Son dakika haberi! İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin Sel Felaketi Raporunda, 55 Yıl Önce Yapılan Sel Uyarısı da Yer Aldı.
Son dakika habere göre İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Ankara’da yaşanan sel felaketinin nedenlerini ve çözüm önerilerini “Ankara Su Baskınları Raporu’nda”, inşaat mühendisi İbrahim Batukan’ın, 1 Nisan 1967 tarihinde Ankara’da yaşanan sel felaketinin ardından yaptığı değerlendirmeye yer verildi. 55 yıl önce yapılan değerlendirmede; “Haziran 1961 taşkınlarından sonra had bir safhaya gelen taşkın zararlarının önlenmesine ve esaslı kontrol tedbirlerinin alınmasına zaruret hâsıl olmuştur” denildi. Şube Başkanı Bülent Tatlı, “İlk defa olan bir durum değil; 1940’lar, 1950’lerden beri yaşanan bir durum. Çözülemeyecek bir problem değil. Nasıl yapılması gerektiğini de biliyoruz” dedi.
TAMER ARDA ERŞİN- GÜRKAN DEMİRTAŞ
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Ankara'da yaşanan sel felaketinin nedenlerini ve çözüm önerilerini "Ankara Su Baskınları Raporu'nda", inşaat mühendisi İbrahim Batukan'ın, 1 Nisan 1967 tarihinde Ankara'da yaşanan sel felaketinin ardından yaptığı değerlendirmeye yer verildi. 55 yıl önce yapılan değerlendirmede; "Haziran 1961 taşkınlarından sonra had bir safhaya gelen taşkın zararlarının önlenmesine ve esaslı kontrol tedbirlerinin alınmasına zaruret hasıl olmuştur" denildi. Şube Başkanı Bülent Tatlı, "İlk defa olan bir durum değil; 1940'lar, 1950'lerden beri yaşanan bir durum. Çözülemeyecek bir problem değil. Nasıl yapılması gerektiğini de biliyoruz" dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Ankara'daki yoğun yağışın ardından oluşan sel felaketinin nedenlerini inceleyerek, "Ankara Su Baskınları Raporu Haziran 2022" raporunu hazırladı.
"DERE YATAĞININ YOLUN ALTINA ALINDIĞI…"
"Geçtiğimiz yıllar boyunca kentimize dair imar çalışmaları oldukça yoğun bir şekilde 'parsel parsel' yapılırken, maalesef altyapı yatırımlarına gereken önem verilmemiştir" ifadelerinin kullanıldığı raporda, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Yapılan teknik incelemelerde Tatlar Köyü'nde dere yatağının 2.50x1.00m boyutundaki kutu menfez ile yolun altına alındığı ve bu menfezin mevcut yağışı kaldıramadığı için köy içinde taşkın oluştuğu ve bir aracın sele kapıldığı, havzanın alt bölgelerinde derenin taşkın yatağı üzerinde birçok besi çiftliğinin bulunduğu, dere yatağı üzerinde herhangi bir hesaba dayanmadığı düşünülen menfez kesitlerinin olduğu gözlenmiştir. Üst havzalardan gelen rusubatların daralttığı dere yatağında taşkınlar oluşmuş, taşkınlar sonucunda da vatandaşlarımız hayatını kaybetmiştir.
Yağmur suyu kanallarının yetersizliğinden dolayı yaşanan şehir taşkınlarında da belediyelerce yapılması gereken alt yapı hizmetlerinin eksikliği ön plan çıkmaktadır. Ankara özelinde de etkin bir yağmur suyu drenaj şebekesinin olmadığı açıkça bilinmektedir. Geçmiş yıllarda hazırlanan raporların (özellikle Büyük Ankara Kanalizasyon ve Yağmur Suyu (Bakay Projesi) ne ölçüde uygulamaya alındığı, hangi kısımlarının eksik kaldığı bilgisi oldukça önemlidir. Geçmişten günümüze kadar hazırlanan tüm bu projelerinin envanterinin çıkarılarak mevcut durumun net olarak bilinmesi gerekmektedir. Halihazırda devam eden Ankara İli İçme Suyu, Atıksu ve Yağmursuyu Yönetimi Master Plan Projesi'nde bu eksik bilgilerin giderileceğini umuyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak da gerekmesi halinde ilgili kurumlara her türlü desteği vereceğimizi ilgililere bildiriyoruz."
