Sp İnegöl İlçe Kongresinde Konuşan Genel Başkan Prof.dr. Mustafa Kamalak Açıklaması
Saadet Partisi Bursa İnegöl İlçe Teşkilatı 6. Olağan Genel Kurul toplantısı SP Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın da katılımı ile gerçekleştirildi.
Saadet Partisi Bursa İnegöl İlçe Teşkilatı 6. Olağan Genel Kurul toplantısı SP Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak'ın da katılımı ile gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde Başkanlığa yeniden Ertan Sütçü getirildi.
Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı, 6. Olağan Genel Kongresini Hikmet Şahin Kültürpark'ı içerisinde bulunan Belediye Kapalı Spor Salonu'nda düzenlendi. Kongreye; Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, Saadet Partisi İl ve İlçe teşkilatları, CHP İlçe Başkanı Engin Başar ve yönetim kurulu üyeleri, MHP İlçe Başkanı Müfit Besler ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti İlçe teşkilatı yönetim kurulu üyeleri, STK temsilcileri ile kurum ve kuruluş temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 350 kişi katılım gösterdi.
"ZAFER İNANLARINDIR, ZAFER YAKINDIR"
İstiklal Marşı, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın sinevizyon gösterisinin izlenime sunulması ile başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, "Gayesi tüm insanlığa hizmet olan Saadet Partimizin Heyecan Devam Ediyor sloganı ile gerçekleştirdiğimiz 6. Olağan İlçe Kongremize hoş geldiniz. Terör olaylarından dolayı şehit olan kardeşlerimize rabbimden rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bununla birlikte ülkemizde oluşturulmak istenen kaos ortamına ve kardeş kavgasına düşmemek için halkımızı duyarlı ve dikkatli olmaya davet ediyorum. Oynanan oyunun, terör olaylarının son bulması için Rabbime dua ediyorum. Sizlerle birlikte, yeniden heyecan dolu muhteşem bir kongre gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Cenab-ı Hakk hepinizden razı olsun. Geriye dönüp baktığımızda bu davaya gönül vermiş, çalışmalarımızda bizleri yalnız bırakmayan ulu çınarlarımızı görüyoruz. Dünyanın en büyük teşkilatını kuran, son nefesini görevi başında veren merhum liderimiz Erbakan hocamızı özlemle anıyoruz. Rabbim cümlemize onun gibi davasına sadık yaşamayı nasip etsin. Bu vesile ile Milli Görüş'ün İnegöl'de temellerinin atılmasında ve bu günlere gelmesinde büyük emeği olan ve şuan aramızda bulunamayan büyüklerimizi ve kardeşlerimize rahmet ve minnetle anıyorum. Uzun yıllar bu davaya hizmet etmiş ve şuanda aramızda bulunan Halil İbrahim Çamlıdere amcamız başta olmak üzere partimize gönül veren, teşkilatlarımızda emeği geçmiş kıymetli büyüklerimize çok teşekkür ediyorum. Kongremizin böyle muhteşem bir ortamda gerçekleşmesinde emeği geçen tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Bizler güçlü bir teşkilatız. Bu gücümüzü öncelikle davamıza olan inancımızdan alıyoruz. Devamında ise bizi bir arada tutan kardeşlik duygumuzdan alıyoruz. Bizi biz yapan birlikteliğimiz ve çalışmalarımızdır. Bu çalışmalarımız İnegöl'de partili partisiz herkesin gönlünü kazanmamızı sağlamıştır. Kongremiz bizim için yeni bir başlangıç yeni heyecanlardır. Kongremize gelerek heyecanımıza ortak olan Genel Başkanımız Mustafa Kamalak Beye çok teşekkür ediyorum. Milli Görüş davası birçok zor dönemlerden geçmiştir ancak her dönemde dava güçlenmiş ve teşkilat mensuplarımızın gayreti daha da artmıştır. Bunun tek sebebi inanç ve heyecandır. Bu sefer tükettik, bir daha ayağa kalkamazlar diyen mihraplar bizim dimdik ayakta, bir volkan misali patlayarak heyecanımızın arttığını gördüklerinde çılgına dönüyorlar. Her ne şart altında olursa olsun Hakk için çalışacağımız teşkilatımızda heyecanımızı asla kaybetmeyeceğiz. Rabbim utandırmasın, yardımcımız olsun. Rahmetli Erbakan hocamızı anarak bir kez daha söylemek istiyorum; yolun yolumuz, sözün sözümüzdür, asla pes etmeyeceğiz. Çünkü Milli Görüş asla pes etmez. Zafer inananlarındır, zafer yakındır" dedi.
