil, her yerde söyledik. Bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Adalet Bakanı ile bir telefon görüşmesi yaptım ve kendisine de ilettim." Öcalan ile ilgili yapılan resmi açıklamaların, partilerini tatmin etmediğini ve acilen bir heyetin İmralı Adası'na gidip, Öcalan ile görüşme gerçekleştirmesinin gerekli olduğunu belirten Buldan, şunları söyledi: "Şu ana kadar bize herhangi bir geri dönüş olmadı. Evet, bekliyoruz. Öcalan'ın yanına gitmek için Adalet Bakanlığı'nın, hükümetin, devletin bir adım atması gerektiğini buradan bir kez daha belirtmek istiyoruz. Öcalan'ın Türkiye açısından, Ortadoğu açısından, Kürtler açısından, bu ülkede vermiş olduğu barış mücadelesi, bu ülkede vermiş olduğu özgürlük mücadelesi, herkes tarafından bilinir. Öcalan, sıradan bir tutuklu değildir. Devletin ve hükümetin de Öcalan'a yaklaşımı sıradan olmamalıdır. 3 yıllık barış ve müzakere sürecinde bu coğrafyada, Türkiye'de ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri herkes gözünün önüne getirmeli. İçerisinde Öcalan'ın bulunduğu bizlerin de yardımcı olmak adına oraya gittiği, görüşmeler gerçekleştirdiği ve isminin 'barış ve müzakere süreci' olduğu o dönemde, bu coğrafyada huzurun olduğu, bu coğrafyada ölümlerin olmadığı, bu coğrafyada bir umudun olduğunu herkes hatırlayabilir. O 3 yıllık süreç içerisinde, bu coğrafyada tek bir insanın bile kanı akmamıştır. Bu coğrafyada tek bir insanın bile burnu kanamamıştır. İnsanlarda bu süreç içerisinde bir umut vardı. Bu süreç içerisinde Türkiye'de huzur vardı; ancak AKP hükümeti, tüm bu yaşanan gelişmelerle birlikte yaklaşan 7 Haziran seçimleriyle birlikte ne yazık ki bu masayı devirdi.