Suriye Konulu Astana Toplantısı Yarın Başlıyor
Suriye iç savaşını durdurmak amacıyla askeri muhalefet temsilcileri, Beşşar Esed rejimi, Türkiye, Rusya, İran ve ABD heyetlerinin katılımıyla yarın Kazakistan'ın başkenti Astana'da bir toplantı gerçekleşecek.
Suriye iç savaşını durdurmak amacıyla askeri muhalefet temsilcileri, Beşşar Esed rejimi, Türkiye, Rusya, İran ve ABD heyetlerinin katılımıyla yarın Kazakistan'ın başkenti Astana'da bir toplantı gerçekleşecek.
Suriye konulu Astana toplantısına katılmak üzere askeri muhalefet temsilcileri ile danışmanlarından oluşan teknik heyet başkente ulaştı.
Muhalifler öğleden sonra bir iç değerlendirme toplantısı yaparak yarın başlayacak uluslararası toplantı için hazırlıklarını gözden geçirdi.
Muhalefet heyetini, toplantı devam ettiği sırada Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türk heyeti ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.
Ardından İngiliz, Fransız, Alman ve Danimarkalı diplomatların ortak heyeti muhaliflerle bir araya geldi.
Görüşmede taraflar yarınki uluslararası toplantıya ilişkin karşılıklı beklentilerini aktardı.
Astana'daki ilkler
Suriye'de 30 Aralık'ta ilan edilen ateşkeste muhalifler adına garantör olan Türkiye, Rusya ile Astana toplantısının öncülüğünü yapıyor.
Astana'daki uluslararası toplantıda masaya oturacak Suriye Askeri Muhalefeti Heyeti'nde, iç savaşın önde gelen gruplarınca görevlendirilen toplam 14 kişi yer alıyor. Bu ekipte, Özgür Suriye Ordusu'nun Güney Cephesi komutanlığından da bir temsilci bulunuyor. Heyetin başkanlığını, sahadaki en büyük gruplardan İslam Ordusu'nun temsilcisi Muhammed Alluş yapıyor. Hukuk, siyaset ve medya danışmanlarından oluşan yaklaşık 40 kişilik bir ekip de Astana'daki gruba refakat ediyor.
Astana'daki toplantının en önemli yönlerinden biri, Suriye askeri muhalefetinin, iç savaşın başından bu yana görüşmelere en geniş katılımı sağlaması. Diğer taraftan Astana'ya katılmayan Ahraruş Şam gibi bazı gruplar ise ateşkes sürecine tam olarak uyuyor.
Diğer taraftan muhalifler Ankara'daki hazırlık toplantılarında yıllar sonra ilk kez büyük oranda görüş birlikteliği sağladı.
Batı başkentlerinde yapılan diğer toplantılardan farklı olarak, masada bulunanların tamamını bu sefer ilk kez sahada savaşanlar askeri gruplar oluşturuyor.
Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde sağlanan bir diğer "ilk" de askeri muhalefet ile Esed rejiminin 6 yıllık iç savaşta aynı masada ilk kez doğrudan görüşmeler yapacak olması. Daha önce Cenevre'de esir değişimi ve bazı güven artırıcı tedbirler için oldukça kısa ve dar kapsamlı bir temas olmuştu.
Ayrıca, Rusya ve İran da ilk kez askeri muhalefeti bir araya gelmiş haliyle toplantı masasında karşılarında görecek.
Öncelik ateşkes ihlallerinin durdurulması
Suriye Askeri Muhalefeti Heyeti üyelerinin AA'ya verdiği bilgiye göre, muhalifler yarınki toplantıda, Beşşar Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların ateşkes ihlallerini, yerleri harita üzerinde işaretlenmiş bir rapor şeklinde sunacaklar.