Konuşmasının ardından SP İlçe Başkanı Ertan Sütçü'ye, yönetim kurulu üyeleri adına partiye verdikleri emeklerden ötürü SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.
Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya başkanlığında oluşturulan Divan Kurulu üyeliğine Gökhan Gerçek, Salih Berber ve Özgür Öztürk getirildiler.
"İNEGÖL'ÜN GENEL MERKEZ İÇİN ÖNEMLİ BİR YERİ VAR"
Divan heyeti seçiminin ardından kürsüye çıkan Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya, "İnegöl'ün Saadet Partisi Genel Merkezde hep önemli bir yeri olmuştur. Bu genel kurula katıldığınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Genel Kurul salonunu hazırlayan gençlerimize ve emeği geçen tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Bugün burada Genel Kurulumuzda yeni bir şevkle, yeni bir heyecanla oluşacak olan yönetim kurulu çok güzel çalışmalara imza atacaktır. Bu ülkenin Saadet Partisi'ne ihtiyacı var. Saadet Partisi bu ülkenin üzerinde yapılacak çözüm projelerini, çözüm önerilerini geçmişte de yaptı bugün de yapacaktır. Cenab-ı Allah yeniden Milli Görüş'ün canlanışını, Saadet Partisi'nin canlanışını nasip etsin. Milli Görüş kadrolarıyla çok önemli hizmetler icra edildi. Bugünün şartlarını göz önüne alalım ama o günü yaşayalım. Eskiden sağcılık ve solculuktan bu ülkede kardeş kardeşe düşürülmüştü. Sağın bir tarafında bulunan SP ile solun bir tarafından bulunan CHP, Refah Yol hükümetini kurarak koalisyon ile bu ülkeye hizmetler sundu. Biz yeniden bu hizmetleri sunmaya talibiz. Kadrolarımız temiz, geçmişimiz temiz, geleceğimiz temiz. Hiç kimse siz geçmişte şu hırsızlığı, şu yolsuzluğu yaptınız, vatanı sattınız diyemez. Çünkü biz tertemiz ve seçkin bir topluluğuz. Biz bu ülkeye yönetmeye adayız. Bizde hidayet vardır, ülke yönetmek hidayetle ve dirayetle olur. Bunların hepsi bizde vardır. Hepinizi saygı ile selamlıyorum" şeklinde konuştu.
"SON ÇARE MİLLİ GÖRÜŞ'TÜR"
SP İl Başkanı Mehmet Atmaca, "Bu kongre Müslümanların İslam'dan başka bir çözümün olmadığını anladıkları bir kongre olmasını temenni ediyorum. Biz 4 yıldır Türkiye genelinde en iyi çalışan il unvanına sahibiz. Bu unvana sahip olmamızda en büyük paya sahip olan ilçemiz İnegöl'dür. Her seçim döneminde en iyi çalışan bir ilçe oldu. Bunun aynen devam etmesini dua ediyoruz. Yeni bir seçimden çıktık ve yeni bir seçime giriyoruz. Bu bizim için yeni bir fırsattır. Seçimlerden sonra yaşanmakta olan süreç Milli Görüş'e olan ihtiyacı bir kez daha ortaya oldu ve birçok insanın Milli Görüş'ten başka alternatif olmadığını anlamalarına sebep oldu. Bu kongre ile birlikte İnegöl'ümüzde seçim startını vermiş olacağız. Hepinizi fırsattan istifade etmeye çağırıyorum. Memleketin hali ortada, Müslümanların hali ortada... Milli Görüş'ten başka bir kurtuluş olmadığını bilen bizler bütün işlerimizin önüne bu çalışmaları koymak ve Milli Görüş'ün son çare olduğunu anlatmak zorundayız" diye konuştu.
