"Süper babaanne" iki torununa tatlı ve el işi satarak bakıyor - KIRKLARELİ
Kırklareli'nde 56 yaşındaki Semiha Altınorak, biri özel gereksinimli iki torununun ihtiyacını karşılamak için tatlı ve el işi ürünleri satıyor.
Kırklareli'nde 56 yaşındaki Semiha Altınorak, biri özel gereksinimli iki torununun ihtiyacını karşılamak için tatlı ve el işi ürünleri satıyor.
Yayla Mahallesi'nde kendilerine ait derme çatma tek katlı evde yaşayan Altınorak, eşinden boşandıktan sonra hayatını yaklaşık 6 yıldır 7 yaşındaki kız torunu ile 8 yaşındaki özel gereksinimli erkek torununa adadı.
Altınorak, sabah sobayı yaktıktan sonra kahvaltının ardından sütlü tatlı yapıyor, yelek patik örüyor ve çeşitli el işleri üretiyor.
Ardından torunlarını komşusuna teslim eden Altınorak, tatlılarını üç tekerlekli arabasıyla sokak sokak gezerek satıyor.
"Süper babaanne", ürettiği el işlerini ise Kırklareli Valisi Osman Bilgin himayesinde yürütülen "Umutlu Yarınlar Projesi" kapsamında oluşturulan e-ticaret platformu üzerinden isteyenlere gönderiyor.
"Allah doğru kuluna yardım ediyor"
Altınorak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun işlediği bir suç nedeniyle cezaevinde olduğunu, gelininin de evi terk ettiğini söyledi.
Bu nedenle torunlarına tek başına bakmak zorunda kaldığını anlatan Altınorak, okuma yazma bilmediği için ilk başlarda zorlandığını ancak bu sorunu da azmi sayesinde aştığını ifade etti.
Torunlarını okula yazdırırken tesadüfen Sosyal Dayanışma Merkezi (SODAM) Koordinatörü Nesrin Çalhanoğlu ile tanıştığını belirten Altınorak, "Onun sayesinde kursa katılarak okuma yazmayı öğrendim, dekoratif el sanatları kursuna katıldım." dedi.
Altınorak, torunlarıyla birlikte kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlatarak, "Allah doğru kuluna çok yardım ediyor, buna kalben inanıyorum. Öyle bir güç veriyor ki sanki 20 yaşındayım, öyle güçlü hissediyorum." diye konuştu.
Devletin verdiği desteklerle adeta hayatlarının değiştiğini vurgulayan Altınorak, şöyle devam etti:
"Ben okuma yazma bilmiyordum. Bizim büyüklerimiz 'kızlar okumaz' demişler. Ne demek okumaz... Kursa katıldım okuyabiliyorum, çok mutluyum. Güçlü kadın çalışır, ayaklarının üzerinde durur. Hiç kimseye muhtaç olmaz. Şimdi okuyabiliyorum, torunlarıma derslerinde yardımcı olabiliyorum."
"Torunuma sünnet düğünü yapsam benden bahtiyarı olmaz"
Altınorak, seyyar arabasıyla tatlı satarak torunlarının geçimini sağladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Akşama ekmek lazım. Bazen 25 bazen 30 lira kazanıyorum. Haftanın belirli günlerinde ahşap kursuna gidiyorum. Ürettiğim ahşap işlerden de para alıyorum. Hafta sonları da merdiven silmeye gidiyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Çocuklarımla mutluyum, önce sağlık. Kırklareli Valisine de çok teşekkür ediyorum. Yoruluyorum ama çok gurur duyuyorum kendimle, çocuklarımla."
Haziranda torununa sünnet düğünü yaptırmak istediğini vurgulayan Altınorak, "Bir gece de olsa kınasını yakmak istiyorum. Oğlumu, kızımı güzelce giydirip bir sünnet düğünü yapsam benden bahtiyarı olmaz herhalde. Çok istiyorum. Baba yok, anne yok. Çocuğum psikolojik tedavi görüyor." diye konuştu.
Altınorak, geçimi için Valiliğin Sosyal Yardımlaşma Vakfından da çeşitli destekler aldığını sözlerine ekledi.