Haberler

"Suça Sürüklenen Çocuk" konulu çalıştay

Güncelleme:
Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "Çocuklarımızı hem suça itilmekten hem suç mağduru yapılmaktan kurtarmak için canımızı dişimize takarak çalışmamız, çabalamamız ve bu çabalarımızı daimi kılmamız gerekir." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "Çocuklarımızı hem suça itilmekten hem suç mağduru yapılmaktan kurtarmak için canımızı dişimize takarak çalışmamız, çabalamamız ve bu çabalarımızı daimi kılmamız gerekir." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulunca, makro nitelikli "politika belge taslakları" ile "konu bazlı sonuç ve öneri belge taslakları" oluşturmak amacıyla Çankaya Köşkü'nde "Suça Sürüklenen Çocuk" konulu çalıştay düzenlendi.

Uçum, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, çocukluk evresinin her türlü özenin gösterilmesi gereken bir dönem olduğunu, ailenin, toplumun nasıl şekilleneceğinin insanın çocukluk evresinde nasıl yaşadığı ve yetiştiğiyle ilişkili olduğunu ifade etti.

Çocukluk evrelerinin, toplumların değer sistematiğinin, yönelimlerinin, zaaflarının, güçlerinin ve geleceklerinin nasıl olacağını belirleyen dönemler olduğunu aktaran Uçum, çocuğun korunmasını tam olarak hayata geçiremeyen toplumların sorunlu bir gelecekle karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Uçum, bugün çocukları korumanın sadece çocuklara sahip çıkmak değil, aynı zamanda toplumsal geleceğe de sahip çıkmak anlamına geldiğini vurgulayarak, "İşte bunun için insan hakları içinde çocuğa ayrı bir yer açmak gerekir. Çocuk haklarını insan haklarının merkezinde konumlandırarak hayata geçirmek gerekir. Çünkü insanın çocukluk evresindeki korunma hakkı insan haklarının kalbidir." dedi.

Çocuk suç ilişkisinin de çocuğu gözeten bir kavrayışla ele alınması gerektiğine dikkati çeken Uçum, "çocuktan suçlu olmaz" demek gerektiğini ifade etti.

"Çocuk suçlu" nitelemesinin hem sosyo-kültürel açıdan hem de hukuken sorunlu olduğunu değerlendiren Uçum, hukukta çocukluğun 18 yaşın tamamlanmasıyla bittiğini, bazı hukuk sistemlerinde bu yaşın çok daha yüksek seviyelerde tespit edildiğini söyledi.

Uçum, ceza hukukunda çocuk sayılanların bir suçun faili değil "suça sürüklenen çocuk" olarak kabul edildiğini ve çocukların özgür iradesiyle veya irade özerkliğiyle suç işlediklerinin var sayılmadığına işaret ederek "Çocuğun şiddetin, suçun ve terörün aktif aracı yapılması, ona özne kimliği kazandırmaz. Bu nedenle 'çocuk suçlu', 'çocuk savaşçı', 'çocuk asker', 'çocuk terörist' nitelemeleri tamamen yanlıştır." diye konuştu.

"Suça sürüklenen çocuklar kadar suç mağduru çocuklar da aynı derecede önemli"

Uçum, çocuk-suç ilişkisinde suça sürüklenen çocuklar kadar suç mağduru çocukların da aynı derecede önemli olduğunu ve aynı seviyede ele alınması gerektiğini vurgulayarak, "Çocuklarımızı hem suça itilmekten hem suç mağduru yapılmaktan kurtarmak için canımızı dişimize takarak çalışmamız, çabalamamız ve bu çabalarımızı daimi kılmamız gerekir." ifadelerini kullandı.

Bazı sayısal verileri de paylaşan Uçum, şunları söyledi:

"2018 verilerine göre Türkiye'de 12-15 yaş aralığında 70 bin 20 erkek çocuğumuz, 6 bin 686 kız çocuğumuz suça itilmiş, çocuk olarak haklarında işlem yapılmıştır. Yine 15-18 yaş aralığında 103 bin 297 erkek çocuğumuz, 7 bin 598 kız çocuğumuz çeşitli suçlarla ilişkilendirilmiştir. 2018'de toplam 187 bin 601 çocuğumuz suçla ilişkilendirilmiş, suça sürüklenmiş, suça itilmiştir."

Uçum, çocukların karıştığı ağır suçların oranının son derece düşük olduğunu belirterek, "Ağırlıklı bir biçimde mal varlığına karşı işlenen suçlar, hürriyete karşı işlenen suçlar, yaralama suçları ve diğer suçlar yer almaktadır. Yakın tarihli verilere göre ceza evlerimizde bin 439'u tutuklu, bin 96'sı hükümlü olmak üzere şu gün itibarıyla 2 bin 535 çocuğumuz vardır. Yine annesinin tutukluluğu ve mahkumiyeti sebebiyle ceza evlerinde annesiyle birlikte kalan çocuk sayısı da 866'dır." bilgisini paylaştı.

Bunun vahim bir tablo olduğunu, bir yılda 187 bin 600 çocuğun suçla ilişkilendirilmesinin ciddi bir sosyal sorunun göstergesi olduğunu aktaran Uçum, "Elbette zaman içinde oransal olarak bu sayıda bir azalma olduğu da görülmektedir ama yine de sayılara baktığımızda çok büyük bir nicelikle karşı karşıya olduğumuz ortadadır." değerlendirmesini yaptı.

Uçum, çocuk-suç ilişkisi, çocuk-yaptırım ilişkisi konusunda daha özellikli birtakım çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, "Bu nedenle ben bütün katılımcıların huzuruna çocuğa ilişkin özel bir ceza hukuku sistematiği, özel bir yaptırım hukuku sistematiği, özel bir muhakeme hukuku sistematiği çalışılması hususunu gündeminize getiriyorum." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel

Mehmet Uçum Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title