Soma'daki Maden Faciası Davası
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Duruşma salonuna girişten görüntüler Soma'daki maden faciası davası- Duruşmada, faciadan kurtulanların dinlenilmesine devam edildi- Tanık Bayar: "Aylık belirlenen üretimi yakalayınca prim alıyorduk"- Tanık Kaya: "Madenden çıkarken Murat Avcı'ya 'emekliliği gelenleri yukarıda bekliyorlar' diye şaka yapıp yukarı çağırdım. On dakikalık işi olduğunu söyleyip gelmedi, faciada öldü" Soma'daki Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te meydana gelen ve 301 madencinin öldüğü faciaya ilişkin davada, kurtulanların dinlenilmesine devam edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Duruşma salonuna girişten görüntüler Soma'daki maden faciası davası- Duruşmada, faciadan kurtulanların dinlenilmesine devam edildi- Tanık Bayar: "Aylık belirlenen üretimi yakalayınca prim alıyorduk"- Tanık Kaya: "Madenden çıkarken Murat Avcı'ya 'emekliliği gelenleri yukarıda bekliyorlar' diye şaka yapıp yukarı çağırdım. On dakikalık işi olduğunu söyleyip gelmedi, faciada öldü" Soma'daki Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te meydana gelen ve 301 madencinin öldüğü faciaya ilişkin davada, kurtulanların dinlenilmesine devam edildi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 31'inci oturumunda, ocakta monoray bakımından sorumlu makine mühendisi Tolga Bayar, tanık olarak ifade verdi.Halen Soma Kömürleri AŞ bünyesinde aynı ocakta çalıştığını belirten Bayar, monoray kuyruğunu uzatma işleminin tamamlanmasının ardından test etmek istediklerini, enerji olmadığını fark edince aşağıdaki U3 trafosuna gönderdikleri birinin "yoğun duman var" haberini getirmesinin ardından 3. bant başına dönüp insan nakil bandından işçileri tahliye etmeye çalıştıklarını anlattı.Bayar, her ay başında hedeflenen üretimin asılıp işçilere duyurulduğuna işaret ederek, "Aylık belirlenen üretimi yakalayınca prim alıyorduk. Eğer geçilemezse prim de kesilirdi" dedi.Acil eylem planında sorumluluğundaki işle ilgili yazanları bilmediğini dile getiren Bayar, müfettişlerin de sadece mekanize ve yarı mekanize ayakları gezdiğini ileri sürdü.Yer altındaki suları yeryüzüne atmak için kullanılan pompaların bakımını yapan tanık Sadettin Kaya ise faciada amcaoğlunu kaybettiğine değinerek, şunları anlattı: "Olay günü 4. bandın kuyruğundaki su cebinde çalışıyordum. İşim bitince ocaktan çıkmak için yola koyuldum. Madenden çıkarken yolda rastladığım Murat Avcı'ya 'emekliliği gelenleri yukarıda bekliyorlar' diye şaka yapıp yukarı çağırdım. On dakikalık işi olduğunu söyleyip gelmedi, faciada öldü."Aynı ocakta çalışmaya devam ettiğini kaydeden Kaya, olaydan iki ay sonra su hattı çekmek için çağırdıklarını, 4. bandın ikinci tahrik motorunun yanındaki alanda bir metrekarelik alanda 5-6 santimetre yüksekliğinde alevlerin olduğunu gördüğünü bunun üzerine su döküp ateşi söndürdüklerini aktardı.Kaya, müfettişlerin gelişinden, bir hafta önce haberleri olduğunu iddia etti.Salonda hazır bulunan tutuksuz sanıklardan Halil Sarı ise bilirkişilerin nefeslik tarafında karbonmonoksit çıkışı olduğu için olay yerine gitmediğini, kendilerinin de bunun nedenini bulmak amacıyla dördüncü temiz hava yolundan olay yerine ulaştıklarını ifade ederek, Sadettin Kaya'nın 4. bant boyunda alev olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu.Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya, öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.- OlayManisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci ölmüş, 162 işçi sağ kurtarılmıştı.Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 8 sanık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor. Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
