Sürülerin Ağrı Dağı'na göç yolculuğu başladı - IĞDIR
Hayvancılığın merkezi olan Doğu Anadolu'daki sürülerin, çobanların gözetiminde Ağrı Dağı'ndaki yaylalara uzun göç yolculuğu başladı.
HÜSEYİN YILDIZ - Hayvancılığın merkezi olan Doğu Anadolu'daki sürülerin, çobanların gözetiminde Ağrı Dağı'ndaki yaylalara uzun göç yolculuğu başladı.
Yurdun en doğusunda bulunan Iğdır, sahip olduğu coğrafi koşullarıyla tarımın yanı sıra hayvancılığa da geniş olanaklar sunuyor. Yaklaşık 1 milyon 200 bin küçükbaş ve 150 bin büyükbaş hayvanın bulunduğu kentte, besiciler, etkili olan sıcaklarla birlikte sürüleriyle birlikte yaylalara göç ediyor.
Besiciler, 5 bin 137 metre yüksekliğiyle "Türkiye'nin çatısı" olarak nitelendirilen Ağrı Dağı'ndaki yaylalara giderek yaz mevsimini geçiriyor.
Yaylalara araç ulaşımının olmaması nedeniyle yürüyerek gitmek zorunda kalan çiftçiler, çobanların gözetimindeki sürüleriyle Ağrı Dağı'nın eteklerinden geçip yaylalara çıkıyor.
Günlerce süren zorlu yolculuğun ardından dağdaki yaylalara ulaşan çiftçiler, burada yaklaşık 5-6 ay kaldıktan sonra yeniden köylerine dönüyor.
Yaylacı çiftçilerden Ali Altay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvancılığın daha da gelişmesinin bölge için önemli olduğunu söyledi.
Havaların ısınmasıyla kentlerden yüksek kesimdeki bölgelere göçün başladığını belirten Altay, "Ağrı Dağı'nın eteklerinden yukarı doğru çıkıyoruz. Atalarımız yıllarca bu işi yapmış, biz de sürdürüyoruz. Bu şekilde gelir elde ediyoruz, tek işimiz bu. Günlerce yürüdükten sonra sürülerimizi aylarca kalacağımız yaylalarımıza ulaştırıyoruz." dedi.
Göç etmenin çeşitli zorlukları da beraberinde getirdiğini aktaran Altay, "Atamızdan kalan bu mesleğe devam ediyoruz ama çok zorlanıyoruz. Hayvanlarımız ile birlikte dağın zirvelerine doğru çıkıyoruz. Geceleri bazı noktalarda dinlenerek ilerliyoruz. Tüm bu zorluklara rağmen hayvancılık yapmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Çiftçilerden Hasan Kaya da kışın köyde yazın ise yaylalarda hayatlarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Yıllardır devam eden geleneğimizi sürdürüyoruz. Hayvancılığın daha da ilerlemesi için gençlerimizin de bunu öğrenmesi lazım. Biz bu işi babamızdan öğrendik, çocuklarımıza da öğretiyoruz. Hayvancılık bizim tek gelir kaynağımızdır. Sürülerimiz ile birlikte köyden yürümeye başlayıp dağın 3 bin metresindeki yaylalara çıkıyoruz. Bu bizi yorsa da ekmek kapımız."