Tanju'nun İlk Transfer Ücreti: Yedigün Gazozu ve Pasta
Gazeteci-yazar Behram Kılıç'ın kaleme aldığı 'Araftaki Kramponlar' isimli kitabı, Tanju Çolak'ın yaşam hikayesinin bilinmeyenlerini ortaya çıkardı.
Bu toprakların bağrından çıkmış sıra dışı bir yetenekti Tanju Çolak. Son vuruş ustasıydı. Kral'dı. Altın, gümüş, bronz ayakkabı sahibiydi. Öncesi yoktu. Gol atmadığı takım da… Anadolu delikanlısıydı. Samsun'da taç giydi, ardından İstanbul'a uçtu. Her şey de ondan sonra değişti. Önce mazbut bir aile yaşantısı sonra ise İstanbul'un gece hayatına ayak uydurmaya çalışan bir esir. Evli olmasına rağmen zamanın sinema yıldızı Hülya Avşar'la yaşanan ilişki. Önce ayağı, sonra da hayatı kaydı Tanju'nun. Mercedes kaçakçılığı yüzünden 2 yıl hapis yatması ise tuz biber oldu. Zaman kötülüklerin de iyiliklerin de üstünü örtüyor ama unutturmuyor. Zamanla yaptığı yanlışların bedelini ödedi, ödemeye de devam ediyor. Rakamlara bakınca Türk futboluna verdikleri inanılmaz. Ancak yeteneklerini sayılara hapsetti. Futbol sonrasına bir şey bırakmadı. Avrupa Gol Kralı bir futbolcuydu. Sayısız başarılarına rağmen futbol yaşantısından sonra ciddiye alınmadı. Belki de profesyonelliğin bilinmediği bir dönemde Türkiye'de futbol oynamak onun en büyük şansızlığıydı.
Gazeteci-yazar Behram Kılıç'ın kaleme aldığı 'Araftaki Kramponlar' isimli kitabı, Tanju Çolak'ın yaşam hikayesinin bilinmeyenlerini ortaya çıkardı.
'SÜLÜK' TANJU!
10 Kasım'da (1963) doğan Tanju Çolak, meşin yuvarlakla ilk kez kalede tanışıyor. Ancak bahçedeki incir ağacından düşünce kolunu kırar. Bir daha da kaleye geçemez. Top oynarken adeta arkadaşlarına yapışır Tanju. Sırf bu yüzden mahallede arkadaşları ona 'sülük Tanju' derler.
Çolak'ın profesyonel futbol hayatına giden yol 1974'te Samsun'un Bahçelievler mahallesinden geçer. Sadece mahalle arasında top oynuyorken birgün komşuları Çiftlikspor başkanı Muzaffer ağabey Samsun Bölge takımıyla maç aldı. Tanju'yu da kendi takımına davet etti. Tanju hayatında ilk kez mavi-beyaz formaları üzerine giyer. Maç eski stadyumdadır. Toprak sahada oynarlar ve 6-1 kaybederler. Tanju santrafor oynuyordur. Ve takımının tek golünü de o atmıştır.
AH O PENALTI YARIŞMASI...
Onun sahadaki performansını beğenen Samsun Bölge Takımı'nın hocası rahmetli Cumhur Dilek maçtan sonra yanına gelir: 'Benim takımında oynamak ister misin?' diye sorar. 'Çok isterim' dedim. 'O zaman git babandan izin al, kimliğinle birlikte 8 tane de fotoğraf getir'. Tanju eve gider. Babası Mustafa, annesi Fahriye Çolak ona bu yolda tam destek vereceklerdir. Ve Tanju 11 yaşında Samsun Bölge Takımı'nda futbola başlar.
