Haberler

Stk'lar ve Meslek Örgütleri, İsrail'in Filistin'e Saldırılarını İstanbul Başkonsolosluğu Önünde Protesto Etti: "Hamasi Lafları Duymak İstemiyoruz,...

Güncelleme:
Abone Ol

Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi partiler, İsrail’in Gazze’deki hastanelere saldırısını İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti. İstanbul Tabip Odası Sekreteri Ertuğrul Oruç, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. Hamasi lafları bırakın, İsrail'le bütün ilişkileri kesin, bütün ticari anlaşmaları iptal edin. Biz hamasi lafları duymak istemiyoruz, ilişkinin kesilmesini istiyoruz. İlişkinin kesilmesinin sembolik anlamı da İsrail Konsolosu'nun kovulmasıdır” dedi. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu da "Kadınlar 1 milyondan fazla çocuğu hayatta tutmaya çalışıyorlar. İnsanlar, İsrail ordusu tarafından tahliye için kullanmaları söylenen yollarda yine İsrail ordusu tarafından bombalandılar. Sığındıkları okullarda, mülteci kamplarında bombalandılar. İsrail Devleti ilan ede ede katliam yapıyor, katliam yapmaya hakkı olduğuna inanıyor, katliam yaparak var oluyor" açıklamasını yaptı.

Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi partiler, İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırısını İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti. İstanbul Tabip Odası Sekreteri Ertuğrul Oruç, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. Hamasi lafları bırakın, İsrail'le bütün ilişkileri kesin, bütün ticari anlaşmaları iptal edin. Biz hamasi lafları duymak istemiyoruz, ilişkinin kesilmesini istiyoruz. İlişkinin kesilmesinin sembolik anlamı da İsrail Konsolosu'nun kovulmasıdır" dedi. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu da "Kadınlar 1 milyondan fazla çocuğu hayatta tutmaya çalışıyorlar. İnsanlar, İsrail ordusu tarafından tahliye için kullanmaları söylenen yollarda yine İsrail ordusu tarafından bombalandılar. Sığındıkları okullarda, mülteci kamplarında bombalandılar. İsrail Devleti ilan ede ede katliam yapıyor, katliam yapmaya hakkı olduğuna inanıyor, katliam yaparak var oluyor" açıklamasını yaptı.

Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi partiler, İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırısını İstanbul Başkonsolosluğu önünde bir araya gelerek protesto etti.  DİSK, KESK, TTB, TMMOB'un adına söz alan İstanbul Tabip Odası Sekreteri Ertuğrul Oruç, şöyle konuştu:

"HAMASİ LAFLARI DUYMAK İSTEMİYORUZ, İLİŞKİNİN KESİLMESİNİ İSTİYORUZ. İLİŞKİNİN KESİLMESİNİN SEMBOLİK ANLAMI DA İSRAİL KONSOLOSU'NUN KOVULMASIDIR"

"Filistin halkının acısını paylaşıyoruz, yanlarında olduğunu beyan etmek isteriz ancak Filistin halkının yaşadıkları dram, acı, keder değildir. Bugün İsrailli yetkililer daha önceden bombalayacaklarını söyledikleri halde o bombanın aslında kendileri tarafından atılmadığını bize kanıtlamaya uğraşmakta. Bunun sebebi şuursuzluktur. Filistin halkının mücadelesi bize göstermektedir ki kendini çok yukarıda gören emperyalistler geriletilebilir. Buraya katılanlar esas olarak Türkiye'de mücadele vermektedir. Esas olarak sorumluluğumuz Türkiye'dir, bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. Hamasi lafları bırakın, İsrail'le bütün ilişkileri kesin, bütün ticari anlaşmaları iptal edin. Biz hamasi lafları duymak istemiyoruz, ilişkinin kesilmesini istiyoruz. İlişkinin kesilmesinin sembolik anlamı da İsrail Konsolosu'nun kovulmasıdır. İsrail Konsolosu kovulmalıdır.

"İSRAİL BU EYLEMLE KATLİAMCI VE BARBAR KARAKTERİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR"

Gazze'de katliam var, İsrail'i durdurun. İsrail dün akşam saatleri içerisinde yüzlerce hasta, sivil ve sağlık çalışanın bulunduğu Gazze'deki El-Ehli Hastanesi'ni bilerek ve hedef alarak bombalamış, yüzlerce insan hayatını kaybetmiştir. İsrail yaklaşık 75 yıldır pek çok Filistinli sivili bilerek, isteyerek kaybetmiştir. İsrail'in sağlık merkezlerini hedef alarak bombalaması da ilk değildir. Emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan siyonizmi kendini düstur edinmiş İsrail, Filistin'de bölgedeki diğer halkların yaşam hakkın hiçe saymış, katliamlar yapmış ve yapmaya devam etmektedir. İsrail bu eylemle katliamcı ve barbar karakterini bir kez daha kanıtlamış, adeta altına imzasını atmıştır. İsrail'in gerçekleştirdiği bu katliamı en üst perdeden lanetliyoruz. Başta Türkiye olmak üzere tüm dünya ülkeleri Filistin halkının boykot çağrısını desteklemeli, İsrail ile tüm ilişkileri kesmeli, Gazze'ye bir insani koridor açılması ve saldırıların son bulması için İsrail'e baskı uygulamalıdır."

