Efsane vali" Yazıcıoğlu, ölümünün 18. yılında anılıyor
Görev yaptığı dönemde "Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak tanımlanan merhum Recep Yazıcıoğlu, ölümünün 18. yılında anılıyor.
Görev yaptığı dönemde "Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak tanımlanan merhum Recep Yazıcıoğlu, ölümünün 18. yılında anılıyor.
Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu, ölümünün üzerinden 18 yıl geçse de hatıraları, görev anlayışı, konuşmaları ve eserleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor.
Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybeden Yazıcıoğlu, her sene Aydın'ın Söke ilçesinde, Asri Mezarlığındaki kabri başında anılıyor. Kuşadası ilçesinde yaşayan kardeşleri Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu ve emekli doktor Selma Özcan da ağabeylerini gurur ve özlemle anıyor.
Mustafa Sait Yazıcıoğlu, AA muhabirine, ağabeyinin her zaman görevinin bilincinde olduğunu belirterek, bütün işlerini hak ve hukuk gözeterek yaptığını söyledi.
Ağabeyinin eksik gördüğü bazı noktaları çekinmeden söylediği için zaman zaman eleştirildiğini anlatan Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Gecesini gündüzüne kattı. Çalıştığı her yerde bu doğrultuda görev yaptı. Hem çalıştı hem üretti. Bunları da topluma mal etmeye çalıştı. Çok fazla yüksek sesle konuşur ve eleştirirdi. Bazen devletin bir kısım uygulamalarını da eleştirirdi. Yani sistemi eleştirirdi. Neden eleştirirdi? Çünkü toplum yararına bir kısım şeylerin düzelmesi gerektiğini o zamandan itibaren söyleyen biriydi. Özellikle mahalli idareler konusunda çok söylerdi. Mahalli idarelere yetki verilmesi gerektiğini söylerdi. Sürekli bir bürokratik yazışma olmasın isterdi. Milletin, bir nevi sözcülüğünü yaptı. Bu farklı bir üsluptur."
Yazıcıoğlu, ağabeyinin yaptığı çalışmaların halka yansımasının güzel olduğunu belirterek, "Ölümünün üzerinden onlarca sene geçti ama hala özlemle ve rahmetle anılıyor. Bu herkese nasip olacak bir durum değildir. Karşılıksız olarak yapılan hizmetin karşılığıdır." dedi.
Onu çok özlediğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Zaman insanların acılarını hafifletir ama hiçbir zaman söküp alamaz. Onu özlüyoruz. Onunla sık sık görüşür dertleştirdik. Onun görevde olduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı görevinde bulunmuştum. Bunaldığım zaman dertleşecek birini arardım. Ağabeyimle bunu çok yapardık. Ne zaman sıkışsak, birbirimizi arar görüşürdük." diye konuştu.
Merhum valiyle ilgili unutamadığı bir anısını paylaşan Yazıcıoğlu, şunları anlattı:
"Diyanet İşleri Başkanıyım, dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut. Onunla bir görüşmemiz vardı. Görüşme uzayınca dışarıda siyasiler bekliyormuş. Özel kalem birkaç sefer geldi, Başbakanı haberdar etti. Başbakan içeri gelmelerini söyledi. Ben kalkacağımı söyleyince 'biraz daha otur' dedi. İçeri giren milletvekilleri de kendi aralarında konuşuyorlardı. Birisi yüksek sesle 'Bir vali de böyle söyler mi' gibi bir laf etti. Yıldırım Bey bir şeylerle meşguldü. Kafasını kaldırdı. 'Kim o vali, ne söylemiş' dedi. Milletvekili de 'Efendim Aydın Valisi…' deyince Yıldırım bey, 'O söyler...' deyip işine devam etti. Yani bir başka vali olsa sanırım 'Neden söylemiş, nasıl olmuş bakın bakalım' diye söylerdi. Bu diyalogu hiç unutmam."
"Onun ölümünün normal olduğunu düşünmüyorum"
Selma Özcan da evin en küçüğünün kendisi, en büyüğünün de merhum Recep Yazıcıoğlu olduğunu belirterek, birlikte çok zaman geçirdiklerini, suyu ve rafting yapmayı çok seven ağabeyinden yüzmeyi öğrendiğini söyledi.
Özcan, "O benim, ağabeyim, annem, babam her şeyimdi. Her gittiği yerde bir sürü iş yapardı. Sonra da arkasından bir sürü şey söylenirdi ve onlarla uğraşmak zorunda kalırdı. Kaldığı yerlerde çok büyük izler bıraktı. Onu çok özlüyorum. Beni çok severdi. Onun ölümünün de normal olduğunu düşünmüyorum. Dümdüz yol. Onun normal şekilde öldüğüne inanmıyorum. 3-4 şeritli bir yol. O yolda araba takla atacak, hiç olası bir şey değil. O yolda araba takla atmaz. Suikastti, başka bir şey değildi."
Recep Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948'de Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Yazıcıoğlu'nun ilk görev yeri, 1968 yılında Aydın oldu. Burada bir dönem kaymakam vekilliği yapan Yazıcıoğlu, daha sonra ülkenin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulundu.
Yazıcıoğlu, 1984 yılında Tokat'a vali atandı. O dönemde Türkiye'nin en genç valisi olan Yazıcıoğlu, yaklaşık 5 yıl burada görev yaptı. Eğitim ve sağlıkta yaptığı önemli işlerle "Yılın Bürokratı" seçilen Yazıcıoğlu, kaymakam vekili olarak görev yaptığı Aydın'a bu kez 1989 yılında vali atandı.
Şehrin tarımı ve ekonomisi üzerinde yoğun çaba harcayan Yazıcıoğlu, özellikle kent için önemli bir değer olan jeotermalin en iyi şekilde kullanılmasını arzu etti. Yazıcıoğlu, jeotermalle ilgili projesini hayata geçiremeden 1991 yılında Erzincan'a atandı. Erzincan'da da adından söz ettiren Yazıcıoğlu, 1992 depreminde vatandaşların yaralarının sarılmasında büyük emek harcadı. Vali Yazıcıoğlu, 30 yıldır yapılamayan köprünün yapılmasına ön ayak olmasıyla bölge halkının büyük sevgisini kazandı.
Vali Yazıcıoğlu, 9 yıl görev yaptığı Erzincan'ın ardından 1999 yılında merkez valiliğine, 2003 yılında ise Denizli Valiliğine getirildi. Recep Yazıcıoğlu, Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybetti. Aydın'ın Söke ilçesinde toprağa verilen Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.