Sözde Sıkıyönetim Komutanı ve Yardımcısının Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ile listede yardımcısı olarak gösterilen eski Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey'in yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen sanıklar Yılmaz ve Beyribey tutuklu bulundukları Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) hazır bulundu.
Celse arasında davaya müdahillik talebinde bulunan Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı adına görev yapan hazine avukatı Zeynep Candemir Altun'un suçtan zarar görmesi ihtimali doğrultusunda duruşmalara katılmasına karar verildi.
Sanık Yılmaz, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığının müdahillik talebinin reddine karar verilmesini talep etti.
Müdahillik talebine ilişkin suçtan zarar görme durumlarının söz konusu olmadığını iddia eden Yılmaz, "Diyarbakır'da herhangi bir suç yoktur. Ankara ve İstanbul'da meydana gelen olaylarla ilgili olarak Diyarbakır'da müdahillik söz konusu olamaz." ifadelerini kullandı.
Dönemin 2. Ordu Komutanı tanık olarak dinlendi
Duruşmada, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görülen dava kapsamında tutuklu yargılanan dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, tutuklu bulunduğu Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile bağlanarak tanık olarak dinlendi.
Huduti ifadesinde, darbe girişimi gecesinde darbe emrinin kendilerine bildirildikten sonra aracıyla karargaha giderken 23: 20 sıralarında ilk olarak Yılmaz ile görüştüğünü bildirdi.
Gece boyunca Yılmaz ile birçok görüşme yaptığını aktaran Huduti, bu görüşmeleri konunun gizliliği ve önemi nedeniyle Tafıks üzerinden yapıldığını kaydetti.
Mahkeme başkanının Huduti'nin darbeciler tarafından rehin alındığını ve bu görüşmeleri nasıl gerçekleştirdiğini sorması üzerine Huduti şunları söyledi:
"15 Temmuz'da enterne edilmiş olmamdaki kasıt elimin kolumun bağlanması şeklinde bir enterne söz konusu değil, sadece benim odamda silahlı olarak adam bulundurdular. Sürekli gözetim altında kaldım. Bunun dışında benim haberleşmeme engel olmadılar. Başlangıçta engel olmadılar. Ancak belli bir saatten sonra, sabaha doğru benim bu haberleşmeme de engel olmaya çalıştılar. Tuğgeneral Zeki Kabataş santrale giderek bana ait üç tane hattı devre dışı bırakmak için girişimde bulunmuş. Bizim dosyamızda görev yapan personellerin ifadelerinde yer alan bir husustur. Yılmaz ile gece boyunca yapmış olduğumuz tüm görüşmeler darbenin bastırılması ile alakalıdır."
Duruşmada hazır edilen ve SEGBİS ile bağlanan diğer tanıklarda, sanıklardan Yılmaz ve Beyribey'in darbe girişimi gecesinde darbecileri desteklemediklerini iddia ederek, sanıkların verdiği emir ve talimatlarla darbeye karşı olduklarına dair ifadelerde bulundu.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanık Yılmaz ve Beyribey'in, üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçirilen süre, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin oluşu, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan sözde sıkıyönetim listesinde yer aldıklarını gerekçe göstererek, tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüşünü bildirdi.
Savcının tutukluluk halinin devamı yönündeki talebini kabul etmeyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Benim dosyada hiçbir somut eylemim yoktur. Cebir veya şiddet kullandığıma ilişkin hiçbir delil yoktur aksine karargahımdan ve bağlı birliklerimden bir tane araç hareket etmemiştir. 14 aydır haksız yere tutukluyum. Ben mahkemenin vicdanına sesleniyorum. Ben masumum beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."
Üzerine isnat edilen suçlamayı reddeden Beyribey de, dava kapsamında mağdur olduğunu öne sürerek, tahliye talebinde bulundu.
Talepleri değerlendiren mahkeme, Yılmaz ve Beyribey'in tutukluluk halinin devamına, sanık Beyribey dosyasının söz konusu davadan ayrılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstenilen ceza
İddianamede, dönemin 7. Kolordu Komutanı olarak görev yapan ve TSK'dan ihraç edilen Korgeneral İbrahim Yılmaz ve Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.