"FİLİSTİN HALKININ HAKLI DİRENİŞİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALIDIR"

İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçleri'nin ortak açıklamasını okuyan Deniz Demirdöğen, şunları söyledi:

"Siyonist İsrail dün Gazze'de hastaneye yönelik gerçekleştirdiği bombalı saldırıyla yüzlerce Filistinliyi katletti. İsrail, yürüttüğü işgali katliamla ve soykırımla sürdürüyor. Günlerdir İsrail'i destekleyenler, başta ABD ve tüm emperyalist güçler işgalin, katliamın ve soykırımın suç ortağıdır. Yüz yılı aşkın süredir Filistin'de yürütülen emperyalist, Siyonist işgal günlerdir bir katliam ve etnik temizlik savaşı olarak sürdürülüyor. Bu acımasız savaşa sessiz kalanlar, İsrail'in işgalini meşru görenler katliamların da ortaklarıdır. Filistin halkı tüm güçleriyle geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalist, Siyonist işgale karşı direniyor. ABD bütün Ortadoğu'da yürüttüğü emperyalist işgal politikalarıyla akan gözyaşının ve kanın sorumlusudur. Afganistan ve Irak'ta olduğu gibi Filistin'de de akan kanın sorumlusu ABD emperyalizmidir. Türkiye ile İsrail arasındaki askeri, ekonomik ve diplomatik devam etmektedir. İsrail'in yürüttüğü işgali, katliamı ve soykırımı durdurmak için, Filistin halkının haklı direnişine sahip çıkmak için somut adımlar atılmalıdır. İsrail ile askeri, ekonomik ve diplomatik tüm ilişkiler kesilmelidir, ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Amerikan üsleri derhal kapatılmalıdır."

"BİR HAFTADA 2 MİLYON KİŞİNİN YAŞADIĞI BU AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE ÇEYREK NÜKLEER BOMBA ŞİDDETİNDE BOMBA ATILDI"

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu da İsrail'in bombalı saldırısıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"12 gündür Gazze aralıksız bombalanıyor. İnsanların kafasına bomba yağmayan gün, saat yok. 5 dakikada bir Filistinlinin öldürüldüğü günler yaşıyoruz. Her gün sayı yükseliyor, Filistinliler dünyanın gözü önünde silinmeye çalışılıyor. Dünyanın gözü önünde insan değil, sayı olmaya indirgeniyor. Bir haftada 2 milyon kişinin yaşadığı bu açık hava hapishanesine çeyrek nükleer bomba şiddetinde bomba atıldı. Bu sırada su, elektrik, benzin, ilaç yok. Bu koşullarda kadınlar 1 milyondan fazla çocuğu hayatta tutmaya çalışıyorlar. İnsanlar, İsrail ordusu tarafından tahliye için kullanmaları söylenen yollarda yine İsrail ordusu tarafından bombalandılar. Sığındıkları okullarda, mülteci kamplarında bombalandılar. İsrail Devleti ilan ede ede katliam yapıyor, katliam yapmaya hakkı olduğuna inanıyor, katliam yaparak var oluyor. Sadece haberlerimizde çıktığı zamanlarda değil, sessizlik içerisinde her gün. Biz ise devletlerin hastaneleri, okulları bombalamasını, bunu yaparken de kınanmak şöyle dursun üstüne bir de alkışlanmalarını Rojova'dan iyi biliyoruz. Kimi devletler öldürürken bile mağdur, hastanede bombalanarak ölen Filistinliler, Kürtler ise ölürken bile hep suçlu. Bu öyle bir riyakarlık ki Türkiye bir yandan Filistin'e saldırıyı kınarken bir yandan İsrail'le ticaret hacmini artırmayı sürdürüyor. Sadece bombalayan değil, onunla ticaret yaparak meşruiyet sağlayan tüm devletler suçlu."

Kaynak: ANKA / Güncel

İstanbul Tabip Odası Türkiye Cumhuriyeti Filistin İstanbul Türkiye İsrail Gazze Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title