Siya Mem- U Zin'den Ekranlara Destansı Veda
Türkiye'de çekilen ilk kürtçe drama dizisi muhteşem final bölümü ile ekranlara veda ediyor
1650-1707 tarihleri arasında yaşayan Kürt şairi Ahmed-i Hani'nin ünlü aşk destanı 'Mem û Zîn'den esinlenilerek televizyona uyarlanan ve Türkiye'de çekilen ilk Kürtçe Drama dizisi olan Siya Mem Û Zin muhteşem final bölümü ile ekranlara veda ediyor.
17 Haziran Pazartesi akşamı 20.15'de TRT 6 ekranlarında yayınlanacak 56.bölüm ile ekranlara veda edecek Siya Mem-u Zin izleyiciyi hem duygu seline sürükleyecek hem de muhteşem bir final bölümü ile ekranlara veda edecek.
Dillere destan bir aşk hikayesini anlatan dizi de geçtiğimiz bölüm Mir, Mem'i mağaraya kapamıştı. '7 ay sonra' diye başlayan final bölümünde Zin, Mem'i mağara da bulur. Zin'i son kez gördükten sonra ölen Mem'in cenazesi'nde olmayan yoktur. Mem'in ardından aşk acısını en derin şekilde yaşayan Zin dünya ile bağlantısını kesmiş hale gelir.
Yaşanan her şeyin sorumlusu olarak Beko'yu gören Tacdin, babasının silahı ile Beko'yu öldürür. Beko'nun ölümünün ardından Zin, Beko olmasaydı bizim aşkımız dillere destan olmazdı diyerek, Beko'nun Mem'in ayak ucuna gömülmesini ister.
Hamile olan Siti bebeğini doğurup kucağına alabilecek mi?
Beko'yu vuran Tacdin'e ne olacak?
En önemlisi Mem'in mezarı başına giden Zin bu aşkın yükünü nasıl taşıyacak? Aşk acısı ile yaşamaya devam mı edecek? Yoksa Mem' e mi kavuşacak?
İzleyici tüm bu soruların cevabını 17 Haziran Pazartesi akşamı TRT6 ekranlarında yayınlanacak Siya Mem-u Zin'in final bölümünde bulacak.
Bir aşk hikâyesi…
Malatya'nın Arapgir İlçesinde çekilen Siya Mem-u Zin feodalitenin kıskacında bir aşkın hikâyesini anlatıyor. Hani'nin 1694 yılında tamamladığı eser adını 1450'de Cizre'de yaşanmış aşk hikâyesinin erkek kahramanı olan Mem ve onun sevgilisi olan Zîn'in isimlerinden alıyor. Hani, eserinde dönemin sosyo kültürel, siyasi ve günlük yaşamına, gelenek ve göreneklerine dair motifler de barındırıyor.
Ahmet Hani'nin ünlü eseri Mem-u Zin Kültür Bakanlığı'nın Kürtçe'den Türkçe'ye çevirtip yayınladığı ilk eser olma özelliğine de sahip.