Soykırım destekçisi yazar Peter Handke Nobel Ödülü'nü aldı

Soykırım destekçisi Avusturyalı yazar Peter Handke, Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı. Avusturyalı yazar, on binlerce insanın ölümünden, tecavüzlerden sorumlu Bosna kasapları Miloseviç, Karadziç, Mladiç'in yanında durmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Nobel Ödülü'nün soykırım destekçisi yazara verilmesine ilişkin, "10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde, Nobel Edebiyat Ödülü'nün Bosna Hersek'te yaşanan soykırımı inkar eden bir şahsa verilmesi, insan hakları ihlallerinin ödüllendirilmesidir'' ifadelerini kullanmıştı.

TÖREN ÖNCESİ PROTESTO GÖSTERİLERİ

Stockholm'deki ödül töreni öncesinde dışarıda toplanan bir grup, Bosna Hersek'te işlenen soykırımı inkar eden ve her fırsatta eski Sırp lider Slobodan Milosevic'e duyduğu hayranlığı dile getiren Avusturyalı yazar Peter Handke'ye ödül verilmesini protesto etti. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı gösteride, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin kararını gözden geçirmesi talep edildi. Grup daha sonra, Bosna Hersekli çok sayıda kurban yakının da katılacağı Norrmalmstorg Meydanı'ndaki gösteri alanına hareket etti.

SİYASİLERDEN ORTAK TEPKİ

Srebrenitsa Soykırımı'nı inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke'ye siyasiler de tepki göstermişti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Uluslararası alanda ikiyüzlülüğün, çifte standartlılığın acımasız trajikomik bir göstergesidir. İnsanlık suçu işlemiş olan ve bu insanlık suçu işlediği bütün dünya kamuoyu tarafından kabul edilen bir caniden övgü ile bahseden birisinin, ne edebiyat ile ne edebiyatçılıkla, ne de sanatla ilgisi olabilir. Böyle bir caniyi destekleyen de en az o cani kadar işlenen suçlardan sorumludur. Şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

"ÖDÜL LEKE ALDI"

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "2019 Nobel Edebiyat Ödülü, Boşnak kardeşlerimizin katili, soykırım inkarcısı Peter Handke'ye verildi. Mazlum, mağdurdan yana olan, soykırıma karşı duran herkes bunu şiddetle kınamaktadır. Kendi işinizde başarılı olabilirsiniz, belki iyi bir yazar olabilirsiniz ama insan, vicdan sahibi değilseniz, yüreğiniz mazlum, mağdurdan yana değilse ne olursa olsun bunun bir karşılığı yoktur. Nobel Edebiyat Ödülü bugün itibarıyla leke almıştır, bu lekenin sahibi Peter Handke'dir." dedi.

"ÖDÜLLER KENDİNİ İMHA ETTİ"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Bugüne kadar dünya kamuoyunda görünenin, zannedilenin aksine Nobel Barış Ödüllerinin gerçekten barışa hizmet edecek ve insanlığa faydalı eserler veren yazarlara verildiği konusundaki iddiayı tamamen çökertiyor. Sırp kasabının ne yaptığını, nasıl insanlık adına utanç verici işler yaptığını hem de bu yazarın nasıl biri olduğunu biliyorlardı. Zaten bu yazarın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti yoktur. Böylelikle Nobel Edebiyat Ödülleri de kendini imha etmiştir. Hiçbir saygınlığı da kalmamıştır. Bizim için kime ödül verildiğinin de bir önemi yoktur." ifadelerini kullandı.

"İNSANLIĞI YOK SAYMAK"

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi ise, "Bosnalıların kendilerine katliam yaptıklarını ima eden biri. 20'inci yüzyılın en büyük katliamlarından birisi Srebrenitsa katliamıdır. Böyle bir katliamı yok saymak insanlığı yok saymaktır. Son dönemlerde Nobel Ödülleri prestij kaybetmişti, böyle bir kararla tamamen güvenilirliğini de kaybetmiştir. Katliamı yok saymak insanlığı yok saymaktır." dedi.

KOSOVA DIŞİŞLERİ BAKANI: ÖDÜL, KABUL EDİLEMEZ

Kosova Dışişleri Bakanı Behçet Pacolli 2019 Nobel Ödül Töreninde Peter Handke'nin almış olduğu ödülün kabul edilemez olduğunu, bu yüzden Kosova Cumhuriyetinin bu etkinliği protesto ederek katılmadığını belirtti. Diğer taraftan yeni kurulacak hükümette Başbakan olması beklenen Vetvendosye Partisi Lideri Albin Kurti de, Balkanların kanlı savaşlardan sonra adalete, barışa ve halklar arasında dostluğa ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, Adalet ile tarih gerçeklere ulaşır ve geleceği birbirimize güvenerek inşa edebiliriz. Jean Paul Sartre de Nobel Edebiyat Ödülünü reddetmişti çünkü o ezilenlerin tarafındaydı ve buna isyan ediyordu. Handke ise zulmedenlerin tarafındadır açıklamasında bulundu.

SREBRENİTSA SOYKIRIMI NEDİR?

Srebrenitsa'nın, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri tarafından işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar Sırplara teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak sivili ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor. Potoçari Anıt Mezarlığı'na yapılan törenlerde, bugüne kadar 6 bin 575 kurban defnedildi. Soykırımın üzerinden geçen 23 yıla rağmen, bazı kurban yakınları hala eşlerini, oğullarını, babalarını ve kardeşlerini toprağa vermek için beklemeye devam ederken, halen yaklaşık bin kurbanın bulunamaması yakınlarının umutlarını tüketiyor.

1995 yılında Srebrenitsa'da yaşananlar, Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) tarafından "soykırım" olarak nitelendirilirken, savaş sırasında Bosnalı Sırpların siyasi liderliğini yapan Radovan Karadzic, aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu farklı suçlardan 40 yıl hapse mahkum edildi.

ICTY, Srebrenitsa'da işlenen suçlar nedeniyle bugüne kadar 15 kişiyi suçlu bularak hapis cezalarına çarptırdı. Öte yandan, kurban yakınlarının 2002 yılında Hollanda aleyhine başlattığı hukuk mücadelesinde de Lahey'deki bölge mahkemesi Hollanda aleyhine karar verirken, soykırımda hayatlarını kaybeden üç kişinin ölümünde bu ülkenin sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle kurban yakınlarına tazminat ödenmesine hükmetti.

2007 yılında Srebrenitsa Anneleri de aynı kapsamda 6 bin mağdur adına Hollanda aleyhine dava açmış, Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa'nın işgali sırasında 300 Boşnak sivilin Sırp askerlerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda'yı kısmen suçlu bulmuştu.