Süleyman Soylu: Kadın Cinayetleri Geçen Yıla Göre Yüzde 7 Düştü
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne'deki ‘Kadın Muhtarlar Buluşması’nda, “Geçen yılın yüzde 7 aşağısında kadın cinayetleri. Bizim, bir tanesinin olmasına tahammülümüz söz konusu değildir. Bir tanesinin olmaması içinde caba sarf ediyoruz. Ancak birtakım değerlendirmeler yapıldı, işte 'İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak, şöyle olacak, böyle olacak' denildi. Hiç de öyle bir şey değil" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne'deki 'Kadın Muhtarlar Buluşması'nda, "Geçen yılın yüzde 7 aşağısında kadın cinayetleri. Bizim, bir tanesinin olmasına tahammülümüz söz konusu değildir. Bir tanesinin olmaması içinde caba sarf ediyoruz. Ancak birtakım değerlendirmeler yapıldı, işte 'İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak, şöyle olacak, böyle olacak' denildi. Hiç de öyle bir şey değil" dedi.
Süleyman Soylu, bugün Edirne'ye geldi. Bir restoranda düzenlenen 'Kadın Muhtarlar Buluşması'nda konuşan Soylu, şunları söyledi:
"METAMFETAMİN TEHLİKESİ VAR"
"Kadın muhtarlarımızdan özellikle ricam, uyuşturucu meselesine dikkat edilmesidir. Metamfetamin, ciddi bir tehdittir. Bizler, oluşturduğumuz saha baskısıyla -şunu burada söylemek isterim- eroinin rotasını etrafımızdaki coğrafyada değiştirdik. Eskiden Doğu Anadolu'da, yakaladığımız uyuşturucuların tamamının yüzde 20'si yakalanıyordu. Geri kalanı batıda yakalanıyordu, oradan girdiği için yurt içine. Şimdi yüzde 76'sını sınırlarımızın hemen önünde, 3 vilayette; Ağrı, Van ve Hakkari'de, 3 sınır vilayetinde yakalıyoruz. Geri kalan yüzde 24'ü ancak batıda yakalanıyor. Yani ciddi bir saha baskısı ortaya koyduk. Geçen yıl 26 ton yakalamıştık, toplam gümrükle beraber. Şimdi 10'uncu ayı bitiriyoruz, ancak 6,5 ton yakaladık. Sebep? Çünkü eroin ortası Afganistan üzerinden, İran üzerinden Doğru Akdeniz'e indi. Fakat elbette ki şimdi başka bir tehlikeyle karşı karşıya kaldık. Geçen yıl yıl 6 ton metamfetamin yakalamıştık, bir önceki yıl 3 ton, şimdi 10 tonu aştık. Yani bir metamfetamin tehlikesi var. ve bu konuda ben, hepinize teşekkür ediyorum, muhtarlarımızdan razıyız.
"TAKİP EDİYORUZ VE İZLİYORUZ"
2016 yılında Türkiye'de 920 uyuşturucuya bağlı ölüm vardı. 2017 yılında 941 uyuşturucuya bağlı ölüm vardı. Sonra bu yukarıdan aşağıya düştü. Bu rakamlar Adli Tıp Kurumu verisi. Geçen yıl 270 uyuşturucuya bağlı ölüm. 941 en tepe noktasıysa 270'e kadar düştü. Bu yıl, geçen yılın Adli Tıp rakamlarına göre yüzde 25 altında gidiyoruz. Yani esas itibarıyla uyuşturucuya bağlı ölümleri düşürdük. Birtakım eroin rotalarını değiştirdik. Uyuşturucu kullanan çocukların, insanların yüzde 90'ının ailesi var, annesi ve babası var, yaptığımız bütün araştırmalarda. İllerde 42 kriter, ilçelerde 32 kriterden, hangi ilin riskli olduğu, hangi ilde en çok ne kullanıldığını her ay çıkartıp, hatta kanalizasyonlardan aldığımız atık malzemelerle o kanalizasyonlara giden uyuşturucunun ne olduğunu üniversiteler tarafından tespitiyle ki 62 ilde bunu yapıyoruz ve ki 81 ile çıkaracağız. Bütün bunlarla birlikte 112'ye gelen ihbarlardan, hastanelere yatan çocuklardan olmak üzere bütün bunlarla ilgili çalışmalarımızı bir risk analizi yöntemine göre 42 kriter illerde, 32 kriter de ilçelerde yaparak kaymakamlarımız, valilerimiz, emniyet müdürlerimiz, jandarma komutanlarımız hep birlikte takip ediyoruz ve izliyoruz.
"'KADIN CİNAYETLERİ ARTACAK, ŞÖYLE OLACAK, BÖYLE OLACAK' DENİLDİ"
Uyuşturucuya bağlı ölüm rakamları düşerken 2016 yılında cezaevinde uyuşturucudan tutuklu veya hükümlü veya hüküm özlü bulunan 35 bin sayısı 117 bine çıktı. Yani sayıyı 35 binden 117 bine… Cezaevlerinde şu an 220 bin kişi kalıyor, bunun 117 bini uyuşturucudan. Ailenin temel direği olan kadınlar olarak da size sesleniyorum. Bütün bunlardan çocuklarımızı, gençlerimizi, gelecek nesillerimizi korumalıyız. Avrupa'dan çocuklarımızı korumalıyız. Biz onlara iyilik yapıyoruz; dünyada doğudan gelen uyuşturucuyu batıya sevk etmemek için canhıraş mücadele ortaya koyuyoruz. Onlar da orada hem kimyasal laboratuvarlarında uyuşturucu üretiyorlar hem de dönüyorlar, uyuşturucuyu serbest bırakarak dünyanın her tarafına uyuşturucu içiminin yaygınlaşması için bir kültür oluşturmaya çalışıyorlar.
Kadın cinayetlerinde de size bir bilgi vermek isterim. Geçen yılın yüzde 7 aşağısında kadın cinayetleri. Bizim, bir tanesinin olmasına tahammülümüz söz konusu değildir. Bir tanesinin olmaması içinde caba sarf ediyoruz. Ancak birtakım değerlendirmeler yapıldı işte 'İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak, şöyle olacak, böyle olacak' denildi. Hiç de öyle bir şey değil. Polis aynı polis, devlet aynı devlet, kanun aynı kanun. Şu anda inanın, bu işin üzerine o kadar çok düşüyoruz ki. Sadece kadınlara yönelik KADES gibi birtakım tedbirler gibi. Mesela biz, kadına şiddette bütün dünya örneklerini tarayarak polis merkezileri ve karakollarda ilk müracaat formunu gerek mahkemelerin, hakimlerin çok iyi değerlendirebileceği forma döndürdük."