Haberler

Sivas Doç. Dr. Dilci Dijital Bağımlılık Çocukları Suskunlaştırıyor

Abone Ol

Doç. Dr. Dilci Dijital bağımlılık çocukları suskunlaştırıyorSİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Doç. Dr.

Doç. Dr. Dilci Dijital bağımlılık çocukları suskunlaştırıyor

SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Doç. Dr. Tuncay Dilci, 15 yaş altındaki çocuklarda günlük yarım saatin üzerinde dijital nesnelerle temas, iletişim zorluğu ve şiddete yönlendiriyor. Zamanla da suskunlaştırıyor dedi.

Dijital hayatın insanlar üzerindeki etkileri hakkında araştırma yapan Doç. Dr. Tuncay Dilci, bağımlılığa dönüşen bu olgunun insanlar üzerinde pek çok olumsuz etkileri olduğu bulgularına ulaştı. Türkiye'de dijital bağımlılığın yüzde 13 civarında olduğu ve 14-24 yaş arası gençlerde bağımlılık düzeyinin arttığını belirten Dilci, yetişkinlerde de ciddi oranlara ulaştığını söyledi.

Dijital bağımlılığın sosyal ilişkilere ciddi zararlar verdiğini belirten Dilci, Bu durum hem sosyal ilişkilerini, hemde çocuklarla iletişimi diğer taraftan da sağlık sorunlarına, hem psikolojik sağlık hemde sosyal ilişkilerdeki etkileşimleri olumsuz etkilediği yönünde araştırma sonuçlarına yansıyan bulgularımız mevcuttur. Bu dijital bağımlılık diyebileceğimiz 15 yaş altındaki çocuklarda günlük yarım saatin üzerinde eğer dijital nesnelerle temas söz konusuysa çocuklarda aşırı hırçınlşama geçimsizlik, isyan, başkaldırı, beraberinde sağlıklı sözel limbik sistemdeki duygusal varlığını besleyen kelimelerin varlığının azlığından kaynaklı iletişim zorluğu yaşamakta ve şiddete eğilim gösterebilmektedir dedi.

'DİJİTAL BAĞIMLILIK SUSKUNLAŞTIRIYOR'

Dijital bağımlılığın çocuklar üzerinde ayrıca suskunluğa neden olduğunu belirten Dilci şöyle dedi

Yine bu çocuklar da yalnızlık sendromu dediğimiz kısaca suskunluk sarmalı olarak tanımlayabileceğimiz karşı tarafta bir iletişim kuramadığı için sadece nesnenin ve orada planlanmış kurgulanmış hareketler üzerinden bir düşünce odaklanması söz konusu olduğu için kendi fikirlerinin önüne geçebilecek ya da yaratıcılık yönünü geliştirebilecek bir durumla karşı karşıya kalmamaktadır. Bu durum çocukta hem takipçi olma hemde yeni şeyler üretme anlamında bir kısırlığa doğru itmektedir. Kendi içinde yalnızlığa giden, söz varlığındaki eksiklikten kaynaklı iletişimsizlik giderek bu bireyde 'suskunluk sarmalı' dediğimiz bir sendromu beslemektedir. Sürekli iç dünyasında internetle ilgili figürleri düşünmektedir. Dolayısıyla gerçek hayattan koptuğu için normal insanlarla iletişim kurmakta güçlük çekmektedir.

'İLETİŞİM KURAMAYAN ÇOCUKLARDA İNTİHAR EĞİLİMİ'

Dijital bağımlılığın fiziksel ve ruhsal olarak bir çok rahatsızlığa da neden olduğunu belirten Dilci şöyle devam etti

ABD'de yapılan bir çok çalışmada, kas rahatsızlıkları, kaslarda erime, kemik gelişiminde zafiyet ve aşırı hareketsizlikten dolayı obeziteyi de beraberinde getirmektedir. İletişim kuramayan çocuklarda intihar eğilimleri ve depresyon yoğunluğu da yaşanmaktadır. Özellikle çocukluk dönemi depresyonu akademik başarısını da etkilediği için, sınıf içerisindeki diğer çocuklarla iletişim kurmakta güçlük çekmekte ve uyum sorunu yaşayabilmektedir. Bu da ayrıca güncel yaşamında aile içindeki ilişkilere de olumsuzluğa sebebiyet vermektedir.

'AİLELER BİLİNÇLENMELİ'

Dijital bağımlılıkla ilgili çözüm odakları hakkında ailelere önerilerde bulunan Doç. Dr. Tuncay Dilci, Çocuklarda ailelerde bir yanılgı söz konusudur. 'Zaten çocuğa sunacağımız bir şey yok, dışarıda oyun oynama ortamlarına götüremiyoruz' gibi algılarla çocukları evde hapsetme ve beraberinde dijital nesnelere mahkum etme gibi bir yönelim söz konusudur. Oysa geleneksel Anadolu kültüründeki yaşam kodlarına ilişkin aileler bir takım çözümler üretebilirler. Kısaca koşturmaca bir hayat içerisinde çocuklarımıza gereken zamanı ayırmaz, onlarla doğal oyunlar eşliğinde bir etkileşim ve paylaşım yaşatamazsak gelecekte bu çocukları zaten kaybetmiş, hayatlarını ipotek altına almış oluruz. Bunun için sistematik bir şekilde ailelerin bilinçlenmesi gerekmektedir. Çocuklarıyla asla çözümsüz bir durumla karşı karşıya değillerdir. Çocuklarına sınırsız bir şekilde internet yada dijital nesnelerle temas halinde bir gün bıkıp bırakacağını düşünmeleri ciddi bir yanılgıdır. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar gittikçe bağımlılığın genişleyerek, bu çocuklar da tamamen hayattan kopuş, hatta bazı ipotekli uzak mesafelerden internet ya da eş zamanlı çevrimiçi uygulamalarla bu çocukları hipnotik teknik ile intiharın eşiğine getirmektedir. Ayrıca toplumsal büyük olaylarda bir figüran olarak kullanmaları da söz konusudur dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tuncay Dilci Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title