Soma'daki Maden Faciası Davası
Soma'daki maden faciasına ilişkin 46 sanığın yargılandığı davadan ayrı olarak haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" dava açılan Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin bağlı olduğu şirketin iş güvenliği uzmanı ile acil...
Soma'daki maden faciasına ilişkin 46 sanığın yargılandığı davadan ayrı olarak haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" dava açılan Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin bağlı olduğu şirketin iş güvenliği uzmanı ile acil durum yöneticisi, Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde ifade verdi.
Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin bağlı olduğu şirketin iş güvenliği uzmanı Murat Bodur ile acil durum yöneticisi Haluk Evinç, dava kapsamında ifade vermek için Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesine geldi.
Sanık Bodur, ifadesinde jeoloji mühendisi olduğunu, 2010'da çalışmaya başladığı madende 2012'den itibaren rahatsızlığı nedeniyle yer üstünde görevlendirildiğini, 2013'ten beri de iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını belirterek, "Ben yer altından sorumlu değilim, yer üstünde görevliydim. Benim defter tutma gibi zorunluluğum yoktur. İşletmede tek defteri Başmühendis Mehmet Efe tutmaktaydı." diye konuştu.
Sanık Evinç de bilirkişi raporunda Soma'daki madenin "acil eylem planı yöneticisi" olduğunun belirtildiğini kaydederek, başka bir şirkette çalıştığını, kendisine böyle bir tebligatın yapılmadığını savundu.
İfadelerin alındığı oturumu bazı madencilerin yakınları ve avukatları da takip etti.
"Acil eylem planında gözüküyorum fakat buna ilişkin tarafıma tebligat yapılmamıştır"
Sevinç, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, bilirkişi raporunda Işıklar Madeni'nin işletme müdürü olduğunun belirtildiğini, aynı zamanda da facianın meydana geldiği Eynez Madeni'nde "acil eylem planı yöneticisi" görüldüğünü anlattı.
Sevinç, şunları dile getirdi:
"Bir işletme müdürü, kendi işletmesinden sorumludur, işletmesindeki birçok şeyin organizasyonunu yapar. Başka bir işletmenin organizasyonuna katılıp, oraya müdahil olması mümkün değildir çünkü o işletme ile ilgili detaylara sahip değildir. Bilirkişilerin belirttiği gibi, acil eylem planında gözüküyorum fakat buna ilişkin tarafıma tebligat yapılmamıştır. Bu tebligatın yapılmadığı da belgelerle belli."
Manisa Barosu Genel Sekreteri Seçil Ece Değerli de talimat dosyası kapsamında şirket yöneticilerinden ikisinin ifade verdiğini söyledi.
İfadelerin, şirketin "keşmekeşlik" içinde işlediğine ve kazaya adım adım gidildiğine işaret ettiğini öne süren Değerli, madenci aileleriyle olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti.
Olay
Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sularında başlayan yangında, 420 metre derinlik ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci hayatını kaybetmiş, 162 işçi kurtarılmıştı.
Açılan davada tutuklu sanıklar Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu Soma Kömür İşletmeleri AŞ yöneticileri ile vardiya amirlerinden oluşan 8 sanığın, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edilmişti.
Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca, Soma Kömür İşletmeleri AŞ yöneticileri ve sorumluları hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davadan ayrı olarak, işletmenin bağlı olduğu şirketin yönetim kurulu başkanı Alp Gürkan, yönetim kurulu üyesi Mustafa Yiğit, genel müdür ve teknik müdür yardımcısı Hayri Kebapçılar, iş güvenliği uzmanı Murat Bodur ile acil durum yöneticisi Haluk Evinç hakkında 16 Ekim'de yeni iddianame hazırlanarak, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" yargılanmaları talep edilmişti.
İddianame, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesince 22 Kasım'da kabul edilmiş ve sanıkların ikamet ettikleri illerdeki mahkemelere ifadelerinin alınması için talimat yazılmıştı.