Raporda; inşaat mühendisi İbrahim Batukan'ın, 1 Nisan 1967 tarihinde Ankara'da yaşanan sel felaketinin ardından yaptığı incelemenin sonuçlarına da yer verildi:
"Son 15-20 yıl içerisinde (ve halen devam ediyor) Ankara ve çevresinin aşırı derecede iskana maruz kalması, birçok tepe ve yamaçların ta dere içlerine kadar gecekondularla dolması; evvelce bağ – bahçe ve nebat örtüsü ile kaplı olan yerlerin çıplak hale getirilmesi, taşkınların hem şiddetlenmesine ve hem de zararların artmasına sebep olmuştur. Haziran 1961 taşkınlarından sonra had bir safhaya gelen taşkın zararlarının önlenmesine ve esaslı kontrol tedbirlerinin alınmasına zaruret hasıl olmuştur. Son 20 yıl içinde Ankara'nın uğradığı en büyük taşkınlar, 11 Eylül 1957 ile 18-21 Haziran 1961 taşkınlarıdır. Yalnız bu iki taşkın, 172 vatandaşımızın ölümüne ve 40 milyon Türk lirasına yakın maddi hasara sebep olmuştur. Bu iki olay, gelişen taşkın kontrolündeki yeni konsepsiyonlara başvurularak kısa zamanda etken sonuçlara ulaşılmasını zorunlu kılmıştır."
İnşaat Mühendisleri Ankara Şube Başkanı Bülent Tatlı, raporu ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Tatlı, "Görüntü itibariyle ilk defa olan bir durum değil; 1940'lar, 1950'lerden beri yaşanan bir durum. Çözülemeyecek bir problem değil. Ama yeni yönetimlerin, bir anda çözebileceği bir durum değil. Uzun vadeli yatırım planlaması yapıp bir daha bu tür sıkıntılarla karşılaşmamamız gerekebilir. Bunun nasıl yapılması gerektiğini de biliyoruz. Sadece yapmak istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Orası problem" dedi.
Tatlı, bu sel felaketinin önleminin alınabileceğini kaydederek, "Mühendislik açısından hesapladığımız aşırı feyezan durumu dediğimiz yağış şiddetinde bir yağış da gelmemiş. Ama siz suyun toprakla buluşmasını engellerseniz, her yeri asfalt ve beton yaparsanız, derelerin de üzerlerini kapatırsanız, suyu akış haline dönüştürürsünüz. Altyapı yatırımlarınızı da buna göre planlamazsanız beklenen sorun ile karşılaşırsınız" diye konuştu.
"MASTER PLAN ÇALIŞMASI YAPILIYOR"
Şube Sekreteri Mahir Kaygusuz, sorunların bir iki yıl içinde çıkmadığını ve bir iki yıl içinde de çözülemeyeceğini kaydederek, odalarının 1967 yılındaki çalışmasını anımsattı. Kaygusuz, "Bir gerçeği, Ankara çanağında yağışların sebep olma durumu bir olgu. Buna dair çözümler bir, iki yılda yapılamaz. Şu an bildiğimiz kadarıyla bir master plan çalışması devam ediyor. Bu master plan çalışmasına bağlı kalarak, öncelikli sorunlu yerlerin çözülmesi için essalı planlamalar yapılması gerekiyor. Burada önemli olan niyet. Niyetli olanlar bu sorunları çözebilirler" dedi.
Kaygusuz, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 25 yıl boyunca sadece görünen yatırımlar ile uğraştığını belirterek; "Dinozorlar, Ankapark gibi işlerle uğraştı. Ne trafikle, ne de altyapı ile ilgili düzgün planlama işi yapmadı. Zaten var olan sorunların katlanarak artmasına sebep oldu" diye konuştu.
"BİR ANDA YAPTIK OLDUĞU ŞEKLİNDE OLMAZ"
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Su Çalışmaları Komisyonu üyesi Okan Çağrı Bozkurt, ilk olarak durum tespitinin ve ardından planlama çalışmalarının yapılması gerektiğini açıklayarak, "Aslında bir anda yaptık oldu şeklinde projeler üretirsek birkaç sene sonra gene aynı sorular ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bu hiyerarşiyi takip ederek süreç işletmek gerekiyor. Asıl olan sizin niyetinizdir. Bunu niyet edinirseniz birkaç yıl içinde belli aşamalara gelirsiniz" dedi.