Haberler

Suriye'nin Kuzeyi Yasadışı Sol Terör Örgütlerinin Yuvasına Dönüştü (1)

Abone Ol

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, "Biz, Suriye'deki iç savaşla ilgili hep radikal örgütler veya mikro milliyetçiliği esas alan terör örgütü PKK/YPG üzerinden gittik ama aslında PKK/YPG ile beraber hareket eden çok önemli bir payda var. O da yasa dışı silahlı sol terör örgütleridir.

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, "Biz, Suriye'deki iç savaşla ilgili hep radikal örgütler veya mikro milliyetçiliği esas alan terör örgütü PKK/YPG üzerinden gittik ama aslında PKK/YPG ile beraber hareket eden çok önemli bir payda var. O da yasa dışı silahlı sol terör örgütleridir." dedi.

Ağar, Suriye'de terör örgütü PKK/PYD'nin elinde bulundurduğu bölgelerde yasa dışı silahlı sol terör örgütleriyle iş birliğine ilişkin AA muhabirine açıklama yaptı.

Suriye'deki gelişmeleri değerlendiren Abdullah Ağar, "Biz, Suriye'deki iç savaşla ilgili hep radikal örgütler veya mikro milliyetçiliği esas alan terör örgütü PKK/YPG üzerinden gittik ama aslında PKK/YPG ile beraber hareket eden çok önemli bir payda var. O da yasa dışı silahlı sol terör örgütleridir." ifadesini kullandı

Bu terör örgütleriyle PKK/PYD arasındaki ilişkinin Suriye'de iç savaşla birlikte büyük bir ivme kazandığını, bir saha pratiğine ve gerçeğine dönüştüğünü belirten Ağar, Suriye'de şekillenen terör ittifaklarının Türkiye'yi de etkileyecek bir şekle dönüştüğünün görüldüğünü söyledi.

Yasa dışı silahlı sol terör örgütlerinin, temelde terör örgütü Pkk'nın etki ürettiği alanlarda palazlandıklarını ve büyüdüklerini dile getiren Ağar, Esed rejiminin etkin olduğu alanlarda da bu örgütlere sağlanan imkanlar olduğuna ve Esed rejimi ile PKK/PYD arasındaki geçişlerde de bu örgütlerin önemli roller üstlendiğine işaret etti. Ağar, bu terör örgütlerinin Suriye ve Türkiye sınırlarındaki bazı eylemlerin altına imza atmakla kalmadığını, Türkiye'de etki üretecek, başka kırılganlıkları besleyecek ve onları kullanacak bambaşka bir fotoğrafın ortaya çıktığını ifade etti.

"Türkiye'yi 'sözde' dört ana terör alanına ayırdılar"

Bu iş birliği kapsamında 12 Mart 2016'da Kandil'de Halkların "Birleşik Devrim Hareketi"nin (HBDH) kurulduğuna işaret eden Ağar, şöyle devam etti:

"Bu, Suriye'deki iş birliğinden ortaya çıktı ve 'biz bundan sonraki süreçte çok geniş alanlı ve zamanlı bir iş birliği üreteceğiz' dediler. 10 civarında yasa dışı silahlı sol terör örgütü ile sembol bir zamanı seçtiler. Burada aslında PKK bir hami örgüt, çatı örgüt yani bu yasadışı silahlı solu fonlamak ve yönetmek üzere temel bir refleks üretti. Amaç ne? Aslında PKK'nın örgüte eleman temininde yaşamış olduğu zorluklar. Bir diğer tarafıyla ise erişim alanları. Şimdi bakıldığı zaman 12 Mart 2016'da ortaya konulan ilandan sonra bir strateji ürettiklerini görüyoruz.

Güneydoğu Anadolu'daki alanlarda PKK, başat rol oynamak üzere Türkiye'yi 'sözde' dört ana terör alanına ayırdılar. Birinci alan Ankara, İstanbul İzmir gibi büyükşehirler. İkincisi özetle Suriye sınırında kalan şehirlerimiz. Üçüncüsü, Kuzeydoğu Anadolu, dördüncüsü ise Tunceli'yi de içine alan bir Karadeniz yapılanması peşine düştüler ve bu yapılanma üzerinden eylemler icra etmeye başladılar.

Bu eylemler başta küçük küçüktü, Almanya başta olmak üzere bazı konferanslar düzenlediler, bazı toplumsal gösterilerin altına imza attılar fakat özellikle Mustafa Karasu'nun mahlas isimle yazmış olduğu bir yazıda, Ankara'da 37 kişinin hayatını kaybettiği eylemi aslında üstü kapalı olarak söyledi ama örgüt bunu kabul etmedi. Niye kabul etmedi? Çünkü, HBDH'nin ismini kirletmemek gibi bir stratejinin de peşine düştüler. Bu anlamda işin içerisinde büyük bir hinlik, kurnazlık var."

