Soma'da Oğulları Ölen Anne Babanın SGK'sı Kesildi!
Soma'da yaşamını yitiren Muhammet Girgin'in epilepsi hastası olan annesi ile böbrek rahatsızlığı bulunan babası tedavi için gittikleri hastanede ikinci acıyı yaşadı.
Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki faciada yaşamını yitiren 301 madenciden Muhammet Girgin'in epilepsi (sara) hastası olan annesi Neriman Girgin ve böbrek rahatsızlığı bulunan babası Muharrem Girgin, tek evlatlarını kaybetmelerinin acısını unutamazken, tedavi için gittikleri hastanede ikinci acıyı yaşadı. Hiçbir sosyal güvenceleri olmadığı için oğullarının üzerinden tedavi giderleri karşılanan Neriman Girgin ile Muharrem Girgin'in bu haklarının, Muhammet Girgin'in ölüm bilgisinin sisteme girilmesiyle kesildiği ortaya çıktı.
Geçen 13 Mayıs'ta Soma Kömür İşletmeleri'ne ait maden ocağında meydana gelen faciada 301 madenci yaşamını yitirdi. Ocaktaki işçilerin cesetlerinin tümü, ekiplerin 5 gün süren çalışmaları sonrasında çıkartılabildi. Olayın ardından başlatılan adli soruşturmada ise, aralarında şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ve İşletme Müdürü Akın Çelik'in de bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Adli soruşturmanın halen devam ettiği olayla ilgili meclis araştırma komisyonu üyesi milletvekilleri de Soma'ya gelerek incelemelerde bulundu.
TEK EVLATLARININ İSMİ, TORUNUNDA YAŞAYACAK
Maden faciasında en büyük acılardan birisini ise, ölen 301 işçi arasında yer alan 27 yaşındaki Muhammet Girgin'in annesi 49 yaşındaki Neriman Girgin ile babası 54 yaşındaki Muharrem Girgin yaşadı. Henüz 8 aylık evli olan Muhammet Girgin'in, 8 aylık hamile olan 26 yaşındaki eşi Derya Girgin ise, yaşadığı acıya daha fazla dayanamadığı için kaldırıldığı hastanede erken doğum yaptı. Derya Girgin'in erken dünyaya getirdiği erkek bebeğine ise, madende hayatını kaybeden babası Muhammet Girgin'in adı verildi. Bir süre hastanede tedavi altında tutulan minik Muhammet, sağlık durumunun düzelmesi üzerine evine gönderildi.
HASTANE KAPISINDA AİLEYE İKİNCİ ACI
Epilepsi hastası anne Neriman Girgin ile böbrek hastası baba Muharrem Girgin, hiçbir sosyal güvenceleri ve gelirleri bulunmadığı için maden ocağında çalışan oğulları Muhammet Girgin'in üzerinden tedavi oluyordu. Faciadan sonra rahatsızlığı iyice ilerleyen anne Neriman Girgin, tedavi olmak için eşiyle hastaneye gitti. Neriman Girgin, hastane görevlilerinin kendisine verdiği bilgiyle şoke oldu. Madende hayatını kaybeden Muhammet Girgin'in, ölüm ilamının mahkemeden çıkmasının ardından bu bilginin sisteme girmesiyle SGK'nın da, anne ve babanın sosyal haklarını kestiği ortaya çıktı. Kayıt sırasında öğrendiği şok gerçekle ikinci acıyı yaşayan anne Neriman Girgin, bu sırada baygınlık geçirdi. Özel hastanede tedavi altına alınan Neriman Girgin'in oğlunu madende kaybettiğini öğrenen hastane yetkilileri, tüm masrafları kendileri üstlenerek acılı annenin tedavisini yapıp evine gönderdi.
"HİÇBİR GELİRİMİZ YOK, ORTADA KALDIK"
Ancak maden kurbanı oğulları üzerinden aldıkları sağlık hizmetinin ellerinden alınmasıyla Neriman Girgin ve Muharrem Girgin büyük üzüntü yaşadı. Oğlunun arkasından gözyaşı döken baba Muharrem Girgin şunları söyledi:
"Bizim tek dayanağımızdı. Onun için yaşadık. O da bize her zaman sahip çıktı. Bizim kendisi üzerinden tedavi olmamızı sağladı. Çünkü eşim sara hastası ve günde 5 ilaç içiyor. Ben yine böbrek hastasıyım. Soğuklarda ve yorucu işlerde çalışamıyorum. Bizim ev kiramızı bile o karşılardı. Şimdi biz öylece ortada kaldık. Hiçbir gelirimiz de yok. Artık hastaneye bile gidemeyeceğiz, çünkü güvencemiz kalmadı. Ben oğlumu ihmale kurban verdim, bize acı üzerine acı yaşatıyorlar."
"BİZE GARİPLERİM DERDİ, GARİP BIRAKTI"
Gözyaşı döken eşini teselli etmeye çalışan anne Neriman Girgin ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hastaneye sıra bana geldiğinde o bilgiyi verdikleri an dünyam başıma yıkıldı. Ne yapacağımı şaşırdım, fenalaştım. Nasıl olur, oğlum ölür ölmez bizleri de yok saymışlar. Ben ağır hastayım, zaten oğlumun üzerinden sağlık hizmeti almasam bugüne kadar yaşayamazdım. Bizleri de onun yanına gömmek istiyorlar. Biz zaten tek evladımızı kaybettik, yaşayan ölü gibiyiz. Bize 'gariplerim' derdi. Evet aynen öyle bir garip kaldık onun arkasından bu dünyada. Yağlı güreş yapardı, pehlivandı yani. Ama dağ gibi oğlum onun gibi gencecik arkadaşlarıyla birlikte ihmal kurbanı oldu. Ama torunumuz için onun hakkını savunacağız. Verilen sözler hep lafta kalıyor."