"ADİL BİR DÜZEN İÇİN SAADET'E GEL…"
Kongreye katılım gösteren herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, "Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Rabbim makamlarını cennet eylesin. Kederli ailelerine Cenab-ı Allah'tan başsağlığı diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Gazilerimize de acil şifalar diliyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Rabbim tüm milletimizin yardımcısı olsun. Gelin beraber olalım, gelin hep birlik olalım, adil bir düzen kuralım, Saadet'e gel. Bu sefer Saadet diyelim inşallah. Bizim hayal ile hiçbir alışverişimiz yok. Geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır. Biz yapamayacağımız hiçbir sözü vermedik, verdiğimiz sözün de sonuna kadar arkasında durduk. İlçe Başkanımız; 'Hocam izin izimizdir, sözün sözümüzdür, yolun yolumuzdur' demişti. Hocamızın bir sözü de İnegöl'ün il yapılması idi. Sözü sözümüzdür" dedi.
"SAADET'E GEL HUZUR BUL"
Kamalak, "Perişan vaziyette geçim sıkıntısı çeken garibanlarımıza diyorum ki; Saadet'e gel, huzur bul. Çünkü Saadet'tir işin başı, gerisi hep gözyaşı. Gariplerin yoldaşı, Saadet'e gel Saadet'e. Çünkü Saadet'te işçi, memur can yoldaşım, genç kardeşim, Saadet'e gel, bu sefer Saadet inşallah. Çünkü Saadet'te devlet-millet el ele, köylü-kentli kol kola, bütün millet bir ola, Saadet'e gel Saadet'e. Bu sefer Saadet diyoruz. Millet diyecek ki; 'Efendim tamam da siz barajı aşabilecek misiniz?' Yüzde 10'luk baraj bizim için konulmuştu. 1969'da merhum liderimiz Erbakan hocamız Konya'mızdan bağımsızlık hareketini başlattığı zaman 'Söylediğin sözler çok doğru ama bir çiçekle bahar mı gelir?' diyorlardı. Erbakan hocamız ise 'Her bahar bir çiçekle başlar' dedi. O bir çiçeğin kısa sürede Anadolu'yu kuşatan bir çiçek bahçesine dönüştüğünü görüyoruz. 1973'te 48 milletvekili ile meclise girdiğini ve en olunmaz denilen bir parti ile koalisyon hükümeti kurduğunu, Milli Selamet koalisyonu oluşturduğunu ve Cumhuriyet döneminin en şanlı zaferi olan Kıbrıs Barış Harekatı'nı kazandığını görüyoruz. Şimdi 1 milyon inançlı kadro bu davaya varız diyor. Saadet gelmezse ne olur? Şu ana kadar ne oldu? Irak yerle bir edildi, 3'e bölündü, 1 milyonu aşkın kardeşimiz orada şehit edildi. Milyonlarca hanım kardeşimiz dul, milyonlarca evladımız yetim bırakıldı. Sonra Libya… 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda bize destek veren tek ülkeydi. Yazık ki Küresel Emperyalizm ile işbirliği yapmak sureti ile Kaddafi'yi linç ettiler. Libya bugün 40 parçaya bölünmüş durumda. Sonra Suriye… Eğer Milli Görüş mecliste olsaydı emin olun bu cinayetlerin hiçbiri işlenmezdi. Biz buna mani olurduk. Bu zamana kadar Milli Görüş ve Milli Görüş'ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi ne demişse o çıkmıştır. Biz Irak konusunda söz sahiplerinin iktidar mevkiinde bulunanları uyardığımız zaman bize 'Saddamcısınız' dediler, Libya konusunda uyardığımızda bize 'Kaddaficisiniz' dediler. 