Geleneksel yöntemlerle üretilen üzüm pekmezinin sofralara uzanan yolculuğu
Bitlis'in Hizan ilçesinde geleneksel yöntemlerle hazırlanan "şifa kaynağı" üzüm pekmezin sofraya uzanan zahmetli yolculuğu başladı.
Bitlis'in Hizan ilçesinde geleneksel yöntemlerle hazırlanan "şifa kaynağı" üzüm pekmezin sofraya uzanan zahmetli yolculuğu başladı.
Coğrafi yapısı ve ılıman iklimi nedeniyle birçok sebze ile meyvenin yetiştirildiği ilçeye bağlı 13 köydeki üreticilerin pekmez telaşı başladı.
Akşar köyü Kılavuz mezrasındaki üreticiler, büyük emekler sonucu bağlardan topladıkları üzümleri sepetlerle taşıyarak evlerine getiriyor.
Üzümleri çizmelerle ezerek suyunu çıkaran ve içine doğal maya olarak kil toprak katan köylüler, bu suyu, etrafını çamur ve taşlarla kapladıkları kazanların altında yaktıkları odun ateşinde belli bir süre kaynatıyor.
Bu işlemden sonra süzülerek başka kazanlara aktarılan, sürekli kepçe ile karıştırılarak yine belli bir süre kaynatılan üzüm suyu, meşakkatli bir uğraşın ardından pekmeze dönüştürülüyor.
Üreticileri ziyaret eden Hizan Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Danacı, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçenin iklim şartları itibarıyla bölgede özel bir yere sahip olduğunu, narenciye hariç birçok meyvenin yetiştirildiğini söyledi.
Yetiştirilen ürünlerin arasında üzümün de önemli yeri olduğuna vurgu yapan Danacı, şöyle konuştu:
"Üzüm 13 köyümüzde 14 bin dekar alanda üretiliyor. Dekar başına verimi yıllar içerisinde değişse de ortalama 1 ton yetişmektedir. Üretilen üzümler bölgede 3 ila 5 lira arasında satılmaktadır. Herhangi bir pazar sorunu yaşanmıyor. Sofralık üzümün yanında kuru üzüm, pestil ve doğal yollarla pekmez olarak da değerlendirilmektedir. Pekmez yapımında ise en çok bağilti dediğimiz türü kullanıyoruz. Üreticilerimiz kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ürettikleri üzümleri bölge illeri başta olmak üzere iç pazarda satışa sunuyorlar."
70 yıldır bu yöntemle pekmez yapıyoruz'
Üreticilerden Erkan Özer de geleneksel yöntemlerle pekmez yapımına devam ettiklerini dile getirdi.
Bağlarda yetiştirdikleri üzümleri eylül ayının sonunda toplayıp köye getirdiklerini anlatan Özer, şunları kaydetti:
"Daha sonra da özel bir havuzda çizmelerle basarak suyunu çıkarıyoruz. Pekmez için maya dediğimiz özel bir toprakla karıştırıyoruz. Bunu daha sonra bidonlara koyarak dinlendiriyoruz. Daha önceden odunlarla altını yaktığımız kazanlarda 250 ila 290 derece civarındaki ateşte 6 saat boyunca kaynatıyoruz. Kaynarken 100 litre koyduğumuz üzüm suyu yapılış haline gelinceye kadar 30 litre kalıyor. Dedelerimizden ve babalarımızdan öğrendiğimiz bu yöntemle 70 yıldır bu şekilde pekmez yapıyoruz."