Suriyeli sanığın cezasında haksız tahrik indirimi istendi
İzmir'in Torbalı ilçesinde Batuhan Barlak'ı öldürmekle suçlanan Suriye uyruklu Muhammed Ali Arab'ın 'adam öldürme' suçundan cezalandırılması, ancak bu cezada 'haksız tahrik indirimi' uygulanması istendi. Barlak Ailesi'nin avukatı Ege Tunca, 'Bir haksız tahrik indirimi ya da iyi hal indirimi yapılmasını engellemek için elimizden geleni yapacağız' dedi.
KERİM UĞUR
İzmir'in Torbalı ilçesinde Batuhan Barlak'ı öldürmekle suçlanan Suriye uyruklu Muhammed Ali Arab'ın 'adam öldürme' suçundan cezalandırılması, ancak bu cezada 'haksız tahrik indirimi' uygulanması istendi. Barlak Ailesi'nin avukatı Ege Tunca, "Bir haksız tahrik indirimi ya da iyi hal indirimi yapılmasını engellemek için elimizden geleni yapacağız" dedi.
İzmir'in Torbalı ilçesinde 2021 yılında yaşanan olayda, Suriye uyruklu Muhammed Ali Arab (20) ile Batuhan Barlak (17) arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşmüş ve kalbinden bıçaklanan Batuhan Barlak yaşamını yitirmişti.
Batuhan Barlak'ı öldürmekle suçlanan Muhammed Ali Arab'ın yargılanmasına bugün İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
"BİR HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ YA DA İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILMASINI ENGELLEMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"
Barlak Ailesi'nin avukatlığını üstlenen Ege Tunca, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, savcının Muhammed Ali Arab'ın 'adam öldürme' suçundan cezalandırılmasını ve ancak bu cezada 'haksız tahrik indirimi' uygulanması istediğini söyledi. Tunca, şöyle konuştu:
"Bugünkü duruşmada savcılık tarafından, sanığın 'adam öldürme' suçundan cezalandırılması talep edildi. Ancak haksız tahrik indirimi uygulanması talep edildi. Biz hem duruşmada söyledik hem de genel olarak da tekrarlamak istiyorum. Bu, Suriye'den gelen kişi, ismi de Muhammed Arab. 10 yaşında ülkemize girdikten sonra, 20 yaşında da katil olmuştur. Bunun örnekleri çok. Şimdi bizim bu saatten sonra yapmamız gereken şey, bütün sığınmacı ve kaçaklardan dolayı mağduriyet gören bütün aileleri, bütün Türk evlatlarını korumak, arkasında durmak ve onların haklarını savunmak için elimizden geleni yapmaktır. Bu kontrolsüz göçün, kontrolsüz sığınmacı ve kaçak gelişin ülkemize durdurulması en büyük gerekliliktir, elzemdir. Şimdi bir sonraki duruşma 10 Temmuz'da. Savcılık mütalaasında da zaten adam öldürmeden dolayı ceza talep edildi. Bir haksız tahrik indirimi ya da iyi hal indirimi yapılmasını engellemek için elimizden geleni yapacağız. Hem yazılı beyanlarda bulunup, duruşma esnasında da esasa ilişkin son beyanlarımızı vereceğiz. Bundan sonra bir tane daha Türk evladının ölmemesi için, bir daha annenin ağlamaması için elimizden ne geliyorsa var gücümüzle çalışmak zorundayız."
"HÜKÜMETİN, POLİTİKALARINI BİR AN ÖNCE DEĞİŞTİRİP SURİYELİ SIĞINMACILARI ÜLKELERİNE GERİ GÖNDERMELERİ GEREKMEKTEDİR"
Duruşmayı izleyen Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Seçkin Boyunağa ise "Zafer Partisi teşkilatları, sığınmacı ve kaçakların geri gönderilmesi için 1,5-2 senedir genel başkanımız Ümit Özdağ ile beraber sokak sokak, cadde cadde, bu gibi durumların yaşanacağını uyarmak için her yerde bunu anlatmaya çalışıyor… Hükümetin, politikalarını bir an önce değiştirip Suriyeli sığınmacıları ülkelerine geri göndermeleri gerekmektedir. 5 bin yıllık Türk tarihi, Türk kültür ve tarihi asimilasyonla tehdit altındadır. Artık hiçbir sokakta kadınlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız güvenli değildir… Bizim artık verecek bir Batuhan'ımız daha yoktur" diye konuştu.
