Smdk Genel Kurulu
SMDK Türkiye Temsilcisi Hoca: "Cenevre 2 Konferansı Esed’in iktidarı bırakması üzerine yapılacak bir müzakere olacak" "(Mısır'da ordunun yönetime el koyması) Suriye halkı hem kendi ülkesinde hem de Mısır'da kuşatma altına alınmış, eli kolu bağlanmıştır" "Mısır'ın bir an önce Arap Baharı değerlerine dönmesini umut ediyoruz. Mısır'da yaşananlardan en çok İsrail ve Esed rejimi karlı çıktı"
ENES KANLI / BÜLENT ŞAHİN ERDEĞER - Suriye Muhalifler ve Devrim Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Türkiye Temsilcisi Halid Hoca, 2. Cenevre Konferansı'nın Beşşar Esed'in iktidarı terketmesinin müzakere edileceği toplantı olacağını söyledi.
Suriye'deki iç savaş, SMDK Genel Kurulu ve Mısır'da ordunun yönetime el koymasının Suriye üzerindeki etkisi hakkında AA'ya değerlendirmelerde bulunan Hoca, Suriye devrimi sürecinde yapılan fedakarlıklar karşısında, Cenevre-2 Konferansı'nda Rusya veya herhangi bir ülkenin talebine göre hareket edemeyeceklerini belirterek, "Bu bir görüşme veya diyalog değildir. Esed'in iktidarı bırakması üzerine yapılacak bir müzakeredir. Bunun dışında bir konseptin kabul edilmesi mümkün değildir" dedi.
İstanbul'da gerçekleştirilen ve dün gece tamamlanan SMDK Genel Kurul'unda yapılan başkanlık seçimlerine değinen Hoca, "Rejim güçleri ve Hizbullah milisleri başta Humus olmak üzere Suriye'de birçok kentte saldırılarına devam ederken, seçimlerin mükemmel bir atmosferde geçtiği söylenez" ifadesini kullandı.
Koalisyonun yapması gerekenin Suriye devrimine uluslararası destek sağlamak olduğunu ifade eden Hoca, "Geçen 6 ay içerisinde SMDK gerekli desteği sağlayamadı. Uluslararası toplumdan çok söz aldık ama hiçbiri gerçekleşmedi. Suriye rejimi, Rusya ve İran'dan büyük çapta teknolojik destek aldığı halde Suriye'deki devrimcilere ne ABD, ne de bölge ülkeleri tarafından vaadedilen destek verildi" diye konuştu.
Toplantıda, SMDK Başkanı, üç başkan yardımcısı ve genel sekreterin seçildiğini hatırlatan Hoca, şunları söyledi:
"Yapılan seçimlerin özelliği genişlemeden sonra yapılan ilk seçim olmasıdır. Üye sayısı 63'ü geçmiyordu. Şu anda 114 üyeyiz. Genişleme sürecinde aramıza, hem askeri kanattan hem devrimci hareket tarafından önemli katılım sağlandı ancak bu yeni katılan akımlarla ortaya görüş ayrılığı çıktı. Mesela koalisyon içerisinde bir akım veya bir kutup, devrimin çizgisini olduğu gibi korumak istiyor. Yani Suriye rejiminin, bütün figürleri ve oluşumlarıyla düşürülmesini isterken, diğer bir taraf da taleplerin aşağı çekilmesini savunuyor."
"Koalisyonda İslamcı ya da liberal ayrımı yok"
"Muhalefet içinde liberal akım ile İslamcı akım arasında bir bölünme var mı?" sorusuna Halid Hoca, "Liberal akım ile İslamcı akım arasında görüş ayrılığı diye birşey yok. Örneğin Müslüman Kardeşler liberal akımla birlikte hareket etti. Mişel Kilo'nun koalisyona yeni katılan listesinin tamamı liberal bir listeydi ve Müslüman Kardeşler ile işbirliği kurarak seçimlere girdiler. Yeni seçilen başkana birlikte oy verdiler. Mustafa Sabbağ ikinci adaydı. Sabbağ'a destek veren İslamcı ve liberal bir grup vardı. İdeolojik görüş ayrılıklarından ziyade, iki siyasi görüş arasında olan bir ayrılıktı" cevabını verdi.
