Sultan Iı. Abdülhamid, Ölümünün 96. Yılında Sempozyumla Anıldı
Sultan II. Abdülhamid, ölümünün 96. yıldönümünde düzenlenen sempozyumla anıldı.
Sultan II. Abdülhamid, ölümünün 96. yıldönümünde düzenlenen sempozyumla anıldı. Medeniyet Üniversitesi Rektörü Hamit Okur, henüz resmiyet kazanmasa da Sultan Abdülhamid Üniversitesi kurma çalışmalarının olduğunu ifade etti.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nin ev sahipliğinde İstanbul Medeniyet Üniversitesi tarafından "96. Yılında Sultan II. Abdülhamid Sempozyumu" düzenlendi. 8 oturumdan oluşan sempozyumda Sultan II. Abdülhamid'in sağlığa bakışı, o dönemde kurulan hastaneler ve eğitim gibi konular konuşuldu. Sempozyuma çok sayıda tarihçi ve akademisyen katıldı.
Medeniyet Üniversitesi Rektörü Hamit Okur, Sultan Abdülhamid gibi cihanşümul ve dünyayı adaletle, şan ve şeref ile yöneten bir padişahın yıllarca unutulduğunu söyleyerek, "Ölümünün 96. yıldönümünde İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi olarak Sultan Abdülhamid'i tekrar hatırlamak, onu tanımak ve bizden sonra gelecek nesillere tanıtmak için bu sempozyumu planladık. Sultan Abdülhamid bilinmeyen yönleri daha fazla olan bir padişah. Biz tarihi arşivlerden, vesikalardan Sultan Abdülhamid'in bilinmeyen yönlerini açığa çıkarmak üzere bir misyon üstlendik. Medeniyet Üniversitesi olarak kurduğumuz Medeniyeti Araştırma Merkezimizde Sultan Abdülhamid'i araştırmayı planlıyoruz. Bugünkü sempozyumda da gördük ki Sultan Abdülhamid'in sağlık, bulaşıcı hastalık ve eğitim konusunda, iletişim ve ulaşım konusunda çok büyük projeleri ve yapmış olduğu icraatları var. Marmara yakın bir tarihte faaliyete geçti. Ama Sultan Abdülhamid Marmaray'la boğazdan Üsküdar arasında deniz altından bir tüp projesini planlamış, projesini çizdirmiş fakat hayata geçirmek şuanda bizlere nasip oldu. Bunun yanında Sultan Abdülhamid'in boğazda iki köprü projesi var, Haliç projeleri var. Bunlar gerçekten büyük bir dahi olduğunun göstergesi. Eğitime yaptığı katkılar, yaptığı okullar, hastaneler, Osmanlı coğrafyasında 1000'e yakın hastane yaptırmış, Osmanlı Coğrafyasının her yerinde hastaneler var. Fakat maalesef bu hastane isimleri silinmiş. Millet, numune, askeri hastane olmuş. Hepsinin altında Sultan Abdülhamid'in imzası var. Bizlere düşen hakkı teslim etmek, hatıraya saygı duymak dolayısıyla bu eserlerin tarihin karanlıklarından tekrar gün yüzüne çıkarmak üniversite olarak vazifemiz. Bu yolda ciddi adımlarla da ilerliyoruz"' şeklinde konuştu.
"SULTAN ABDÜLHAMİD ÜNİVERSİTESİ KURMA YÖNÜNDE ÇALIŞMALAR VAR"
"Böyle bir dahi, büyük bir devlet adamının hatırası için bence yapılacak en güzel şey onun adına bir üniversite kurmak" diyen Okur, "Nasıl Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi var, Orhan Gazi, Osman Gazi Üniversitesi var yine inşallah bizlere Hamidiye Üniversitesi veya Sultan Abdülhamid Üniversitesi'ni kurmak nasip olur. En azından onun hatırasına biraz olsun saygı göstermiş oluruz" dedi.
Konuyla ilgili soru üzerine ise Okur, "Üniversite kurmaya yönelik çalışmaların olduğunu duyuyoruz ancak resmiyet kazanmış bir çalışma yok. İnşallah onu da görürüz" dedi.
Doç. Dr. Göktan Ay ise sempozyumun Abdülhamid dönemini kapsadığını ifade ederek, "Abdülhamid dönemi Osmanlı içerisinde en yenilikçi, en özgürlükçü dönem olarak bilinir. Eğitimden kültüre, sanattan yaşlılara kadar çok sayıda yeni araştırma yapmıştır. Şuanda bilim adamları çok güzel araştırma yapmışlar ve bunları sunuyorlar. Önemli olan şu bu yapılanların devamı sağlanıyor mu? Çünkü Türkiye artık çok büyüdü, çok genişledi. Buna karşılık bütçesi de genişledi. Kurumlarımız ve bakanlıklarımız var ama bu sempozyumdan çıkacak sonuçların değerlendirilmesinde büyük fayda görüyorum. Ben bir akademisyen ve sanatçı olarak katıldım. Abdülhamid Han'ın yenilikçi bir padişah olmasının zannediyorum sempozyuma etkisi olmuştur. Sempozyuma başarılar diliyorum" şeklinde konuştu. - İSTANBUL