1,5-2 milyon Müslümanların katledilmesi doğru mudur? Türkiye'nin Irak politikası, Libya politikası doğrudur diyen 1 kişi var mı? Yok. Zamanında Kaddafi bizi uyarmıştı, bizim Esad'ı uyarmamız lazımdı, uyardık. Yapılması gereken işleri anlattık kendisine. Biz oradan ayrıldıktan sonra 5 bin siyasi tutukluyu serbest bıraktı. İktidarı uyardık, şimdiki Sayın Başbakanımızla beraber Dış İşleri Başkanına düşüncelerimizi, endişelerimizi aktardık. Cevabı ne oldu? 'Siz Esadçısınız.' Türkiye'nin şuan Suriye politikasının doğru olduğunu savunan 1 kişi var mı? Suriye'den sonra sıra Türkiye'ye gelecekti. Bu olayların gerisinde ırkçı Siyonizm vardır. Bugün kardeşlerimiz bin bir çeşit güçlükle yaşam mücadelesi veriliyorlar. Birinci derecede sorunumuz hükümettir" şeklinde konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE'Yİ BÖLÜNMEYE GÖTÜRÜYOR"
"Her gün şehit cenazeleriyle irkiliyoruz" diyerek sözlerine devam eden Kamalak, "Birçok ocağa kor düşüyor, yüreklere ateş düşüyor. Annelerin babaların feryadı yükseliyor. Çözüm sürecinin ne olduğunu bileniniz var mı? Sorun Milletvekillerimize, bu çözüm sürecinde ne var? Bu çözüm süreci neticede ya Türkiye'yi bölünmeye götürecektir ya da çok daha büyük çatışmalara yol açacaktır. Bunu Başbakanımız olduğu dönemde Sayın Cumhurbaşkanımıza da söyledik, endişemizi dile getirdik. Bu çözüm sürecinin Türkiye'yi ya bölünmeye ya da büyük çatılmalara sürükleyeceğini söyledik. Kürt açılımı denildi, barış süreci denildi… Siz çözüm süreci diye Güneydoğu'da bağımsızlık mı kurmaya çalışıyorsunuz, özerklik mi vermek istiyorsunuz. Biz o yolun sonunu selamete çıkmayacağını biliyorduk. Yurtdışındaki teröristler Habur'dan Türkiye'ye giriş yapmışlardı. Karşılamalar yapıldı. Nerede o teröristler şimdi? Biz içeridekileri dışarı gönderdik ama dışarıdakileri içeri getirdik. Şimdi kamplarda terörist eğitimi veriyorlar. Dağlarda değil şehir merkezindeler. Bu işin sonunda Türkiye büyük zarar görecek" diye konuştu.
"PROBLEMİN ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR"
"Devletin yıllardır terör örgütünden korumaları için maaş verdiği ve silahlandırdığı köy korucuları terör örgütüne teslim edilmiştir" diyen Kamalak, "Biz inanıyoruz ki bu milletin Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevi'si, Sünni'si kardeştir. Hepimiz kardeşiz. Bizim kardeşliğimizi Rabbimiz ilan etmiştir. Müslüman, Müslümanlarla kardeştir. Rabbimiz birdir, Peygamberimiz birdir, kitabımız birdir. Şuan Türkiye'den koparılmak istenilen o bölgeler Milli Görüş'ün Refah Partisi'nin oradan aldığı destekle 1996 yılında hükümeti kurduğu bölgelerdir. Problemin çözümü meclistir. Ne İmralı, ne Kandil... Problemin çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. TBMM'deki 550 milletvekilinin çözüm paketinin içinde ne var bilmiyor. Bir devlet, vatandaşının hakkını gasp eden bir örgütle görüşemez. Eğer bir hak ihlali varsa onu derhal teslim ederiz. Sorarız hakkı ihlal edene derdin nedir? 'Ben Türkiye'yi bölmek istiyorum' derse onun da cevabını veririz. Hak ihlali varsa kucaklarız, hakkını teslim eder ve özür dileriz. Ben 'Türkiye'yi, milleti bölmek istiyorum' diyenlere cevabını veririz" ifadelerini kullandı.
