İşkenceci eşini öldüren kadının kan donduran ifadesi (4)
İşkenceci eşini öldüren kadının kan donduran ifadesi (4)TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİSevk edildiği Antalya Adliyesi'ndeki savcılık sorgusu 3 saat süren Melek İpek, jandarmadaki ifadesini tekrarladı.
İşkenceci eşini öldüren kadının kan donduran ifadesi (4)
TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Sevk edildiği Antalya Adliyesi'ndeki savcılık sorgusu 3 saat süren Melek İpek, jandarmadaki ifadesini tekrarladı. 12 yıllık evliliği boyunca eşinden sürekli şiddet gördüğünü söyleyen İpek, şunları iafede etti:
"Eşim av tüfeği ve bıçakla sürekli beni tehdit ediyordu. Çocuklarım da şiddet görüyordu. İşkenceye varan tutumları nedeniyle korktuğum için şikayet edemedim. Olay günü av tüfeğiyle odaya girerek, 'Seni öldüreceğim, Kelime-i Şahadet getir' dedi. Çocuklarımı hemen arkama aldım. 'Yapma ne olur' diye yalvarmaya başladım. Gördüğüm şiddet sonrası bayıldım. Kendime geldiğimde ellerim kelepçeliydi. Eşim sabah uyandı, kahvaltı yapmadan gitti. Döndüğünde eşim bağırarak, içeri girdi. O sırada bulunduğum odadaki silahı gördüm. Ellerim kelepçeli silahı koltuğumun altına aldım. Elim tetiğe ulaşamıyordu. Beni görünce, 'Beni mi öldüreceksin?' dedi. Elimden silahı almaya çalışırken, silah patladı. Tek el ateş aldı. Nasıl patladığını bilmiyorum."
Melek İpek, tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğinde de aynı ifadeyi verdi. İpek, tutuksuz yargılanmak istedi.
İpek'in avukatları Ahmet Onaran, Hüseyin İlerioğlu ve Nagihan Bulduk da müvekkillerinin evlilikleri boyunca şiddet gördüğünü, olayın yaşanan şiddet nedeniyle meydana geldiğini belirterek, tutuksuz yargılama talep etti.
Melek İpek, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Genç kadının yakınları, karar üzerine büyük üzüntü yaşadı.
ŞİDDET DEĞİL, İŞKENCE UYGULADI
Avukat Ahmet Onaran, olayın, insanın onuruna yapılan sistematik işkence olduğunu söyledi. Ramazan İpek'in eşini sürekli dövdüğünü, şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini anlatan Onaran, "Müvekkilimi şiddeti normalleştirdiği bir algıya taşımıştır. Olay gecesinde yine şiddete başvurmuş, önce silahı kurmuş, kendisini öldüreceğini söylemiş. Bunları yapmadan önce abdestini almış. İnternetten zannediyorum kurbanla alakalı bir şey dinlemiş. Öldürme fikrini kendi bünyesinde netleştirmiş ve silah doğrultmuştur. 'Kelime-i Şehadet getir seni öldüreceğim' demiş, müvekkilim çocuklarını korumak için adeta onlara kendini siper etmiş, arbedede de maktul müvekkilime karşı silah sıkmıştır" dedi.ŞİDDET OLAYI NORMALLEŞTİRİLMİŞTİR
Kocanın, çocukların bağrışları eşliğinde tüfeğin dipçiğiyle Melek İpek'in suratına ve vücudunun çeşitli yerlerine vurduğunu anlatan avukat Onaran, müvekkilinin çeşitli işkencelere maruz kaldığını aktardı. Ramazan İpek'in bıçağı Melek İpek'in vücudunda gezdirdiğini ve tehdit ettiğini belirten Onaran, "Müvekkilimin çevresindekiler de bu yaşanan şiddet olaylarını normalleştirmiştir. Bu normal bir durum değil. Gece silah patladığında bile jandarma ekiplerini arayan yoktur. Müvekkilim kızlarıyla evde bulduğu toka ve benzeri ürünlerle kelepçelerden kurtulmaya çalışmıştır ancak başaramamıştır" diye konuştu.'EĞER OLAY YAŞANMASAYDI MELEK İPEK'İN ÖLÜM HABERİNİ GÖRECEKTİK'
Ramazan İpek'in çocuk olmadan önce Melek İpek'i ailesini, çocuk doğduktan sonra ise çocuklarını öldüreceği tehdidiyle korkuttuğunu aktaran avukat Ahmet Onaran, "Bu olay bir takım sosyal medyada ya da televizyonlarda, 'Kocasını öldürdü' diye geçti. Şiddet gördüğü için değil. Müvekkilim o gece şiddet görmedi, işkence gördü. Hatta ondan önceki gecelerde de işkence gördü. Yaşanan arbedede meşru müdafaa hakkını kullanmak zorunda kaldı. Eğer bugün bu olay olmasaydı, biz haber bültenlerinde 6 ve 8 yaşındaki 2 kız çocuğunun ve müvekkilim Melek İpek'in ölüm haberlerini görecektik. Kocanın da saçma sapan savunmalarını konuşuyor olacaktık" dedi.'HUKUK SINIFTA KALMIŞTIR'
Avukat Ahmet Onaran, şöyle konuştu:"Maalesef tutuklama gerekçelerine de baktığınız zaman konudan ve hukuki gerçekten uzak bir tutuklama kararı verilmiştir. Kamu vicdanlarında hukuk bir defa sınıfta kalmıştır. Hukuk bir sefer daha kadına öldüresiye kadar yapılan işkenceye rağmen, buradaki kadının haklarını öngörmemiştir. Bu sebepten dolayı bu kararı veren ilgililer, yargılama makamları mahkum edilmiştir. Ancak sonuna kadar bu sürecin arkasında olup, itirazlarımızı yapacağız. Hukuki haklarımız olan şikayet haklarımızı da kullanacağız."
2 kız çocuğunun sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten avukat Onaran, aileyle iletişim halinde olduklarını, çocukların psikolojik ve pedagojik destek alması için gerekeni yapacaklarını kaydetti.
MELEK 'SİZ KARIŞMAYIN' DİYORDU
Melek İpek'in komşusu Bayram Bengü (38), "Dün Melek'i gördüm çok üzüldüm. Bir kadına o kadar şiddet olamaz. Her evde kavga olabilir, ufak tefek itişmeler olabilir ama bir kadın o hale getirilemez. Ben Melek'in, Melek benim yüzüme baktı. Ben çok kötü oldum. Bir erkek olarak, 'Bir erkek bunu yapamaz! dedim" diye konuştu.
Komşu Havva Bengü (31) de "Ramazan abinin kızgın olduğu zamanlar hakaretleri olurdu. Onun dışında kavgalarına denk gelmedik. Bir sefer servis aracına bindiğimizde Melek'in gözü mordu. Sorduğumuzda kavga ettiklerini söyledi. 'Bir şey yapabilir miyiz?' dediğimizde, 'Eşim size karşı kinlenebilir, siz karışmayın' diyordu. Çok bir şeyini anlatmazdı. Ölüm olayına çok şaşırdık" dedi.
Cinayetin yaşanığı ev ise mühürlendi.