Rejim güçlerinin ihlallerinin durdurulmasını isteyen muhalifler, 30 Aralık'ta yürürlüğe giren ateşkesten sonra Esed ordusu ve İran destekli Hizbullah'ın başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesi ile batı kırsalındaki Barada Vadisi'nde ele geçirdiği bölgelerden geri çekilmesini şart koşacak.
Esed ordusu ve bilhassa Hizbullah şu ana kadar, Halep ilinin güney ve batı kırsalı, Lazkiye ili kırsalı, İdlib ili merkezi ve kırsalı, Şam'ın Doğu Guta bölgesindeki ilçe ve beldeler, Madaya ve Zebadani ilçeleri, Hama ve Humus illerinin kuzeyinde muhaliflerin kontrolündeki yerleşimler ile ülkenin güneyindeki Deraa ilinde yüzlerce kez ateşkes ihlalinde bulundu.
İkinci aşamada güven artırıcı önlemler
Rejimin ve garantörü Rusya'nın, ateşkes ihlalleriyle ilgili adım atması halinde, muhalifler iki güven artırıcı önlemin hayata geçirilmesini önerecek.
Bu tedbirlerden ilki, Şam ve Humus'ta rejim kuşatması altında insani krizin derinleştiği çok sayıda bölgeye insani koridor açılması olacak. Muhalifler, rejim hapishanelerindeki binlerce siyasi tutuklunun da serbest bırakılmasını isteyecek.
Toplantının katılımcıları
Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, yarın Rixos otelinde yerel saatle 13.00'da başlayacak Suriye konulu toplantının ertesi gün saat 13.00'da sona ereceği belirtildi.
Açıklamada, basına kapalı gerçekleşecek görüşmelere rejim ve muhalefet temsilcilerinin yanı sıra Türkiye, Rusya, İran, ABD ve BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın katılacağı kaydedildi.
Türkiye ve Rusya, toplantının en verimli şekilde geçmesini sağlamak amacıyla katılımcı ülke sayısının sınırlı tutulmasında mutabık kalmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ı hedef alan açıklamalarından rahatsız olan Tahran yönetimi, Washington'ın katılımını engellemeye çalışmıştı. Ancak Türkiye ve Rusya, ABD'nin dışlanmasını uygun bulmamıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de toplantıya Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev'i göndermesi bekleniyor. Heyette Rusya Dışişleri'nin Ortadoğu ve Afrika'dan sorumlu Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov da bulunacak.
Esed rejimini, Birleşmiş Milletler Temsilcisi Beşşar el-Caferi'nin başkanlık ettiği heyet temsil edecek.
Türkiye'nin çabaları
Türkiye ve Rusya'nın doğu Halep'teki sivil nüfus ve savaşçıların tahliye edildiği operasyonun ardından iç savaşı sona erdirecek yeni bir inisiyatif üstlenmesi, Batı başkentlerini rahatsız etmişti.
Batı yönetimlerinden Kazakistan'daki buluşma için destek açıklaması gelmesine karşılık görüşmelerin Astana'dan hemen sonra tümüyle Cenevre'ye taşınması gerektiği mesajı veriliyor.
Diğer taraftan görevi sona eren Başkan Barack Obama yönetiminin Suriye sahasında görevli uzantıları, çok sayıda muhalif gruba Astana'ya gitmemeleri yönünde baskı yapmıştı.
Suriye askeri muhalefetinin, gerek ateşkes sürecine sadık kalması gerek geniş bir katılımla Astana'ya gelmesi Türkiye'nin tek başına sağladığı bir başarı olarak görülüyor.
AA muhabirine bilgi veren Türk yetkililer de Ankara'nın başarısının Rusya'nın beklentilerinin dahi üzerinde olduğuna dikkati çekti.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin 30 Aralık'ta başlayan ateşkes ve sonrasında garantörlük görevini başarıyla yerine getirmesine paralel olarak Rusya'dan rejim güçleri üzerinde aynı sonucu almasının gerekliliğine dikkati çekti.