"EMANETİ EHLİNE VERİN"
Adil düzen getireceklerini belirten Kamalak, "Kalpler huzur bulacak, Saadet'e gelin. Saadet'in dışında insanlarımızın huzur bulması mümkün değildir. Bugün Türkiye'ye adil bir düzen olduğunu söyleyebilen var mı? Üreten bir ekonomi, sanayileşmiş bir ülke, ihracatı fazla veren bir Türkiye istiyoruz. Bu da ancak üretimle olur. Bugün köylerimiz göç vermiş durumda. Karadeniz'den, Güneydoğu'dan, İç Anadolu'dan batıya doğru, Bursa'ya, İstanbul'a, İzmir'e doğru her gün otobüs dolusu insanlarımız göç ediyorlar. O insanlarımızı doğdukları yerde mutlu ettiğimiz takdirde, baba ocağını, ata yurdunu terk etmeleri için bir sebep kalmayacaktır. Yaşanabilir bir Türkiye istiyoruz. Sonra yeni bir dünya, adil bir dünya diyoruz. Adil bir düzen olmadığı için milyonlarca insan yersiz, yurtsuz, mülteci hayatı yaşamak zorunda kalıyorlar. Adil bir düzen olmadığı için milyonlarca insan sömürülüyor, açlıktan ölme durumundadır. Milyonlarca insan da obezite sıkıntısı çekiyor. Biz yeni bir dünya diyoruz. Dünyada adalet, ülkede asalet için Saadet'e gel. Ne yapmamız lazım? İşimiz zor değil. Bizim inançlı kadrolarımız var. Bizim burada inşa etmek istediğimiz Milli Görüş iktidarıdır. Saadet'e verilen oylar boşa gider, CHP'ye gider diyorlardı. MHP'ye verilen oylar MHP'ye gidiyor, HDP'ye verilen oylar HDP'ye, AK Parti'ye verilen oylar AK Parti'ye, CHP'ye verilen oylar CHP'ye gidiyor. Nasıl oluyor da Saadet'e verilen oylar Saadet'e gitmiyor? Emaneti ehline verin. Emin olun Türkiye'nin en yetkili, en yetişkin, en samimi, en rütbeli devlet kadroları Saadet Partisi'ndedir. Devlet yönetimi çoluk çocuk işi değildir. Devlet yönetimi; bilgi ister, tecrübe ister, basiret ister, feraset ister, hidayet ister, vicdan ister… Türk ordusuna kumpas kuruluyor. Çözüm süreci bahane edilerek asfaltlara mayınlar döşenmiş, Türkiye'nin hemen her köşesi silah deposuna çevrilmiş. Hakk'ın hakimiyeti için yeterince çalışmamakla, batılın hakimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur" açıklamalarında bulundu.
YENİ YÖNETİM
Faaliyet, denetim ve hesap raporlarının okunarak ayrı ayrı ibra edilmesinin ardından tek liste ile seçime gidildi. Ertan Sütçü Başkanlığında oluşturulan yeni yönetim kurulunda asil üyeliklere; Bekir Ağbaş, Ali Karaca, Özgür Öztürk, Cemal Balantekin, Fahrettin Bayraktar, Hasan Eroğlu, Kenan Alemdar, Fatih Berber, Ahmet Ceyhan, Hasan Katırcı, Ramazan Akdağ, Şentürk Aktan, Mehmet Hanefi Demir, Ertuğrul Meydan, Osman Akyüz, Mehmet Furan, Ahmet Zeki Şen, İsmail Çamlıdere, Adil Tekeş, Sakin Çankaya, İsmail Uğurtay, Esat Ayaz, Celal Hacılar ve Fevzi Keskin seçildi. - BURSA