Ağar, terör örgütü PKK'nın toplumun her kesiminden eleman kazanamadığını, yasa dışı silahlı sol terör örgütleri üzerinden eleman kazanıp kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda kullanma amacında olduğunu belirterek, terör örgütü PKK'nın yasa dışı silahlı sol terör örgütler üzerinden de farklılıkları istismar etmek gibi temel bir stratejiyi benimsediğini ve bu anlamda işbirliğine gittiklerini söyledi.

Terör örgütü HBDH'nin kuruluş sürecinde çok önemli bir detay olduğunu bunun da davet edilen örgütlerden bir tanesinin "bu yapıya dahil olmaması" olduğunu dile getiren Ağar, "Bu örgüt, 'Siz Marksist-Leninist enternasyonalist ve anti emperyalist olduğunuzu iddia ettiğiniz halde emperyalizmin oyuncağısınız. Ben o yüzden sizin yapınıza dahil olmuyorum.' dedi. Bunun ispat alanı olarak, Suriye'deki ABD ile kıta Avrupasıyla aralarındaki işbirliğini gösterdi." diye konuştu.

"Batı, PKK/YPG'yi sözde insanlık savaşçısı olarak dünyaya pazarladı"

Suriye'de terör örgütü PKK/PYD üzerinden ortaya çıkan terör ve bölücülüğün bir şekilde cazibe ve güç merkezine dönüştürmeye çalışıldığını anlatan Ağar, şöyle devam etti:

"Örgüt şöyle bir temel felsefe ile hareket ediyor; bir cazibe ortaya koyup bu cazibe ile kendisine eleman yapacak ve bunu kendi hedef ile menfaatleri doğrultusunda istismar edecek. PKK'ya baktığınız zaman mikro milliyetçiliği esas alan bir örgüttür ama sadece bununla yetinemiyor. Çünkü oradaki mücadelenin kimyası başkadır. Bir tarafıyla bakıyorsunuz özellikle 2014 Sincar'da yaşanan Ezidi dramından sonra batı dünyası PKK/YPG'yi sözde insanlık savaşçısı olarak dünyaya pazarladı. Yani yapmış olduğu fonlama, donatma, yönetme, yönlendirme ve himayeyle PKK'yı bir güç ve cazibe merkezine dönüştürdü. Yasa dışı silahlı sol örgütler ve o sol örgütlerle beraber coğrafyaya giren diğer batı menşeli sözde yabancıların oralarda tutunması, gerekçe üretmesi ve mücadeleye dahil olması çok ciddi anlamda bir stratejinin ürünüdür."

Abdullah Ağar, terör örgütü PKK'nın hitap ettiği toplumsal taban dini hassasiyetler üreten bir karakter taşıyorsa dini kullandığını, etnik olarak istimara müsaitse mikro milliyetçiliği, enternasyonalist eğilimler varsa onu kullandığını ya da marksist-leninist eğilimler varsa onları kullandığını vurguladı. Ağar, "HBDH'nin kurulmasının temel sebebi; Tabanı, yelpazeyi genişletmek ve erişim alanlarını arttırmak. Bu minvalde kurulmuş olan bir örgüttür." ifadesini kullandı.

"Toplumda üretmek istemiş olduğu zihinsel sızmayı gerçekleştiriyor"

Terör örgütü PKK/PYD'nin, bu örgütlere ihtiyaç duyduğu parayı, silahı veya Suriye ile Irak'taki imkanlarını sunduğuna ve onun karşılığında da hizmet aldığına değinen Ağar, "Bu şekilde PKK kendi üzerinde ortaya çıkan konsantre etkiyi alana ve zamana yaymayı çalışırken hedef kitleler üzerinde etkisini arttırmaya, hedef kitleleri ve etki alanlarını genişletmeyi ve bir diğer tarafıyla da eylem üzerinden toplumda üretmek istemiş olduğu zihinsel sızmayı gerçekleştiriyor. Buradan bir taktiksel eylemle stratejik bir zihinsel yönlendirme yapıyor. Bu anlamda o örgütlerle işbirliği PKK açısından büyük bir değer taşıyor." dedi.

Ağar, yasa dışı silahlı sol terör örgütleri ile PKK/PYD iş birliğinin siyasi ayağına da vurgu yaparak, "Burada eş başkanlık müessesesinin aslında bu örgütlerle yapılan iş birliğinin, meşru gösterilmeye çalışılan yapılar üzerinden tecelli ettiğini görüyoruz." ifadesini kullandı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Türkiye Suriye PKK Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title