KASTAMONU - Siyez buğdayı, Kastamonulu kadınlar eliyle sofraları zenginleştiriyor
Kastamonu'da kadınlar, "Hitit buğdayı" olarak da bilinen siyez buğdayından ürün çeşitliliğini artırmak için çalışıyor.
Kastamonu'da kadınlar, "Hitit buğdayı" olarak da bilinen siyez buğdayından ürün çeşitliliğini artırmak için çalışıyor.
Mustafa Afacan'ın sahibi olduğu firmada üretim faaliyeti 5 kadın tarafından yapılıyor.
Kadınlar tarafından üretilen ekmek, erişte, kurabiye, içli köfte, lavaş, çiğ köfte gibi ürünler, Türkiye'nin birçok noktasına gönderiliyor.
Firma sahibi Mustafa Afacan, AA muhabirine, son 10 yıldır tarladan sofraya kadar üretim zincirini sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Kastamonu'nun hem tarımsal anlamda hem de orman anlamında potansiyeli geniş bir bölge olduğuna işaret eden Afacan, "Biz bu bölgede gerek tarla ürünleri yani 10 bin yıllık geçmişi olan siyez ve buğday çeşitleri ile gerek özellikle Karadeniz sahilindeki ormanlardan topladığımız yabani ürünlerle gıda ürünleri üretiyoruz. Bu ürünlere katma değer katarak ve bu ürünleri ileride ihracat anlamında yurt dışına nasıl gönderebiliriz, bunların çalışmasını yapıyoruz." diye konuştu.
İŞGEM'de ve Kastamonu Üniversitesi Teknokent'te çalışmalar yürüttüklerini anlatan Afacan, "Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı'nın teknik danışmanlığıyla da yine bu ürünleri Avrupa piyasasına nasıl açabiliriz, nasıl gönderebiliriz onların çalışmasını yapıyoruz." dedi.
"Buradaki bütün ürünler kadın emeğiyle yapılıyor"
Kadın girişimciliği ve kadın emeği ile kırsal bölgelerdeki insanların ekonomiye katılabilmesi için çaba sarf ettiğini anlatan Afacan, "Burada şu an 5 kadın çalışıyor. Buradaki bütün ürünler kadın emeğiyle yapılıyor. Bu ürünlerin hazırlanmasından pazarlama aşamasına geçen tüm süreci de buradaki kadın istihdamımız sağlıyor. Bu anlamda gerek şehrimize gerekse de bölgemize ülkemize de örnek bir model yaratmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Burada 100'ün üzerinde ürün üretiyoruz"
Siyez buğdayının son yıllarda daha da ön plana çıktığına dikkati çeken Afacan, şunları dile getirdi:
"Burada 100'ün üzerinde ürün üretiyoruz. Bu ürünleri Kastamonu bölgesindeki ürünlerden üretmeye çalışıyoruz. Bu pandemi süreci de bizim için kriz olmanın ötesinde belki genel anlamda bir fırsat olmaya evrildi. Çünkü pandemi öncesine kadar çok üzerinde durmadığımız elektronik satış ve ihracat seçeneklerini mecburen düşünmek zorunda kaldık. Bu ürün çeşitliğimizi de aslında biz pandemide yarattık. Bu pandemi döneminde hem istihdamımızı koruyarak hem de ürün çeşitliliğimizi ve ürün satış kanallarımızı da aslında geliştirerek bir anlamda bu işten karlı çıkmanın peşindeyiz. Çünkü şartların bize uymasını beklemektense bizim şartlara uyum sağlamamız ve krizi fırsata çevirmek için çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Kastamonu kadınları yerel gıda ürünleri ve özellikle siyez üzerindeki araştırdıkları ve geliştirdikleri yeni ürünlerle ülkemize örnek olacaklardır."
Şirket müdürü Dilek Demirci Kün ise siyezden birçok ürün ürettiklerini söyledi.
Teknokent'te de firmalarının bulunduğunu anlatan Kün, "Bu işi yapmaktan çok mutluyuz. Siyez ekmeği, siyez kurabiyeleri, erişteler, çiğ köfte, sebzeli lavaş üretiyoruz. Burada kadınlarla birlikte üretim yapmak çok güzel. Yurt içinde birçok yere ürün gönderiyoruz, hedefimiz yurt dışında da birçok yere ürün göndermek." diye konuştu.
Esra Nurten Özkan ise ilk önce evinde üretim yaptığını daha sonra Mustafa Afacan ile tanıştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Siyezin birçok çeşidini ürettik. Orman meyvelerinden reçel çeşitlerimiz var. Siyezden sebzeli erişte, sebzeli lavaş çeşitlerimiz, siyezden içli köfte, çiğ köfte, siyezden ekmek çeşitlerimiz var. Biz Kastamonu kadınları olarak üretmekten çok memnunuz. İnsanlara faydalı şeyler yaptığımızı biliyoruz. Genetiği bozulmamış siyez unundan ürünler üretmek bizleri mutlu ediyor."