Suyun İçinde Bir Elektrik Direği
Yüksek gerilim hattındaki iki direğin ayakları Akarsu Göleti'nde kaldı.
YÜKSEK GERİLİM HATTININ DİREĞİ HAVUZUN İÇİNDE KALDI
Balıkesir'de Soma Termik Santrali'nden Batı Anadolu'ya elektrik taşıyan yüksek gerilim hattındaki iki direğin ayaklarının Akarsu Göleti'nden kurtarılması için yaptırılan perde betonlar işe yaramadı. Olası bir elektrik kaçağında göletle irtibatı kesmesi için yapılan perde betonların içi havuza döndü. Akarsu köylüleri, 'Direğin ayakları eskiden göletin içindeydi, şimdi havuzun içinde. Böyle önlem ancak bizim ülkemizde olur" diye tepki gösterdi.
Balıkesir'in Akarsu Köyü yakınlarından geçen yüksek gerilim hattındaki iki direğin ayaklarının gölet içinde bulunması köylüleri tedirgin etmeye devem ediyor. Durum, 2 yıl önce CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan'a bildirildi. Ergün Aydoğan, tarımsal arazi sulamasında kullanılacak Akarsu Göleti inşaatının 1998 yılında başladığını, 2003'te 1 milyon lira harcanarak tamamlandığını ve yüksek gerilim hattının iki direğinin göletin içinde kaldığını yerinde tespit etti. Hemen harekete geçen Erdoğan, Türkiye Elektrik İletim A. Ş. 'yi (TEİAŞ) durumdan haberdar etti. Erdoğan'a, dönemin Köy Hizmetleri Müdürlüğü'nün sorunun giderilmesi için yazıyla uyarıldığı yanıtı verildi. Gölet için 2006'da çıkarılan 2 milyon 600 bin liralık ödeneğin 1 milyon lirasının direklerin taşınmasına ayrıldığını, ancak ödeneğin köy yollarının asfaltlanması ve bazı köy meydanlarına parke taşı döşenmesi için kullanıldığını öğrenen Aydoğan, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Balıkesir İl Özel İdare Müdürlüğü, olası bir elektrik kaçağında iki direğin ayaklarının suyla temasını kesmek için perde beton yaptırdı. Ancak yapılan perde betonun işe yaramadığı ortaya çıktı. Perde betonun içinde de su birikti ve direk ayakları sudan kurtulamadı.
Köylüler alınan önlemin komik olduğunu belirterek, 'Çakma tedbir alındı. Direğin ayakları eskiden göletin içindeydi, şimdi havuzun içinde. böyle bir önlem ancak bizim ülkemizde olur" diye tepki gösterdi. Muhtar Halil Yılmaz da, perde beton önleminin direklerin ayaklarını korozyondan ve küflenmeden korumak için alındığını kaydetti. Yılmaz, 'Bu işi nasıl yaptılar anlayamadım. Direkleri gölet suyundan kurtarayım derken şimdi havuz suyunun içinde bıraktılar. Bu iş Nasrettin Hoca'nın mezarı gibi. Hocanın mezarının dört tarafı açık kapısı kilitli. Burada perde duvar var içi su dolu havuz gibi" dedi.
PALYATİF TEDBİRLER
CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan da, İl Özel İdare Müdürlüğü'nün aldığı önlemin palyatif olduğunu belirtti. Direklerin suyun içinde korozyona uğramaya devam ettiğini kaydeden Aydoğan, 'Buradaki anlayış doğru bir anlayış değil. Direkler suyun dışarısına çıkarılmamışsa yapılan işin bir anlamı yok. Bizim dikkat çektiğimiz tehlike devam ediyor. Bu yüksek gerilim hattı başka yere aktarılmalıydı. Ama niye, hangi gerekçe ile aktarılmadığını bilemiyorum. Konuyu meclise taşımamızın dışında palyatif bir çözüm bulmuşlar. Böylesi bir çözüm kalıcı bir çözüm değildir" diye konuştu.
YAĞMUR SUYUDUR
Balıkesir TEİAŞ Müdürü Yusuf Gülmez ise Akarsu Göleti'ndeki beton duvarı, Özel İdare Müdürlüğü ile ortak çalışma sonucu yaptıklarını belirtti. Gülmez, 'Günümüzde rüzgar santralleri denizlere kuruluyor. Biz göletle direklerin arasına bent yaptık. Suyun altında toprak seviyesinden yarım metre aşağıya indik. Buradaki sular yukarıdan gelen yağmur sularıdır. Göletten su sızması mümkün değil. Bu yalıtımı yapmaya çalıştık. Orada her hangi bir sakınca yok. Bizim için önemli olan bakım çalışmaları sırasında zorluk çekmemek. bent ile bu sorunu aştık" diye konuştu.
KURUMLAR ARASI KOORDİNASYON
Konuyla ilgilenen Balıkesir İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Akif Okur, milletvekili aday adaylığı istifa etmesinin ardından bu göreve seçilen Ramazan Bahçavan, konu ile ilgili detaylı bilgisi olmadığını, Akarsu Göleti ve elektrik direkleri ile ilgili araştırma yapacağını belirterek, 'Konuyu enine boyuna araştıracağım. Bir sorun varsa çözümü için uğraşacağım gerekirse konuyu sayın valimize ileteceğim ve kurumlar arasında kordinasyon sağlayıp rapor hazırlayacağım" dedi.