Su altı görüntüleri - Gönüllü dalgıçlar Ortaköy sahilinde su altı temizliği yaptı
Gönüllü dalgıçların Ortaköy sahilinde yaptığı su altı temizliğinde meşrubat şişeleri, tabanca fişekleri, porselen tabaklar, lastik parçaları, terlik, çakmak, metal para ve saat kordonu gibi birçok malzeme sahile çıkarılarak sergilendi.
Gönüllü dalgıçların Ortaköy sahilinde yaptığı su altı temizliğinde meşrubat şişeleri, tabanca fişekleri, porselen tabaklar, lastik parçaları, terlik, çakmak, metal para ve saat kordonu gibi birçok malzeme sahile çıkarılarak sergilendi.
Sualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi Derneğince "Yeşil Adımlar Projesi" kapsamında Ortaköy sahilinde gerçekleşen su altı temizliğine, 20 gönüllü dalgıç katıldı.
Özel ekipmanlarla Ortaköy Camisi'nin yakınında 12 metre derinliğe kadar inen dalgıçlar deniz diplerine yerleşmiş çöpleri topladı.
Etkinlikte deniz altından çıkarılan meşrubat şişeleri, tabanca fişekleri, porselen tabaklar, lastik parçaları, terlik, çakmak, metal para ve saat kordonu gibi birçok atık malzeme sergilendiği sahilde vatandaşlardan ilgi gördü.
"En çok Harem en az Kuzguncuk sahili"
Derneğin yönetim kurulu başkanı Başkanı Hakan Tiryaki, denizlerdeki kirliliği ortaya koymak ve insanları bu anlamda bilinçlendirmek için şimdiye kadar yaklaşık 75 dalış gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dalışlarda görüntüleme yapıldığını ve çıkan tüm çöplerin envanterinin tutulduğunu belirten Tiryaki, "Yıllardır sahillerden çöp topluyoruz. Özellikle Harem sahilindeki durum çok kötüydü. Yaklaşık 20 bin parça çöp çıkarıldı. İnsanların ve teknelerin olduğu tüm alanlar kirli. Yüzümüzün gülerek çıktığı çok yer yok aslında. En az çöpü Kuzguncuk'tan çıkardık ama orası da dar bir alandı ve akıntı güçlüydü."
Tiryaki denizlerden en çok çıkan çöpleri ise şöyle sıraladı:
"Hammadde olarak en çok plastik çıkıyor ne yazık ki. Ürün olarak ise meşrubat ambalajları, kutuları çıkıyor ve alkollü içecek şişeleri oluyor. İstanbul'la ilgili bir istisna var. Çok fazla lastik çıkartıyoruz. Bununla ilgili çıkan yönetmeliğin uygulanması halen istenilen düzeyde değil. İskelelerde lastiklerin takoz olarak kullanılması halinde ne yazık ki bu sorun devam edecek."
