Taha Akyol, Yeni Kitabını Okurlarına Anlattı
Hürriyet Gazetesi yazarı ve sosyolog Taha Akyol'un yeni kitabı "Atatürk'ün İhtilal Hukuku" çıktı.
Hürriyet Gazetesi yazarı ve sosyolog Taha Akyol'un yeni kitabı "Atatürk'ün İhtilal Hukuku" çıktı. Akyol, yeni kitabının tanıtımı ve imza gününde okurları ile bir araya geldi.
Hürriyet Gazetesi yazarı ve sosyolog Taha Akyol'un yeni kitabı "Atatürk'ün İhtilal Hukuku" Doğan Kitabevi'nden çıktı. Akyol yeni kitabının tanıtımı ve imza günü için Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi'nde okurları ile buluştu. Akyol kitabını imzalamadan önce okurları ile biraraya gelerek kitabı anlattı.
Akyol yaptığı konuşmasında Nutuk'un çok dikkatli okunması gereken bir kaynak ve çok önemli bir vesika olduğuna dikkat çekerek, "Nutuk'da 'Şark Harekatı' hakkında iki paragraf vardır. Nedir Şark Harekatı? Serv'in doğu ayağını kırıyorsunuz. Kars'ı, Ardahan'ı, Erzurum'un doğusunu kurtarıyorsunuz. Kars Anlaşması ile o zamanki Sovyetler Birliği ile Ermenistan ile Gürcistan ile bugünki sınırı çiziyorsunuz" diye konuştu. O dönemde 15. Kolordu'nun elindeki silahları batı cephesine gönderdiğini söyleyen Akyol sözlerine şöyle devam etti:
" Kazım Karabekir'in gönderdiği kuvvetler hiç dinlenmeden hemen savaşa sokuluyor. Bu takviye ile biz Sakarya Savaşı'nı kazandık. En önemliside Serv Anlaşması'nın iki ayağı vardır. Doğuda Ermenistan ve Kürdistan, batıda Yunanistan. Türkiye bu şekilde parçalanacaktı. Doğu ayağını Kazım Karabekir kırmıştır. Onun için Kazım Karabekir'in o dönemde ünvanı 'Şark Fatihi'dir. Bu olay maalesef Nutuk'da iki paragraf anlatılır. Hem Nutuk'u okumak lazım, içinde siyasi görüşler vardır, gerçekçi görüşler vardır. Kazım Karabekir'in de 'İstiklal Harbimiz' kitabını okumak lazım. Rauf Orbay'ın hatıralarını okumak lazım. İsmet Paşa'nın defterler diye kitabı çıktı. Defterler'de çok şey vardır. Mesela derin devletin Kazım Karabekir'e suikast düzenlediğini, İsmet Paşa günlüklerine yazmıştır. Bütün bunların hepsini okumak lazım."
"TÜRKİYE'NİN BİR KAÇ TEMEL MESELESİ VARDIR"
Cumhuriyetin ilanından sonra, Kazım Karabekir'in hapse atılmasının ardından tek partili hükümetin hakim olduğunu belirten Akyol,
"Bu dönemde uygulanan hukuk, ihtilal hukukudur. İsmet Paşa 1946 yılında demokrasiye geçme kararı verdikten sonra, Faik Ahmet Barutçu'ya diyor ki, "Bizim zamanımızda vatandaş hak ve hürriyetleri kağıt üzerinde yazılıydı. Biz bunu istediğimiz gibi uygulardık. Ama artık böyle devam edemeyiz. Kanun devrine, hukuk devrine, demokrasi devrine geçmek zorundayız. Dünya şartlarıda değişmiştir."
Bu günkü Türkiye'nin bir kaç temel meselesi var. Bunlardan birincisi, Türkiye'nin tek parti döneminde yapılanmış olan tek parti zihniyetinden, vesayetçi zihniyetinden, halkın serbest seçimine dayalı, liberal demokrasiye, hukuk devletine, insan haklarına dayalı bir düzene geçmesidir. Türkiye bu yönde ciddi mesafeler almıştır, almaktadır ama yürüyeceğimiz daha yol vardır. Bilmemiz gereken, 'Hukuk tıpkı bir bilim gibi bir evrimdir.' Bir noktada durdu, mükemmelleşti yok. Devam eder çünkü insan ihtiyaçları devam eder" dedi.
"BİRBİRİMİZE HOŞGÖRÜLÜ DAVRANMALIYIZ"
Bugün Türkiye'de doğal sayılan birçok şeyin 60-70 sene önce hiç akla bile gelmeyeceğini söyleyen Akyol, "Onun için bugün Türkiye'de birbirimize, hoşgörülü davranmaya, birbirimizin hak ve hukukuna riayet etemeye, farklılıklarımız, başı örtülü, başı açık, az dindar, çok dindar, Kürt, Türk, Alevi, Sünni, sağcı, solcu... Madem aynı teknedeyiz, birbirimizle kavga edip tekneyi batırmaktansa, birbirimizle iyi geçinmekten başka yol yok diyerek, çağdaş demokrasi standartlarında bir hukuk devletini gerçekleştirmek zorundayız. Benim bu kitabı yazış sebebimde, 'Nereden geldik, nereye gidiyoruz' diyerek bir tür yön vermekti" şeklinde konuştu.
Söyleşinin ardından kitabını imzalayan Akyol, "Beni en çok memnun eden öğrencilerin ilgisidir. Türkiye'de ki alışkanlık maalesef, bizde öyle idik, öğrencilik yıllarında sadece ders kitaplarını okumaktır. Şimdi ders kitaplarının dışına çıkan daha geniş bir araştırma ruhuna sahip gençleri görmek beni çok mutlu ediyor. Böyle bir konuya, hukuk, ihtilal, Atatürk, milli mücadele dönemi, tek partili dönem... Böyle bir konunun ilgi görmesi, Türkiye'de ki tek partili döneme ve demokrasi sürecene ilginin artığını gösterir. Bu da beni mutlu ediyor" diye konuştu.