Bölge takımının miniklerinde iki yıl oynar. 13 yaşında yıldız takımındadır. O sıralar bir de penaltı yarışması vardır. Tanju Samsun ve Ankara'da birinci olur ve İstanbul'a gelir. Yarışma Fenerbahçe-Bursa maçı öncesi İnönü Stadı'ndadır. Türkiye geneli yapılan yarışmaların ardından finale kalan 4 çocuktan biri olan Tanju o günleri şöyle anlatıyor:
"Urfalı bir çocuk vardı. İzmir bölgesinden bir arkadaş vardı ve Sarıyer'den de Can Tüysüz vardı. Atışlar başladı. Urfalı 5'te 3 attı. İzmirli 5'te 4 attı. Ben ve Can 5'te 5 attık. Aslında Can üçüncü penaltıyı direğe vurmuştu ama hakem tekrarlattı. Ben geliyorum topu tam direğin dibine atıyorum. Kaleci neredeyse tutacak. Can vuruyor aynı kaleci ters köşede. Bana göre o gün satış vardı. Sonuçta ikimiz finale kaldık. Finalde o, yine penaltıları terse attı. Ben son penaltıyı direğin dibinden dışarı attım ve ikinci oldum."
16 yaşında ilk lisanslı kulübü Yolspor'a geçer. Aldığı transfer ücreti ise dudak uçuklatacak cinstendir! Tanju, "Bu takıma bir Yedigün gazoz bir de pasta karşılığında transfer oldum." diyor. Aslında Ladikspor'a, Fener Gençliğe ya da Irmakspor'a da gitmek elindedir. Ama altyapıya daha fazla önem verdiği için Yolspor'u seçer. Artık amatörde oynamaya başlar. Bu arada okulu da devam ediyordur ve aynı yıl 19 Mayıs Lisesi'ni futbolda arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Şampiyonu yapar. Yolspor'da oynarken Genç Millî Takıma da seçilir: "Genç millîlerde hocamız Erkan Kural'dı. İlk maçımı Romanya'ya karşı oynadım. Maç 1-1 bitti ve golü de ben attım."
18 yaşının dolmasına az bir süre kala Samsunspor'a transfer olur. Yaşı tutmadığı için A takımda oynayamaz. Mecburen genç takımda forma giyer. Ve günlerden bir gün Yolspor ile Samsunspor genç takımları karşı karşıya gelir. Ve şehirde bir Tanju kavgası başlar. Yolspor'un idarecileri Tanju'nun kendilerine karşı oynamasını istemiyordur. Samsunspor'lular ise "O bizim futbolcumuz. İstediğimiz takıma karşı oynatırız." derler. Maç 4-0 Samsunspor'un üstünlüğü ile sona erer. 4 golü de Tanju atar. Ve o günden sonra Yolspor'lular Tanju'ya tepki göstermeye başlar. "O maçta oynadığım için bana küstüler. Ne yapayım? Ben futbolcuyum." Derken Kasım ayı geldiğinde Tanju 18 yaşından gün alır. Artık o Samsunspor A takımında oynayabilecektir. Bu formayla ilk Giresunspor maçına çıkar. Maçtaki tek golü de 5. dakikada o atar. İyi bir başlangıçtır bu. Sonrası malum…
TANJU'NUN BAŞARILARI
31 defa A millî takımda yer aldı ve millî takım formasıyla 9 gol kaydetti.
Kariyeri boyunca oynadığı 276 lig maçında maçta 240 gol kaydetti.
Bir sezonda en çok gol atma rekoru (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol).
Bir maçta en fazla gol atma rekoru (1992-1993 sezonunda Fenerbahçe ile Karşıyaka'ya karşı 6 gol).
5 kez Türkiye Birinci Futbol Ligi gol kralı (1985-1986, 1986-1987 (Samsunspor ), 1987-1988, 1990-1991 (Galatasaray), 1992-1993 (Fenerbahçe).
2 kez Türkiye İkinci Ligi gol kralı (1983-84 ve 1984-85 (Samsunspor).
Avrupa'da en çok gol atan üçüncü futbolcu (1985-1986 sezonunda Samsunspor ile 33 gol).
Avrupa'da en çok gol atan futbolcu (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol).
Avrupa'da en çok gol atan ikinci futbolcu (1990-1991 sezonunda Galatasaray ile 31 gol).
Caretta Yayınları'ndan çıkan eserde Tanju Çolak'ın yanı sıra Uğur Tütüneker, Oğuz Çetin, Metin Tekin, Ünal Karaman, Hayrettin Demirbaş, Hami Mandıralı, Feyyaz Uçar, Mehmet Özdilek, Hamza Hamzaoğlu, Aykut Kocaman, Müjdat Yetkiner, Bülent Uygun, Hasan Vezir gibi isimlerin sıradışı hikayeleri yer alıyor.