Muhalefet Cenevre-2 Konferansı ön şartlarında ısrarlı
SMDK üyesi Hoca, koalisyonun Suriye'de süren iç savaşa siyasi çözüm bulmak için ABD ve Rusya'nın girişimiyle düzenlenmesi öngörülen Cenevre-2 Konferansı'na katılmak için öne sürdüğü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in görevi bırakması şartından vazgeçmeyeceğinin altını çizdi.
Batılı ülkelerin, Suriye muhalefetine silah yardımı için Cenevre-2 Konferansı'nı beklediği yönündeki yorumları değerlendiren Hoca, 20 Nisan'da İstanbul'da düzenlen Suriye Halkının Dostları Grubu'nun toplantısında Batılı ülkelerden silah sözü aldıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Biz, konferansa gitmeden sahadaki dengelerin değişeceği sözünü almıştık. Şimdiye kadar değişen bir şey olmadı. Dengeler değişmeden Cenevre-2'ye gitmek gibi birşey söz konusu değil. Cenevre olsun veya olmasın Suriye'deki durum üzerine müzakere edilecek herhangi bir uluslararası konferans şu anda mümkün gözükmüyor. Mutlaka sahadaki dengelerin değişmesi gerekiyor. Bu yüzden konferansın bu ay veya önümüzdeki ay yapılması zor görünüyor. En erken eylül olabilir. Sahadaki durumun bu şekilde devam etmesi, Esed'in, İran ve Rusya'dan daha fazla destek alması, savaşın daha fazla sürmesi demek."
"Siyasi çözüm ertelendikçe daha çok askeri çözüm ön plana çıkıyor"
Irak'tan gelen bazı El-Kaide unsurlarının Suriye'nin Halep kentine yerleştiğine iddia eden Hoca, "El-Kaide'nin bu denkleme katılmasıyla savaş daha da karmaşık hal alıyor. El-Kaide'ye karşı oradaki aşiretler de organize oluyor. Siyasi çözüm süreci ertelendikçe askeri çözüm ön plana çıkıyor" diye konuştu.
- "Esed diktatörlüğünden Mısır'a sığınan Suriyelilere yönelik olumsuz bir tutum ortaya çıkmıştır"
Mısır'daki darbenin Suriye krizine etkisine ilişkin soruya Hoca, şöyle cevap verdi:
"Mısır'daki darbeyi destekleyen güçler, Arap Baharı'na karşı olan kesimlerdir. Esed diktatörlüğünden Mısır'a sığınan Suriyelilere yönelik olumsuz bir tutum ortaya çıkmıştır. Darbe yönetiminin, ideolojik akrabası olan Esed yönetimiyle ilişkilerini düzeltmesi, iki ülke arasında vize olmamasına rağmen Suriyeli sığınmacıların Mısır dışına çıktıkları anda bir daha Mısır'a geri dönemeyeceklerinin ilan edilmesi, Mısır'a yeni sığınmacı girişinin engellenmesi Suriyelileri derinden üzmüştür. Böylece Suriye halkı hem kendi ülkesinde hem de Mısır'da kuşatma altına alınmış, eli kolu bağlanmıştır."
"Mısır'ın bir an önce Arap Baharı değerlerine dönmesini umut ediyoruz. Mısır'da yaşananlardan en çok İsrail ve Esed rejimi karlı çıktı" diyen Hoca, Esed yönetimi katliamlarına hız verirken Suriye halkının yaşadığı dram dünya gündeminden düştüğüne dikkati çekti. - İstanbul
