Haberler

Tarihi Harput'ta "Despina Hatun Sarayı"nın izlerine ulaşmak için yüzey araştırması yapıldı

Güncelleme:
Abone Ol

Elazığ'ın tarihi Harput Mahallesi'nde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında seramik parçalarına, mutfak gereçlerine ve bazı objelere rastlandı.

Elazığ'ın tarihi Harput Mahallesi'nde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında seramik parçalarına, mutfak gereçlerine ve bazı objelere rastlandı.

Harput İç Kale Kazı ekibinin, Harput Kalesi'nin Nevruz Ormanları bölgesinde yürüttüğü yüzey araştırmaları ve çalışmalar tamamlandı. Alanda yürütülen çalışmalarla ilgili rapor hazırlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde yapılacak arkeolojik kazılarla bu alanın turizmine kazandırılması hedefleniyor.

Harput İç Kale Kazı Başkan Yardımcısı Kadir Atıcı, AA muhabirine, Harput'un konum itibarıyla tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi.

Harput'un milattan önce 8. yüzyılda Urartularla yaşam serüveninin başladığını ifade eden Atıcı, yapılan arkeolojik kazılarda Harput'un tarihinin daha eskiye dayandığını ve burada yaşam kültürünün 3 bininci yıllara kadar uzandığının netleşmeye başladığını belirtti.

Atıcı, bölgede Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin yapı kalıntılarıyla, o dönemde kayıt altına alınan arşiv belgeleri, seyyahların yazılarını tespit etmeye çalıştıklarını belirterek, "1465 yılında Harput'u Dulkadiroğulları'ndan Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan aldı. Uzun Hasan Harput'a geldiğinde Harput Kalesinde birtakım onarımlar yaptıktan sonra Harput'un merkezinde annesi adına Sarahatun Camisi'ni inşa ediyor ve hemen kalenin doğu cephesinin uç kısmında da eşi Despina Hatun adına bir saray inşa ediyor." diye konuştu.

Uzun Hasan'ın Harput'ta hüküm sürdüğü süre içinde sivil mimariye de katkı sunduğuna işaret eden Atıcı, "Bulunduğumuz yerde de eşi adına yaptırmış olduğu sarayın kalıntıları mevcut." dedi.

Atıcı, 2005-2009 yılları arasında da aynı bölgede birtakım sondaj ve kazılar yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Burada Kültür ve Turizm Bakanlığından almış olduğumuz izinle yaptığımız yüzey araştırmaları sonucu o dönemin yaşam kültürünü yansıtan mutfak gereçleri gibi birtakım objelere, seramik parçalarına da rastlamamız aslında burada bir sarayı olduğunu gösteriyor. Çıkan objelerin Harput Kalesi'nde yapılan arkeolojik kazılarda da çıkan seramik parçalarına benzediğini ve o dönem içerisinde bir benzerlik ve aks oluşturduğunu bize burası gösteriyor. Kaleye ve Harput'a da hakim bir konumda oluşu ile Uzun Hasan'ın burayı özellikle tercih ettiğini söyleyebiliriz."

"Burayı arkeolojik kazılar gerçekleştirerek turizme kazandıracağız"

Yapılan çalışmada bölgede yoğun olarak kullanılan sırlı ve sırsız seramik parçalarının Despina Hatun sarayının yoğun bir yaşam alanı olduğunu gösterdiğini anlatan Atıcı, "Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili kurumlardan izin alındıktan sonra burayı arkeolojik kazılar gerçekleştirerek turizme kazandıracağız." dedi.

Arkeolojik kazılarla sarayın gün yüzüne çıkarılabileceğini anlatan Atıcı, "Çıkacak olan saraya ait kalıntılar, projesi çizilerek restorasyonu yapıldıktan sonra UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Harput'a değer katacaktır. Bu kazılarla Akkoyunlu hükümdarlarının Harput coğrafyasında yapmış oldukları sivil mimari örneklerini de burada tespit etmiş olacağız." diye konuştu.

Atıcı, bu çalışma sonucu Despina Hatun'un mezar yerinin nerede olduğuna ilişkin de tespitlere ulaşılabileceğini kaydetti.

Kaynak: AA / Güncel

Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title