Stk'lardan Recep Güven'e Tam Destek
Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Recep Güven'in "Ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz."
Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Recep Güven'in "Ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz. Eline silah almış canavarlaşmış teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz" şeklindeki açıklamalarına, Sivil Toplum Kuruluşlarından (STK) destek geldi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Remzi Can, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in sarf ettiği sözlerin, bölgenin duymak istediği laflar olduğunu söyledi. Bugüne kadar bölgedeki vatandaşların, emniyet müdürüne, polise bakışının biraz ön yargılı olduğunu belirten Can, bu durumun geçmişten kaynaklanan bir sorun olduğunu ifade etti. Emniyet müdürünün bu açıklamalarını STK olarak önemsediklerini aktaran Can, "Bütün insanımız bu konuya olumlu bakmıştır. Özellikle emniyet müdüründen çıkan bir söylem olduğu için daha çok önem arz etmekte. Yalnız dağdaki insanların değil de bir Türk askerinin de ölmesi aynıdır. Bütün ölümlere karşı çıkmamız lazım. Hep birlikte, beraber ölümlere karşı çıkmamız lazım. Gerekirse burada hep birlikte hareket etmeliyiz. Bu açıklama elimizi güçlendirir. Bizim daha farklı diyalog içerisine girmemiz gerekiyor. Bu bölgeyi anlayan yaşayan bilir. Emniyet müdürümüz de geçmişte Diyarbakır'da görev yapmış. Bölgeyi iyi tanıyor. Bölgeyi iyi tanımasının artıları da bunlardır. Bir de atanan en küçük bir memurun da seçilmesi lazım, önemle atanması lazım. Çünkü buradaki hassasiyetler farklıdır. Bu olursa inanın ki hep birlikte barışın geleceğini, insanların ölmemesi için annelerin ağlamaması için Türk Kürt gençlerin ölmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Bu fedakarlık herkesin üzerine düşüyor" dedi.
"EMPATİ KURMAYA BAŞLADIĞIMIZ AN BİRÇOK SORUNUN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ise Recep Güven'in açıklamalarında empati ve acılara ortaklaşma kavramlarının önemine vurgu yaptı. Empati kurmaya başladıkları andan itibaren bir çok sorunun üstesinden gelebileceklerini belirten Bilici, "Siz kendi anadili ile eğitim görüyorsanız hayatınızı kendi anadiliniz ile idame ediyorsanız ve bu şekilde empati kurup onun içinde bulunduğu psikolojiyi anlayabilme noktasında empati kurarsanız bir çok şeyin önünü açarsınız. Kürt kimliğiniz veya Türk kimliğinizden dolayı sahip olduğunuz hakların aynısı başkasının elinden alınmış ve o yıllarca hakları gasp edilmiş kişilerle empati kurup o yönde mücadele ederseniz bir çok sorunun üzerinden gelebiliriz diye düşünüyorum. Acıları ortaklaştırmak da önemlidir. Eğer biz yaşamını yitirmiş herkesin acısına ortak olabilseydik, ayrım yapmasaydık belki biz bu noktaya kadar gelmezdik. Şimdiye kadar sorunlar çoktan çözülmüş olurdu. Bir PKK militanının cenazesine annesinin feryadını da dinleseydik, bir askerin annesinin acısını, feryadını aynı hassasiyetle, aynı oranda dinleseydik acıları ortaklaştırsaydık, ayrım yapmasaydık belki bu noktaya kadar gelmezdik. Önemli olan bunu pratikte göstermesidir. Diyarbakır Türkiye için önemli bir kenttir. Diyarbakır'da ortaya atılacak olan politikalar diğer bölgelere ve kentlere de örnek olur. Şiddet gösterilmeyen eğilimlere müsamaha gösterilirse, yasal haklara saygı duyulursa en azından Diyarbakır bazında engel olunmazsa orantısız güç kullanım yaklaşımlarından vazgeçip pratikte gerçekten geçmişten ders alıp artık 'Edi bese' düşüncesiyle biz hareket edersek bu ülkede bütün sorunları çok rahatlıkla çözebileceğimize inanıyoruz" diye konuştu. Türkiye'yi olması gerektiği noktasına taşımaları gerektiğini kaydeden Bilici, şöyle devam etti:
"Bunun pratiği sürece katkı sağlar. Eğer siz gerçekten yaşanan haksızlığa inanıyorsanız, faili meçhullerin yargısız infazların insanlık dışı durumların, bütün bunları samimi bir şekilde ortaya koyuyorsa ve bu yönde pratik sergilenirse Diyarbakır diğer kentleri zorlayabilir. Diyarbakır emniyet amiri, bürokratları, valisi, belediyesi, STK'ları ile özgürlükler temelinde birlikte mücadele ederse, Kürtlerin doğuştan sahip olduğu hakların önündeki tüm engelleri kaldırma iradesi ve düşüncesi ortaya koyarlarsa bence bir çok şeyin önü açılır. Ben umutluyum son derece önemlidir bu açıklamalar. Önemli olan pratikte yaşam bulmasıdır. Herkesle beraber sürecin önünü açacak yol ve yöntemleri birlikte belirleyip şiddete başvurmadan şiddeti devre dışı bırakarak bütün sorumlarımızı demokratik ve barışçıl söylemlerle çözümün önünü açmalıyız." - DİYARBAKIR
